kimse yüce allah'ın işine karışamaz. bu namaz kabul olmayacak yoksa namazı bırakırım. millet öyle .m üstünde s.kle trampet çalıcak ben durucam ee sonra benim dalga kabul olmayıp bu kaşarın dalgası kabul olucak yok ya?
Bekaret ile namazın ne alakası var dedirten cümledir.* insanlar günahkardırlar, hiç günah işlemeyen peygamberimiz (s.a.v.)haricinde bir insan gördünüzmü? Adem a.s bile cennetteki elmayı yiyerek yanlış yapmış daha sonra rabbine dua ederek affedilmiştir. insanlar yanlış yapabilirler , önemli olan yanlış yapmak değil yaptığı yanlışı anlayarak yüce yaratıcıdan af dileyendir.
ZÜMER 53. De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allahın rahmetinden ümit kesmeyin! Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.
Allah zümer suresinde bunu derken sen kimsin ki kafana göre namaz kabul edip namaz reddediyorsun.
insan günah işler, insan hata yapar... hata yapmamasi istenseydi, o fitratta yaratilirdi. işledigi günahlar ancak yaraticisiyla onun arasindadir; tövbe kapisini kapatmayip rahmetiyle muamele etmeyi vaadeden rabb böyle bir sey söylememisken, onun resulü dahi zina edeni lanetlemeyip git tövbe et demisken...
size ancak bok yemek düser sevgili yazar arkadaşım!!!
"Namaz kılan bir insanın sevabı günahından çok olur." gibi bir yaklaşım doğru değildir. Bazen çok küçük bir günah bile manevi dünyamızda büyük tahribatlara sebep olabilir. Bu bakımdan günahı küçümsemek doğru değildir.
işlenen her günah insanın ibadetlerini iptal etmese de sevabını azaltır. Allahu Teala Kur'an-ı Kerim'de takva ehli olan müminleri övmüştür. Takvanın birinci esası ise günahları terketmektir. Takvada ilk akla gelen, haramları terktir. Bunlar kesinlikle yasaklanmıştır.
Bunu, mekruhlardan sakınma takip eder. Mekruh, çirkin bulunan, hoş karşılanmayan fiil, söz ve hâllere denir. Bunların terk edilmeleri de takvadandır.
Daha sonra şüpheliler karşımıza çıkar. Bunların da mekruhlar gibi haramla bir başka komşulukları vardır. Hakkında kesin bir hüküm olmayan işlerde, takvaya uygun olan, haram olma ihtimalini ön plana alıp o fiilleri terk etmektir.
Sonra mübah ve helâl olanlar gelir. Bunlardan yetesiye istifade edip israftan sakınmak da takvadandır.
ihtimal olarak belki de allah nazasında, insanların inancını sorgulayıp kendini dini otorite sanan akılsızların kıldığın namazdan daha değerli olan namazda olabilir.