Kadının islamiyetteki yerini anlamak için kuranın tamamını okumak gerekir.
kadın her dönemde korunması gerekendir. erkekte koruması gerekendir.
bugün o eşitliği savunanlar, karısını döven erkekleri örnek gösterip duruyor.
fakat asıl işte o örnek gösterdiği karısını döven adamlar olmasın diye islamiyette bir dizi kural vardır.
kadının boşanma hakkından tutun, cennetin anaların ayakları altında olmasına kadar bir çok devrim niteliğinde kurallar ve kaideler islamiyetle gelmiş ve kadının toplumdaki yeri sağlamlaşmış ve kadının kölelikten bireyliğe yükseltilmesi sağlanmıştır.
örneklerle açıklayalım.
*islamiyetten önce kadınlar mal gibi görünüyordu, hatta araplar kız çocukları olduğunda diri diri toprağa gömüyordu.
*peygamberimizin(s.a.v.) soyu kızından devam etmiştir bu da allah'ın insanlara bir mesajıdır(anlayana)
*islamiyette kadın ev içinde ve dışında çalışmak, para kazanmak zorunda değildir. Evli ise erkeği, evli değilse babası, babası da yoksa, en yakın akrabası çalışıp onun her ihtiyacını karşılamaya mecburdur. Kendisine bakacak hiç kimsesi bulunmayan kadına, devletin yardım sandığı bakar.(tabi müslüman bir devletin)
*islamiyette geçim yükü erkek ve kadın arasında paylaştırılmamıştır. Bir erkek, hanımını tarlada, fabrikada veya herhangi bir yerde çalışmaya zorlayamaz. Eğer kadın isterse ve erkek de razı olursa, kadın kendine uygun bir işte çalışabilir. Fakat, kadının kazancı kendisinindir.
*islamiyette kadının boşanma hakkı vardır. kocası kendine zarar veren kadın boşanır.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir mümin, kötü huylu diye hanımına kızmasın! iyi huyu da olur.) [Müslim]
(Hanımı ile iyi geçinip şakalaşanı Allahü teâlâ sever, rızklarını artırır.) [i.Lâl]
(En iyi Müslüman, hanımına en iyi davranandır. içinizde, hanımına en iyi davranan benim.) [Nesai]
(Hanımına güler yüzle bakan erkeğin defterine, bir köle azat etmiş sevabı yazılır.) [R.Nasıhin]
bunları söyledikten sonra gelelim sualinize:
kadının miras hakkı neden yarımdır: çünkü kadının bakmakla yükümlüğü olduğu bir erkek yoktur erkeğinse boşansa bile eski karısına ve çocuklarına bakma yükümlüğü vardır. kadının kendi kazandığı kendinindir.
kadının şahitliği neden yarımdır: kadın tehdit yoluyla yalan söyleyebilir, duygusal olduğu için yalan söyleyebilir, ayrıca kadın koruması olduğu erkeğin gözetiminde olduğu için etkilenebilir, ve kadın zorla da şahit yapılabilir.
kadının duygusal olduğu dinen değil bilimsel olarak da gerçektir. hangi anne çocuğunun bir yanlışını başka bir anneye karşı onaylayabilir? fakat baba çocuğu başkasına karşı yanlış yaptığında onu görür ve çocuğuna kızar.
surelerin ayetlerin bir bütün olarak değil tek tek incelenmesinden meydana gelen durumdur. birleştirdiğinizde burada anlatılmak istenilen şudur; hakikatin ortaya çıkmaması için kötüler şahitleri tehdit edebilir. 1 kadın olursa çekinir,korkabilir ve kötüler ona iftira atabilir. lakin 2 kadın birbirine destek olur ve iftiraya engel olur.
