9 gün bayram tatili veya idari izinli diye kararnameler hazırlayıp altına imza atanlar kendileri değil mi?
"tavşana kaç, tazıya tut" diye ortalığa çıkılmamalı.
karısını geneleve satan-karısını başka erkeklere peşkeş çeken koca "karım orospu oldu" diye yalçın çakır a çıkması gibi bir olay yaşıyoruz.
cahil halkım da sazan gibi atlıyor. ab teraneleri yapan kuş beyinliler gözlerinizi açın da dünya ya bakın.
çalışanlara da bedava tablet, uçak bileti ve mazot verilecekse, telefon faturaları ödenecekse, ayda 3bin TL ek ödeme yapılacaksa neden olmasın dediğim önermedir.
eşitlik gerek di mi ya?
ayrıca biz yarım aklımızla bilemeyiz tabii, görmüş, geçirmiş, tecrübeli ve bilgili(!) bakanlarımız daha iyi bilirler ama şöyle bir gerçek var: özel sektör çalışanları ve işsizler.
(bkz: #13343822)
bir ailede çalışan her birey memur olmadıktan sonra baştan aşağı yalan olacak bir sistemdir.
ailedeki memur erken kalkıp erken yatsa da, ailenin diğer üyeleri erken yatmadıktan sonra nerde kaldı tasarruf... peehh...
hayata geçemeyecek bir uygulama. bir kere cumartesi işe, kendi adamlarını getirmeye kıyamaz bu adamlar. ha ama derseniz ki kendi adamları zaten gitmez olan gariban memura olur ona bir şey diyemem. sabah 6 işine gelirsek, bir kere o saatte mesainin başlayabilmesi için toplu taşıma araçlarının gecenin köründen çalışmaya başlaması lazım. "ben ayyaşlara hizmet etmem" gibi demokratik bir anlayışa sahip olan melih gökçek ankarada bu işi yapar mı? hiç sanmam. hadi diyelim yaptı, e bu seferde sabahın köründe o ayazda insanlar ısınmak için elektrik değil yakıt türü enerjiye sarılacak. bir yerden alıp bir yerden vereceksin yani.
ama zaten sorun ülkeye kalıcı çözüm üretmek yerine "güncellemelerle" milleti beygire çevirmek olduğu için çok da şaşırtmayan bir uygulama planı oldu. hatta yakında yedikten sonra rahatlık çökmesin diye öğlen yemeklerinin azaltılması veya tamamen kaldırılması, evli olmayan ve 3 çocuk doğuramayacak insanların mecburi fazla mesaiye kaldırılması gibi fantastik uygulama planları da gelebilir beklemek lazım.
Paris merkezli Ekonomik Kalkınma ve işbirliği Örgütü OECD nin 40 ülkede yürütülen araştırması, "How's life" (Hayat nasıl) raporundan bihaber bakan işgüzarlığıdır.
zira bu raporun sonucuna göre çok çalışmasına rağmen az ücret alan türk halkı mutsuzmuş sayın bakmayan bakan!!!
insanların fikirlerine saygı duyulmadığı bir ülkede beklenen öneridir.
bizim de bir önerimiz var; çalışma saatleri indirilsin, vardiyalı bir şekilde çalışma sistemi gelsin. bu sayede istihdam artar insanlar işsiz kalmaz, iş verimi kuvvetli olur. daha kaliteli bir iş sergilenir. cumartesi günleri de çalışmaya gerek kalmaz.*
şu milletvekillerinin, bakanların vs. maaşlarından küçük bir kesinti yapalım. sene boyunca eşek gibi çalışan insanımın hem tatili yenmemiş olur hem de ekonomiye katkı olur amaç bu ne de olsa. 2012 model mercedes e binmeyiverin, kamplara(yurtdışı vs.) 1-2 kişi gitmesi gerekirken 15-20 kişi göndermeyin, cumartesi gününü de bırakın çalışana.
amaç belli, klasik akp zihniyeti.
