"her sevgilim bakire olsun ama, karım bana vermeden önce başkasına vermiş olsun" diyen erkektir.
şebnem ferah : içine girdiğin küçük kaygan deliği yeni ve büyük bir dünya mı sandın?
hsboakbvöbvode * : yok abla, ben zaten daha önce genişletilmiş olsun ki; yeni ve büyük bir dünya olsun diye şey etmiştim...
ulan bekaret; kafadadır, bekaret karşındaki insanı tercih ederken belki de kafanda olması gereken en son şeydir ancak, "karım bakire olmasın" düşüncesi ne lan?
sabah sabah kampüste dolanırken aklıma nietzsche nin "insan yükselirken kendi omuzlarına basmalı, başka türlüsü nasıl mümkün olabilir ki?" sözünü getirmiş olan önerme. tuzak başlığa subjektif göndermelerle müdahale edilip sevimli bir linç ortamı yaratılmış, arada bir kaç kişi "vurmayın lan daha fazla ölecek" diyerek ayırmaya çalışmış ama yine de kaşına kaşına vurulmuş ve kimse bu adamın derdini, neden böyle düşündüğünü bir an olsun objektif olarak değerlendirmemiş. böyle bir adam var yahu, ben bakire kızla evlenmem diyor, gel bakalım bilader, otur bir soluklan, uzun yoldan gelmişsin, bir çayımı iç anlat hele nedir seni bu noktaya getiren olaylar yumağı, aklının hangi kapısını açtın da ardından böyle bir düşünceye ulaştın, anlat hele belki bize de faydası olur.
-abi ben bakire kızla evlenmem, çünkü bana göre cinsellik; insanın gelişimine ışık tutan, kendisini ve bedenini tanımasına olanak sağlayan, insana yol katettiren bir eylemdir. ben kendimden biliyorum, ilk deneyimimden bu güne o kadar çok şey öğrendim ki; mesela cinselliğin aşk içinde hiçbir öneminin olmadığını anladım, eskiden güzel vücutlu hatunların ellerinde seks kölesi gibi yaşarken, nerde bir göt nerde bir meme onun peşinde diyar diyar gezerken, şimdilerde ruha bakar oldum, bir kızda aradığım tek şey kişilik oldu, ama öyle böyle değil, evde oturmuş, liman kıyısındaki bahçesinde yelken dikmiş, uzaktan geçen yelkenlilere bakarak iç geçirmiş değil, bilakis kendi okyanusunda yolculuklara çıkmış, fırtınalardan sıyrılmış, mücadele vermiş, kendi gerçeğinin peşine düşmüş, ama şimdilerde güzel bir limanda dinlenmeyi ve suküneti arar olmuş bir kız istiyorum. o beyaz yelkeni de mutlaka fırtınadan yırtılmış olmalı benim için.
-vay be, sabah sabah ufkumu açtın be, ben de senin gibi düşünüyorum da burası küçük yer işte, herkesle konuşulmuyor bu konular, bir çay daha içer misin bilader?
-çay değil de bi yara bandı var mı abi, kaşım yarılmış sanırım
ayy beni kan tutuyor mantıgında olmasıda muhtemeldir. ayrıca evlenecegi insanı bakire/unbakire diye ayırdıgı için beynine kan gitmedigide ihtimaller arasındadır.
neden bakire olmayan kızla evlenmek istediği üstüne laflamıştık (bkz: #3293135), şimdi de bakire kızla evlenmek isteyenlerin gerekçelerine elimizden geldiğince muhalefetimizi yapalım.
evleneceği kızın bakire olmasını istemek, o kızı sahiplenme güdüsünün ayyuka varmış halidir. el değmemiş, ambalajını sadece kendisinin açabileceği bi kız arayan kişi kendisine eş değil, olsa olsa eşya alıyor sayılır. evliliği bi ortaklık, hayata karşı beraber duruş aracı olarak gören kişi sahip olmaktan ziyade bi yoldaşlık istediğinden bu dediğime karşıdır ilk başta.
bu sahiplenme güdüsü o kadar güçlüdür ki cennette kendilerine tahsis edilecek huriler bile bakiredir inançlarına göre. yani onlara hizmet etmekle yükümlü, asla onları üzmeyecek huriler bile ilk onların kadınları olmalıdır. bu sahiplenme güdüsünün kadını ne kadar aşağıladığından bahsetmeye gerek duymuyorum.
ha peki bakire olmayan kızla evlenmek isteyenlerin sahip olma istekleri yok mudur? tabii ki vardır. zaten bi ilişkinin özü sahiplenme ve ait olma hissiyatıdır. ama bu sahiplenme illa ki kızı sadece bi eşya konumuna düşürmeden de sağlanabilir. bi kızın size aşık olması, kendisini size ait hissetmesi sahip olma güdüsünü tatmin edebilir. hatta diğer olasılıktan daha fazladır neredeyse.
