sabah sabah kampüste dolanırken aklıma nietzsche nin "insan yükselirken kendi omuzlarına basmalı, başka türlüsü nasıl mümkün olabilir ki?" sözünü getirmiş olan önerme. tuzak başlığa subjektif göndermelerle müdahale edilip sevimli bir linç ortamı yaratılmış, arada bir kaç kişi "vurmayın lan daha fazla ölecek" diyerek ayırmaya çalışmış ama yine de kaşına kaşına vurulmuş ve kimse bu adamın derdini, neden böyle düşündüğünü bir an olsun objektif olarak değerlendirmemiş. böyle bir adam var yahu, ben bakire kızla evlenmem diyor, gel bakalım bilader, otur bir soluklan, uzun yoldan gelmişsin, bir çayımı iç anlat hele nedir seni bu noktaya getiren olaylar yumağı, aklının hangi kapısını açtın da ardından böyle bir düşünceye ulaştın, anlat hele belki bize de faydası olur.
-abi ben bakire kızla evlenmem, çünkü bana göre cinsellik; insanın gelişimine ışık tutan, kendisini ve bedenini tanımasına olanak sağlayan, insana yol katettiren bir eylemdir. ben kendimden biliyorum, ilk deneyimimden bu güne o kadar çok şey öğrendim ki; mesela cinselliğin aşk içinde hiçbir öneminin olmadığını anladım, eskiden güzel vücutlu hatunların ellerinde seks kölesi gibi yaşarken, nerde bir göt nerde bir meme onun peşinde diyar diyar gezerken, şimdilerde ruha bakar oldum, bir kızda aradığım tek şey kişilik oldu, ama öyle böyle değil, evde oturmuş, liman kıyısındaki bahçesinde yelken dikmiş, uzaktan geçen yelkenlilere bakarak iç geçirmiş değil, bilakis kendi okyanusunda yolculuklara çıkmış, fırtınalardan sıyrılmış, mücadele vermiş, kendi gerçeğinin peşine düşmüş, ama şimdilerde güzel bir limanda dinlenmeyi ve suküneti arar olmuş bir kız istiyorum. o beyaz yelkeni de mutlaka fırtınadan yırtılmış olmalı benim için.
-vay be, sabah sabah ufkumu açtın be, ben de senin gibi düşünüyorum da burası küçük yer işte, herkesle konuşulmuyor bu konular, bir çay daha içer misin bilader?
-çay değil de bi yara bandı var mı abi, kaşım yarılmış sanırım
"namus iki bacak arasında değildir, tecrübe, tabuları yıkmak" nidalarıyla ortalıkta dolaşan erkektir. Zaten bu türk ahlak yapısına uymayan bir durumdur. Ayrıca kim ne derse desin. türk erkeğinin midesi o kadar da geniş değildir.
bu erkekler evlenecekleri kızı havuza koyarlar.havuzdan kabarcıkların yükselmesini umarlar.kabarcıklar göründüğü zaman anlarlar ki bakire olmayan bir hatunla evlenecekler.
bakireliği bacak arasına sığdırmayan erkektir. ruhundaki beynindeki bakireliğie önem veren insandır. kendi bakire olupta, arkadan yukardan herşeyi halledip, ben bakire olayım ilerde lazım olur düşüncesiyle insanları kandıran ruhu pislik insanlarla olmaktansa bakire olmayan ama ruhu temiz insanlarla olmayı kabul eden şahıstır. bakire olmayan fakat kendisini sevdiğiyle paylaşan düzgün onca insan arasından birini bulan insandır.
bakire olmayanla evlenmem erkeğinin level atlamıs hali erkektir.
asktan sevgiden bahsetmemesi gereken kişidir. takıntılı kişidir. deliler gibi sevdiği kızı bakire değil diye terkeden erkekten farksızdır. burdan sormak istiyorum bu zihniyete evlenme amacın sevdiğin kadınla mutlu olmak mı üst düzey cinsel yasam mı? eğer birincisiyse amacın sevdiğin kız bakire cıkarsa ne yapacaksın? git sen bir kac adamla yat sonra gel mi diyeceksin? eğer amacın ikincisiyse neden bir pornocuyla evlenmiyorsun? en güzel sekilde zevkin doruklarına cıkartır seni. yada 31 cekmende yeter sana. neden evleniyorsun ki? tek amac cinsellikse tatmin olmaksa 31 cek tatmin ol işte. bu erkeği daha yakından incelemek için uzak diyarlardan yazarları incelemek lazım.
kaş yapayım derken göz çıkaran erkektir.evleneceğim kızda bekareti aramam diyecekken yanlışlıkla bakire kızla evlenmem deyivermiş ve dediği gibi ortadan kaybolmuş,sesi soluğu çıkmaz olmuştur.
