Dini eğiliminden ve siyasi tercihi yüzünden izmirde dışlanan kızdır.
ismim buğra. Kayseri de yayın yapan dini bir radyoda program sunuyorum. Kayserimizde okuyan bir din kardeşimiz mail atmış. gelen maili paylaşıyorum izmir'de ki ahlaki yozlaşmanın geldiği son nokta hakkında bilgi sahibi olmanız için paylaşıyorum:
Adım ecemsu. Üniversite için ailemi karşıma alarak Kayseri Erciyes üniversitesini yazdım. Birazdan yazacağım hayat hikayem de tamamen bu ülkede muhafazakar bir inanca sahip olduğum için izmir'de yaşadığım baskılara yer vereceğim.
2 nesildir izmirli bir aile mensubuyum. Ailem ateist ve solcu bir aile. Çocuk yaştan beri sorguluyorum. Ailem evrime inanıyor ama ben bu karmaşık düzenin evrenin bir tanrı tarafından yaratılmış olacağına inanıyorum. Laikçi bir partide babam ile annem içkinin dozunu kaçırıp, benim temelimi atmışlar. Sonra babam keyfe keder annem hamile kalınca evlenmek zorunda kalmışlar.
1994 yılında ailemin ilk çocuğu olarak doğdum. Çocukluğum özel okullar ve dadılar ile geçti. Annem ve babam swinger partiler veriyor, kahvaltı da dahi alkol alan bir yapıda idiler.
Liseye kadar ailemin bu mezhepsiz hallerini bir türlü kabullenemedim. Lise sonda iken en yakın arkadasım Sibel in bakire olmadığını öğrenince baya bir yıkılmıştım. Allah ın verdiği iffeti insan neden eşine saklamazdı. Bu konuyu o zamana kadar sırdaşım dediğim anneme açtım:
-Anne Sibel ile konuşmamaya karar verdim.
- Noldu kızım ki?
- Sibel çok iffetsiz bir kız imiş. Lise 1 de cenktuğ ile yakınlaşıp, bekaretini ona vermiş.
- Bunun için mi konuşmayacaksın?
- Evet anne çok iğrenç bir durum bu.
- Eee salak kızım. Gençlikte bunları yaşamak lazım.
- Anne onumuze gelen ile düşüp kalkarsak hayvandan ne farkımız olacak?
- Kızım zaten insan düşünen bir hayvandır biliyorsun ki, evrimsel süreçte primatlar ile aynı aileden...
- Anne insan ile evrim bir arada olamaz. Tanrı yarattı bizi...
Tanrı kelimesini kullandığım için annem şiddetli bir tokat attı bana.
Evde tanrı kelimesini kullanmak yasaktı. Dini değerler ile dalga gecen bir ailenin ferdi oldugunu unutmuştum.
Birşey soylemeden odama ağlayarak geçtim.
Annem arkamdan hem bana hemde dini degerlere küfür ediyordu.
Bilgisayardan aglayarak kuran meali indirdim. Arapça bilmiyordum mensubu olduğum laik düzen bana dinimi öğretmemişti. O esnada ilahi bir olay yaşadım. Bilen bilir izmir'de cami sayısı çok azdır. ikindi ezanı okunuyordu. Müezzinin her kelimesi ile ağlıyordum. Allah ım bu ne güzel bir seda idi. Haykırdım:
Minarelerimizi ezansız bırakma Allahım.
Akşam yemeği için yemek odasına geçtim. Babam yine sarhoş gelmişti. Yine de selam verdim. Gülümsedim tebessüm sünnet idi.
Fakat ben gelmeye annem tartışmamızı babama yetiştirmişti.
Babam bana sordu:
- annenin anlattıkları doğru mu?
- Evet baba Sibel in iffetsizliği yüzünden selamı kestim.
Babam bana birşey demeden masada ki tabağı yere fırlattı. Bana:
- Defol git odana.
- Baba dinler misin?
- Defol git gözüm görmesin seni.
- baba lütfen.
- sana defol dedim. Sen şimdi bakiresindir de.
- Bakireyim baba. Allah katında evlenmiş olacağım kişiye saklıyorum kendimi.
- hep bu dindar tv ler yüzünden. Defol odana....
Ağlayarak odama çıktım. Bilgisayarımı açıp bir sekme de ilahi açıp diğer sekme ile islami kalmış Anadolu şehirlerinin üniversitelerini tercih ettim. Yozgat kayseri Konya.
Buğra abi bunları sana yazma sebebim izmir'de laikçiler tarafından baskı altındayız. Ailem dahi olsa tiksindim. insan ailesinden soğurmu be güzel abim. Şimdi bu mail i size Erciyes Üniversitesi ilahiyat fakültesi kantininden yazıyorum. Hayatımda Ubeytullah isimli bir genç var. imam nikahımızı yapıp çıktık. Çok mutluyum...
Umarım izmirde ki din kardeşlerime cesaret vermesi için bu yazımı paylaşırsan çok sevinirim...