çünkü bakire olmayan bi kız sizin eşiniz olmayı kabul etmişse bu onun iradi seçimi olacaktır. ve bunu seçerek sizin eşiniz olmayı kabul etmişse asıl o zaman o kişiye gerçekten sahip sayılabilirsiniz. bakire kızın sizi seçiminde ne gibi kıstaslar olabilir ki.. sizi kimseyle kıyaslayamadı, ne cinsel açıdan, ne beraberlik açısından. o yüzden bakire olan kıza sahip olma aslında bi hayalden öte değildir.
kıyaslanma dedik ya, işte erkeğin bakire kız istemesinin ardındaki en büyük motivasyon budur. erkek kıyaslanmak istemez, bu yüzden kızın kendisini kıyaslama imkanını baştan yok etmeyi tercih eder. eğer bi kızın ilk ve tek erkeğiyseniz, sizi başka insanlarla kıyaslayamayacak, bu sayede egonuza halel gelmeyecektir. işte bu noktada da aslında patlayan bi fikirdir bu.
hayatı boyunca hiç çikolata yememiş bi çocuğa farklı farklı çikolataların dizildiği bi raftan bi tane çikolata verdiğinizde, tadını beğendiğinde raftaki diğer çikolataların kendi yediği çikolatadan daha kötü olduğunu farz etmesi mümkün müdür? neden böyle düşünsün ki? hatta raftaki diğer çikolataların ambalajları daha caf caflı ise belki de daha en baştan o diğer çikolatanın kendi yediğinden daha güzel olduğunu hayal edecektir.
işte bakire kızın sadece bi insanla cinsellik yaşamasının sonucu budur. asgari olarak bütün insanları en azından kendi cinsel ilişkiye girdiği insan kadar yeterli sayacak, fiziksel albenisi daha fazla olan insanları gördüğünde sizi gerçekten de kıyaslayacak ve sizi daha aşağı konumlayacaktır.
oysa bakire olmayan bi kız sizi seçtiğinde zaten hem cinsel hem sosyal bütün kıstaslar dahilinde sizi kıyaslamış ve sizi seçmiştir. yani kıyaslama haklarını ellerinden aldığınızda tam tersine sizin için patlayan bi sonuca ulaşırsınız. sizi kıyaslayıp yine de seçtiyse asıl o zaman içiniz rahat eder. tabii tek derdiniz kızın yatakta nasıl olduğunuz konusundaki fikriyse.
bu kıskançlık, sahip olma güdüsü, ataerkil ve kadının ikinci sınıf insan sayıldığı düzenlerle birleştiğinde cinsel namus diye oksimoron bi kavram yaratılmış, kadının namuslusu kendisini sadece evlendiği adama saklayan ve evlenmeden önce cinsel ilişki yaşamayanı olarak addedilmiş, üstüne yüzyıllar geçince de kemikleşmiş ve sadece erkeklerin değil kadınların da kabul ettikleri bi kavrama dönüşmüş. hatta öyle ki bu telkini ve tamamen tarihin derinliklerinde kalması gereken yanlış fikri benimsemeyen, bu yüzden bakire olmayan kızla evlenmek isteyen insanlara "godoş, ahlaksız vb." lakaplar takılmaya başlanmış.
bi godoş olarak sözlerimi bitirirken bütün bakire olmayan kızlara selam etmeyi kendime bi borç bilirim...
bu devirde bakire kız kaldı mı felsefesine dayanarak yola çıkmış, bakireyim diyen sevgilisinin çakma bakire olduğundan şüphelenen ve keleğe gelmek istemeyen erkek tipidir.
hatta evlilik sözleşmesine not düşenleri bile vardır: bakireliği emitasyon ise hatun kişisi er kişisine malların %80'nin devredecek!
namus denen kavramı bekarette arayan,her bakireyi de namuslu,saf temiz sanan erkek tipidinden değildir muhtemelen. üstelik hala bakire olup da vajina hariç her delikten yemiş "kız"ların da olduğunu bilen erkektir.
evleneceği kızın eski erkek arkadasını görünce " kardes eline beline saglık, cok guzel yetiştirmişin bizim hanımı... yatakta inanılmaz... onca emeğin olmuş, hakkını helal et" diyebilmesi olası insan tipidir.