kadının yapısından mütevellittir. duygusaldır kadın gerçekten, erkek daha düzdür. üstünlük kimde siz karar verin bence hala eşit. birinde o eksikken birinde öteki. miras mevzuunda da şöyledir ki, kadın daha kolay evlenir eş bulur, eşi de ona bakmakla yükümlüdür. erkekte tam tersi, malı fazla olması gerekir ki evliliği daha rahat gerçekleştirsin eşe daha rahat baksın. eşitlik her zaman 2 eşittir 2 değildir. 3-1 = 4-2 şeklinde de yazsan eşittir. gerçekten modern sistemin yüklediği egolardan sıyrılıp tarafsız bakılırsa hak verilir. bilime de inanabilirsiniz, bir çok araştırma var erkek zekasının ve kadın zekasının çalışma biçimleri arasındaki farklara dair, kesinlikle mantıksızlık bulamazsınız.
kadın erkek "eşit"liğidir saçmalık. eşitlik modernizmin icad ettiği bir kavram. üzerinde biraz kafa yoran biri zaten eşit olmadığımızın ve bunun da ayrı bir imtihan olduğunu bilir.
erkekler kadınlara yönetici kılındı. kadın, erkeğe emanet edildi. ama bu bir üstünlük değil, üstünlük takvada.
ekleme: eksi de yağmış. benim dinime uymayacak olan isterse sevmesin banane. şirinlik yapacak değilim.
ekleme2: sonradan da artı gelmeye başladı. noluyo lan imana mı geldiniz?
Miras hukukunda erkeğe 2 kadına 1 olmasının sebebi şudur; Erkek bakmakla yükümlü, kadın ise bakılmakla. Kur'an biraz düşünebilen her insanın anlayabileceği bir şekilde yazılmış ve indirilmiştir. Ki kendisinde de bundan bahsediliyor. Fakat günümüz insanları düşünmek yerine, ilk okuduğunda her şeyin apaçık ortada olmasını istiyor. Bu bencillik ve tembelliktir. Kur'anda bu iki terimin de yerini bulabilirsiniz. Biraz düşünmek gerekir anlamak için.
Öyle ki ; "Andolsun ki biz, Kur'an'ı düşünmek için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?" 54/22. Deniliyor bu kutsal ve eşsiz kitapta.
Erkekler kadınlara yönetici kılındı ne demek ? erkekle kadının tek farkı biyolojik yapısıdır. erkekle kadının zekasının farklı çalıştığına dair bilimsel çalışma demişsiniz. nerede o bilimsel çalışma? kadının duygusal olması tamamen toplumsal yaşantılardan kaynaklıdır. şahsım adına ben birçok bayandan daha duygusal olduğumu düşünüyorum. burada bir konu üzerinde karar verebilecek yorum yapabilecek kapasiteye sahip 1 erkek neden 2 kadın ediyor biri diğerine hatırlatsın diye mi gerçekten ya erkek unutursa o ne olacak?
Herkesin görüşü kendinedir. istenilene doğru olan cevabı ilettim. Kimi mantıklı bulur, kimi bu olaya bir antilik oluşturduğu için mantıklı bir şey göremez. Şüpheci hale düşüren ayetler vardır illaki, ki var. Bu da zaten düşünülmesi gerektiği içindir. Bu konu böyle uzar gider sonu yoktur. Herkesin görüşü kabuldür. Saygısızlık olmaz.
Kur'an bir varsayım mıdır? Erkeği ve kadını yaratan allah' ın varsayım üzerine bir kitap gönderdiğini düşünmenin hangi akılda yeri olur. Erkeği de kadını da yaratan allah olduğu için varsayımlık bir durum yoktur ortada, kesinlik allah'ındır. Asıl böyle düşünmek gaflettir. Allah'ı biri ya da bir şahıs gibi düşünmek onu kısıtlamaktır. Basit bir örnek olarak; birisi iki tane birbirinden farklı ekmek üretse, birinin diğerine oranla daha tuzlu olduğunu varsayım olarak mı alır? yoksa nasıl yaptığını baz alarak mı bir sonuca gider? Sınırlarsan sınırlanırsın.