iptal değil de sanki tam tersi daha bir yürürlüğe sokulmuş gibi zira ayetin son cümlesinde "orayı(kabeyi) her türlü pislikten arındırın ,temiz tutun" yazar, şu anda yapılan da o galiba.
Ayete zorlama yorumlar getirilerek örtbas edilmeye çalışılmaktadır. Ne ki aynen ortaçağ Hıristiyan kiliseleri gibi içine girene insanlara dokunulması yasak gibi...
Oysa ayet doğrudan ilahi bir taahhüt içeriyor. Onu destekleyen fil suresi de var ayrıca.
Sorun şu ki sonuncusu 1979'da olmak üzere kabe avlusunda defalarca katliamlar yaşandı, kabe iki kere mancınık atışıyla yıkıldı.
Müslümanların bu kadar kızmasını da anlayamıyorum. işinize gelmeyen ayetleri hiçe saymanız o ayetlerin fiilen iptali anlamına gelmez mi? Mesela ergenekon, casusluk, balyoz davaları sırasında bir çoğunuz maide 8'i hiçe saymadınız mı?
Beyler bu update resmi olarak yayınlandı mı?
Sistemi nasıl güncelleyecem, mübareler yardım edin.
Tek update bu kısma mı geldi? yoksa yeni kerametler eklendi mi?
Beytullahın emniyet yeri olması; kendisine girenlerin baskınlardan kurtulduğu veya kendisine sığınan katil, öldürülmek ten kurtulduğu içindir. Çünkü imam-ı azam efendimizin mezhebine göre, adam öldüren bir kişi harem-i şerife sığınsa, ona had (öldürme cezası) uygulanmaz, haremi şeriften çıkması sağlanır, sonra öldürülür.
Sadece insanlar için değil hayvanlar içinde emniyetli yerdir. Hareme şerife giren hiçbir hayvan ( vahşi hayvan bile) öldürülmez.
Sonuç olarak; Emniyetli yer olması oraya sığınanın öldürülmeyeceğinden emin olmasından ibarettir.
Kesinlikle katılmıyorum. Allah Kuran'da elbet bunlarda bir imtihan vardır. Der. O zaman bu durumda peygamberlerde Allah'ın en sevgili kullarıdır neden hep belaya gark oldular. Oysaki onlar hep korunması lazımdı bu gibi dış tehditlerden. maddi olarak bakılırsa bu olaylara çok yanılır insan.
Dinle pek alakam yoktur ama verdiğin ayetteki sığınma yeriyle, Corona virüsünün ne alakası var amk. Savaştan sığınmak için falan yazmışlardır onu, kimyasal silah ya da corona virüsü zuhur ettiğinde falan mı yazıyor.
niye bu kadar kızıldığını anlamıyoruz. daha önce de birisi islam'ın güncellenmesi gerektiğini söylememiş miydi?
o zaman neredeydiniz?
not: bu arada allah'ın eksik bıraktığını düşündükleri sözleri ekleyerek tevil yarışına girenlerin yaptığı da güncelleme değilse nedir? kuran'daki onca ayette kitapta her şeyin apaçık bildirildiği ifade edilmiş.
gün geçmiyor ki sevilen bir yazar cehalet timsali çıkmasın..
cahil insan inansın yahut inanmasın tehlikeli bir varlıktır ve inanmayan insanların da böyle bir güruhu var ki, sorulduğunda en derin manalara hakimdirler fakat basit bir cümlenin dahi idrakinden acizmişçesine üç kuruşluk akıllarıyla din felsefesi yapmaya soyunurlar. olmuyor sevgili yazar, her konuda fikrinin olması bu fikirlerin doğruluğu adına bir delil değil. tefsir bir ilimdir ve bu ilme hakim olan insanlar dahi kutsal kitapların yorumlarını, çevirilerini yıllar süren çalışmalar neticesinde ortaya koyuyor ki bu çalışmalara dahi en doğrusu budur diyemiyoruz. bugün basit bir romanın çevirisi bile, gerek çevrildiği dilin yapısı, gerekse ait olduğu milletin kültürü ve yazıldığı dönemle ilgili büyük bir birikim istiyor. gel gelelim beyefendi bir anda bu ilme vakıf olup yorumlamış, bir de hatalı olduğunu yaratıcıya bildiriyor.
