kentkartın bakiyesinin bitişini haber veren cümle. duyunca ilk önce şaşırır sonra da panik olursunuz, arkanızda yirmi kişi içeri girmenizi beklemektedir. oflamaları duyarsınız, cüzdanınızı açarken bozuk paralar yere saçılır, bir allahın kulu da toplamanıza yardım etmez. sonra hepsini tek tek toplayınca, içinden seçip şoföre verirsiniz, sonra şoför bir dedektif edasıyla paralara bakar " hemşerim elli kuruş eksik bu" der, sinir olursunuz. elli kuruş ararsınız, elli kuruş kalmamıştır. sonra yirmi beş kuruş ararsınız, ondan da sadece bir tane vardır, sonra iki tane on kuruş ararsınız bulunca da tam beş kuruş için tetkike başlayacakken aslında elli kuruşunuzun olduğunu farkedersiniz. dumur içinde parayı verirsiniz. yolun geri kalanında o yirmi kişilik sıradakilerin pis bakışlarına maruz kalmak zorundasınızdır. bu durumda en iyisi ilgilenmemek, camdan dışarı bakmaktır...