--spoiler--
Yahudiler arasında birbirlerine sövmek için kullandıkları meşhur bir kelime vardı, "râînâ" derlerdi, bu tabir Arapça "bizim çoban" demek olduğu gibi, ibrânî ve Süryanî dillerinde "dinle a dinlenmeyesi, dinle a sözü dinlenmez herif!" gibi hakaret ve alaya alma mânâsı ifade eden bir kelimeymiş. Müslümanların Hz. Peygamber'e karşı böyle diye hitap etmelerini, yahudiler fırsat bilerek ve kendi dillerindeki kelimesini andıracak şekilde ağızlarını eğerek, bükerek, sövmek ve hakaret kastiyle "râînâ" demeye başlamışlardı. Sa'd b. Muaz hazretleri, bunu işitmiş, "Ey Allah'ın düşmanları, lanet olsun size, vallahi hanginizin, Resulullah'a karşı bunu söylediğini bir daha işitirsem boynunu vururum." demiş, onlar da buna karşı "Siz böyle söylemiyor musunuz?" diye kaçamak bir cevap vermişlerdi. Bunun üzerine işte bu âyetin inmiş olduğu rivayet edilmiştir.
--spoiler--
raina kelimesi yahudiler arasında "bizim çoban" anlamında kullanıldığından mütevellit, davar gibi güdülme eylemiyle maalesefki aynı anlama geliyor. güdülmeye bir son verelim arkadaşlar. keza okuduklarımızı bile anlayamayacak kadar güdülmüşler var aramızda.
Sorarlar. bu kıstası ele alıp bir takım insanlara gönderme yapan kişi, açıpta bu kutsal kitabı böyle basit mevzularda örnek gösterme dirayetine erişecek kadar okumuş mu? yoksa yaygın kullanılan bir arama motoru yardımı ile sırf bu ortamda polemik yaratmak için mi uğraşmış.
abi pes doğrusu ya, kur'anı da mı siyasete ortak ettiniz? inanmıyorum size. Allah affetsin.
Ey iman edenler! "Râina" demeyin, "unzurna" deyin/"bizi davar gibi güt" diye konuşmayın, "bize bak" diye konuşun ve dinleyin. Kâfîrler için korkunç bir azap vardır.
bayraktar bayraklı'nın meali; ey iman edenler! peygamber'e “bizi güt!” demeyiniz, “bizi gözet!” deyiniz ve onu dinleyiniz. inanmayanlara acıklı bir azap vardır.