ayet bir bütün olarak okunulduğunda gayet açık bir şeye atıfta bulunuyor : maddi ve manevi temizlik. bir hac ve ziyaret mekanı olan kabe' nin güvenliği tarihin her döneminde özen gösterilen ve bizzat bu ayetle de özen gösterilmesi istenen bir mekan olmuştur. buraya hastalık girmez demiyor, girdiyse gereği yerine getirilsin demek isteniyor. '' evimi temiz tutun '' ibaresi verilmek isteneni yeterince açıklıyor.
din felsefesi nasıl ayağa düşer çalışması tadında bir başlık, komik.
Ayetin iptal olduğu falan yoktur. O ayeti faraş ağzına pelesenk eden beyinsizlerin mizacındaki insanlar çoğaldığı için kur'an-ı kerim'in emrine uyulmaması ve kabe'nin, mekke'nin, medine'nin temizliğine dikkat edilmemesi sözkonusudur. Hacca gidiyorum, umreye gidiyorum kılıfını arap yarımadasında, lüks otellerde hatun kaldırma fantezisine uyduranlar, pis vahabbiler, kabe duvarını yalayınca sevap kazandığını sanan gerzek müslümanlar yüzünden bu haldeyiz. Ayetteki "temiz tutun." mesajını görmediğimiz, ayetleri gözlerle okuyup beyinle yorumlamadığımız için bu haldeyiz.
Edit: dinin güncellenmesi gerektiğini söyleyen herkesin... Dinin güncellenmesi gerektiğini başkası da söylemişmiş, o zaman neredeymişiz. O zaman da fikren şu an bulunduğum noktadaydım. Ölene kadar da bu noktada olacağım.
Bakara suresinin 125. Ayeti şayet kesin bir şekilde doğrulanmış olsaydı hiçbir ateist yahut kafir Müslüman olmayacaktı ve hatta bilimsel bir veri olarak kullanımayacaktı. iptal edilmesinin zıttı olarak mütemmim cüz olarak dillere pelesenk olmayacaktı. Yani hakikati, ayete hangi durumlarda bahşediyorsunuz. islam’da hakikat yalnızca Allah'ındır, bizler ancak yansımalarını bilebiliriz. Dolayısıyla bu ayet ne kadar yanlış çıkarsa çıksın "Tanrının inayeti" yani hakikat onun doğruluğunu teyit eder, garanti altına alır. Heidegger "iman etmeyen düşünemez" der. Episteme sorununa dikkat çekiyor burada. Yani bilgi ancak imanla mümkün olur. Seküler-deist-ateist-materyalist imanda hakikat bizzat fenomendedir. Öyleyse Yansımalar onlar için hakikattir fakat biz tanrıya iman edenler için yansıma yansımadır ve hakikat yalnızca tanrıdadır.
Bir zaman Rabbi ibrahim’i birtakım emirlerle sınamış, ibrahim onların hepsini yerine getirmiş de Rabbi şöyle buyurmuştu: “Ben seni insanlara önder yapacağım.” ibrahim de, “Soyumdan da (önderler yap, ya Rabbi!)” demişti. Bunun üzerine Rabbi, “Benim ahdim (verdiğim söz) zalimleri kapsamaz” demişti.
( 2 - BAKARA 286/124. Ayet )
Hani, biz Kâbe’yi insanlara toplantı ve güven yeri kılmıştık. Siz de Makam-ı ibrahim’den kendinize bir namaz yeri edinin. ibrahim ve ismail’e şöyle emretmiştik: “Tavaf edenler, kendini ibadete verenler, rükû ve secde edenler için evimi (Kâbe’yi) tertemiz tutun.”
