bakanlarinin nerde hata yaptiklarini sapkayi önüne koyup düsünmeleri gereken ülkedir. Bazi sakirt kardeslerimiz kendi düsünce iklimlerinde bakan olmayi padisah olmak gibi algiladiklari ve itaat esigini ona göre belirledikleri icin hali ile afallamaktadir lakin padisahlik 90 sene önce bitti be annem sen her ne kadar kullugu kalbinde yasatsan da.
bakanı ne kadar hatalı olursa olsun orada bulunan halkın daha olgun olması lazımdı. ki bulunan insanlar belli bir gelir ve eğitim seviyesinde muhtemelen. orası hesap sorma yeri değil. tenis izleyicisi bunu daha iyi bilmeli. olmamış. hedeflenen akp'li bakanın prestiji olsa da olan ülke prestijine olmuştur. diyebilir bazı arkadaşlar çok mu önemli?. evet bu tür turnuvalara talipsen çok önemli. bu kimin umrunda. kimsenin. ne bakanın ne de onu yuhalayan seyircinin.
yuhalayanların wta organizasyonunda 1 allah kuruşu yoktur şeklinde sitem edilecek insanların yaşadığı ülkedir. yuhalananların kendilerini ülkenin sahibi zannettikleri ülkedir aynı zamanda.
demokrasilerde eğer medeni bir şekilde protesto etmek mümkün ise, yuhalamak da en medenice bir harekettir. tutup domates mi atsalardı? istanbul büyükşehir belediye başkanı'nın platforma çağrılmasını anlarım, kendisi şehirden birinci derecede sorumludur. Ama Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in korta davet edilmesi anlamam. konunun siyasileşmesi tamamen bu bakan olan kişilerin kendi tasarrufundadır. ne işleri var orada da konuşma yapacaklar? ülkenin bütün sorunları bitti de kortlara çıkıp boy mu göstermek mi başladı şimdi de?
edit: online bir yetkilinin şu başlığı orijinaline birleştirmesi dileğiyle. diğerine entry girerken kendimi burada buldum. hayır bırak, yazım hatası var başlıkta bi' de...
ortalıkta sadece şov yapıp yıllardır ülkenin kanayan yarasını durdurma çalışmaya tenezzül bile etmeyen bakanlarıdır o yuhlanan. yani çok da şaşırılacak bir şey değil. az bile yapmışlar keşke yumurta falan da atsalardı, tuz biber olurdu. herifler her dakika götümüze bir kazık daha sokuyor amk. nereye kadar susmamızı bekliyorsunuz.
- hepsini tespit ettiniz mi.
+ ayıpsın başbakanım.
- kaç kişi idi yuhçular.
+ 10.000 felan.
- ne diyon amk. hiç mi alkış yoktu.
+ valla üç-beş cılız alkış sesi vardı.
- hayırsızlar.
-nereye dolduracaz bu kadar insanı.
+ duymamazlıktan gelsek.
- ölü taklidimi yapalım yani.
+yani, başbakanım.
protestocuların utanmaması, protesto edilenlerin biz nerede hata yaptık demesi gereken ülke.
makarnacı şakşakçı ezikler yerine yuhlayan kalabalığın sesini duyan akepeli bozuntuların suratlarını gördüğümüz ülkedir, sen medyayı avucunun içine al, onca rezilliğe imzanı at sonra gel buna ayıp de olacak iş değil zavallı akepe.
iyi yapmıştır aslen. ama elin oğlu bunu "akp kötüymüş bak" diye değil, "türkiye olmamış daha" diye yorumlar. siyasi ayar verme girişimini daha bilinçle yapmalı.
siyasetçilerin böyle her boka atlayıp, görmemişlik yapmamaları gerektiğini yine fısıldamıştır bu olay ama duyacak mı o adamlar bunu? yani 2. kez düzenlenen bir turnuva bu ve niye büyütürsün ki? spor bakanı ve federasyon başkanı kafi. ders çıkarmalı herkes ama hangi kafayla?
halk tepkisini nerede isterse orada gösterir, kimse kimsenin imajı için şakşakçılık yapmak zorunda değildir.
kaldı ki hükümet, yerel platformlarda zaten alacağı eleştirileri minimuma indirmiş, aykırı sesleri türlü şekillerde susturmuştur. bu sebeple başlarına gelen olayların çok da şaşılacak yanı yoktur...
seçimi oy verdiği parti kazanamayınca sinirden köpürmüş, bir godaman sporu olan tenis maçına giderek sakinleşmeye çalışan insanların olduğu ülkedir. bunlara göre tenis maçında bakan yuhalandığına göre akp nin oylarının %30 düşmesi gerekir. mallar bu ülkede kaç kişinin tenisten haberi olduğunu bilmezler. ülkeyi kendi tuzu kuru çevrelerinden ibaret sanırlar. akp %50yi çakınca da şaşırır makarnayla kömürle muhalefet yaparlar. sonrada ülkede demokrasi yok diye ağlaşırlar.