"büyücü denilerek ortaçağda yakılan bir takım kadınların, reenkarnasyon vesilesiyle dünyaya yeniden gelmeleri sonucunda, eski hayatlarından kalma bir iz taşıma mecburiyetinin sapık izdüşümü. bakire olmayan bütün kadınlar yakılmadığı sürece dünyaya huzur ve barış gelmeyecektir" (az bilinen bir kutsal kitap, cilt 2 sayfa 23.)
birileri sürekli kadınlarla seks yapıyor ama kim?!
tanım: bakire olmamak demek, o kadını ilgilendiren bir konu demek, özel demek. bir kadının ne düşündüğünü ondan başkası bilemez demek.
montaigne " tanrı kadınlara güvenseydi zar koymazdı" demiş
zar , ( hymen) kadınları ilk regl lerini görene kadar, dış ortamdan gelebilecek mikroorganizmaları engellemek için bir bariyerdir. tarih sürecinde, bunun aynı zamanda ilk ilişkinin olup olmadığını da gösterdiği keşfedilince, * özellikle de cinselliğin tabu sayıldığı bazı ilkel kabilelerde evlilik öncesi, bir önşart olarak kabul görmüştür.
bazı toplumlarda, ( eski yahudilerde) evlilik gecesi, gelinin babası bunu kendisi bozarak damada teslim edermiş. ( iğrenç filan diye kontra mesaj yazmayın, kendi bazı geleneklerimizi düşünürsek, masum bile kalır..tecavüze uğrayan kızları öldüren zihniyet gibi mesela, çok uzağa gitmeye gerek yok)
bazıları çok esnek, ( hatta ilişkiyle bozulmayıp ancak doğumda bozulanlar da var ve az değil) bazıları kocaman delikli, ( ilişkiye izin verecek şekilde) bazıları küçük onlarca deliklidir. bazıları tam kapalıdır, ilk regl kanı dışarı akamaz, ve jinekolog bisturi ile bir çizik atmak zorunda kalır.
küçük yaşlardan itibaren bale, jimnastik vs. gibi sporlarla uğraşan kızlarda bazen yırtılabilir, bisiklete binmekle de yırtıldığı literatürde vardır. vites koluna yanlışlıkla oturunca yırtılması ise bir şehir efsanesidir.
hala , aralarında türkiye nin de bulunduğu bazı ülkelerde, evlilik öncesi şart olarak koşulmaktadır.burdan şu sonuç çıkıyor, evlilik öncesi anal ve oral sex serbesttir..bunu kimse sorgulamaz. rahat rahat yapılır.
ihanetin göstergesi olarak da kullanılır, retrospektif olarak, kadının geçmişte ilişki kurmamış olmasının, bundan sonraki hayatına emsal teşkil edeceği düşünülür. olayın kafada ve düşüncede bittiği gerçeği görülmez. bakire iken evlendiğin ve seni aldatan kadın, bakire olmadan evlendiğin ve sana sadık kadın, hangisini seçerdin diye bir iç soru sorulmaz bu topraklarda.
tanrının kadınlara güvenmeme meselesine gelince, montaigne iyi bir denemecidir, o kadar.
sözlükte üzerine yüzlerce tartışma dönmüş konulardan biridir.
yeni bir tartışma açacak değilim, sadece belki de binlerce entry içeren bu tartışmalarda şöyle bir acayip nokta var; bakire olmamak=herkesle yatmak olarak kabul ediliyor. uludağ sözlükteki popüler genellemeler'e dahil edilebilir bu durum. ne yazılırsa yazılsın, biri hee her önüne gelenle yapsın yani diyerek çıkar işin içinden.
20 yaşında, çok ama çok sevdiği, hayatının geri kalan bölümünü beraber geçirmek istediği, canı yandığında kendi canı daha fazla yanan, onun gülümsemesi ile mutlu olan bir kızın, çok sevdiği bu erkekle birlikte olması, ancak aradan geçen yılların, bu mutlu çifti bir şekilde ayırması ve 15 sene sonra kızın başka biri ile evlenip onunla beraber olması gibi senaryo asla akla gelmez. bakire değilse her gün başkasıyladır.
ergenlik döneminde hormon salgısına bağlı uyanan sevüşme güdülü hareketler sonucu kız kişisinin artık kadın olarak anılma hali.
(bkz: kutsal bakire meryem)