( 2 - BAKARA 286/125. Ayet )
Hani ibrahim, “Rabbim! Bu şehri güvenli bir şehir kıl. Halkından Allah’a ve ahiret gününe iman edenleri her türlü ürünle rızıklandır” demişti. Allah da, “inkâr edeni bile az bir süre, (bu geçici kısa hayatta) rızıklandırır; sonra onu cehennem azabına girmek zorunda bırakırım. Ne kötü varılacak yerdir orası!” demişti.
( 2 - BAKARA 286/126. Ayet )
Hani ibrahim, ismail ile birlikte evin (Kâbe’nin) temellerini yükseltiyor, “Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin” diyorlardı.
( 2 - BAKARA 286/127. Ayet )
Ayetleri beraber okuyunca anlatılanın ne olduğu ve konunun muhatabının kim olduğu ortaya çıkıyor.
kimisinin "güvenlikten kast savaş ve cana kast eden saldırılardır." diyerek boşa çıkartmaya çalıştığı iptal durumudur.
yahu kabe avlusunda yapılan savaşları, katliamları, kabe'nin defalarca mancınık atışıyla yıkılmasını, hacer-ül esved'in bile indira gandi yapılmasını daha kaç kere anlatmamız lazım?
en kötülerinden birisi 1979'da oldu, öyle çok eski bir tarih de değil...
neyse kuran'da iptal olan ayet çoktur. yok, hiç öyle kuran'ın da itiraf ettiği nesh mevzusuna girmeyeceğim, ağır kaçar. şöyle bir iki örnek verelim:
Hocam senden hristiyanlik, musevilik, budizm, hinduizm, gok tengricilik, putpereslik vs... bircok din hakkinda da bu tarz curuten iddialar bekliyoruz.
Yapabilir misin? Yoksa sadece kapasiten islam dinini curutmeye çalışmakla mi sınırlı?
Tamam , geneli musluman! Olan bir ulkede yasadigimiz icin islami elestirip duruyorsunuz ama o cok zeki kafani diger dinleri de elestirmen icin bekliyoruz.
islamla alip veremediginiz dusmanlik simdiki iktidarin riyakarligiyla mi alakali yoksa altinda baska bir sey mi var?
Dunya genelinde 1,5-2 milyar musluman oldugu soylense de bunlarin icinde tum akil ve mantigiyla bu dine inanan, sayilari az da olsa insanlar var ya da inanmayi secen insanlar var ve kimseye sataşmadan, kufretmeden, asagilamadan inanclarini yasiyorlar.. bu yaptiginiz en azindan onlara hakaret ve asagilamaktir.
Yazdigin seye cevabim yok. Cunku hayatimda duydugum en sacma ayet ve kuran elestirilerinden birisi. Ne demek istedigimi umarim anlarsin.
güvenlikten kast savaş ve cana kast eden saldırılardır.
kabede tavaf eden müslümanlar asırlardır, rahatça ibadetlerini yapmışlardır. sizin teziniz çürür burda.
en doğrusunu allah c.c. bilir.
bahsettiğiniz hastalık durumlarında o dönemin cahilliginde peygamber efendimizin s.a.v. uyarısı vardır, hastalık yayılan yere gitmeyin, hastalık sizin olduğunuz yerden çıkmışsa dışarı çıkmayın buyurmuştur.
bu karantinadir.
burdan anlıyoruz ki siz islama saldırmak için kendinizi kaybedecek dereceye gelip küçük düşüyorsunuz.
hz. ibrahim'den önce bölge sapaydı ve güvenli bir yer değildi. kabe'nin inşası ile birlikte bölge kalkınmış, çevresi genişlemiş ve bereketlenmiştir. ticaret konusunda bir durak haline gelmiştir. kalkınan bir bölge de güvenli olur.