"mesai sabah 6'da başlasın, Cumartesi de çalışılsın," diyen Enerji Bakanı aslında istiyor ki; mecburen vatandaş cuma gecesi erken yatacak ve böylece gece hayatı diye bi'şey de olmayacak!
daha çok çalışma yalnızca üretim araçlarının mülkiyetini elinde tutan zengin sınıfın daha da zenginleşmesi içindir. yoksa daha fazla mesai daha fazla ücret olarak geri dönecek mi ? hayır.. bunu bal gibi biliyoruz.
'çok çocuk yapma' düşüncesinin arkasında da esasen emeğin değerini düşük tutma arzusu sezinlenebiliyor. mümkün olduğu kadar çok emekçi ve mümkün olduğu kadar düşük bir emek değeri.
çalışma bakanı'nı kafa yapısını asla anlayamadığım açıklama? arkadaş ne yer ne içer bu adamlar bilemedim. ayrıca sende sabah 6'da gel bakalım meclise sübhanallah nasıl ibretlik oluyorsun.
bakan bey in asgari ücreti nasıl daha yukarılara çekebilirim, çocuk işçi çalıştıranlara nasıl engel olurum, kot taşlama işinde çalışıp ölenlere nasıl engel olurum diye düşünmesi gerekirken, bunlara kafa yorması garip. bence bakan bey bir sormalı. 6 gün çalışanlar hallerinden memnun mu? ben 6 gün çalışan biri olarak hayır memnun değilim.
verimlilik daha da artacak mı sanki diye sorulası bakan beyanatı.
kardeşim özel sektörün 1 günde yaptığı işi devlet 1 haftada zar zor o da eksik olarak yapıyor sen ne cumartesinden bahsediyorsun. sanki devlet daireleri tıkır tıkır işliyor, her işi eksiksiz (cezaları alma konusunda eksiksiz ona lafım yok) yapıyor da amk bi cumartesi çalışılması kalmıştı dimi.
sen önce devlet dairelerindeki verimliliği arttır da ondan sonra gel bu öneriyi sun.
kapitalizmin en acimasiz uygulayicilarindan olan AKP hükümetinin, emekciler üzerinde uyguladigi sindirme politikalarindan bir tanesi. kapitalizm köseye sikistiginda ilk yaptigi sey kriz ortamindan yararlanarak, emekcileri baski altina almaktir. tabii bu etkiye karsi bir tepki elbette ki olacaktir ancak önce belirli nesnel sartlarin olusmasi gerekiyor. görünen o ki o sartlarin olusmasi icin akp nin birkac adim daha atmasi gerekiyor.
yaşamak için çalışıyorsak neden ölesiye çalışalım diye sorarlar adama, bizim işimizle senin işin bir mi diye sorarlar adama ve o pahalı koltuklarda oturup önüne gelen metinleri okumayı işten mi sayıyorsun diye de sorarlar.
bir basketbol koçunun söylediği ve daha sonra jose mourinho' nun da tekrar ettiği bir söz vardır: ''asgari ücret karşılığında günde 13 14 saat çalışan insanlar yorgun olabilir, biz olamayız.''
evet sayın bakan siz cumartesi ve hatta pazar da çalışın, çünkü siz yorgun olamazsınız!
bakan da çalışacak mı dediğim öneridir. özel sektör çalışıyor da verimli olunuyor mu bir araştıran araştırma şirketi yok mudur?
çalışana eziyet kapitalizmin bir ayetidir.
Verimli çalışılmadıktan sonra haftanın sekiz gününde full mesai çalışılsa bile ülkeye bi bok kadar bile getirisi olamayacağını anlamamış bakanımızın önerisi. Şöyle bi reklam vardı zihniyetimizin nerelere geldiğini gösteren: hepimiz tatil için çalışıyoruz.
ya, bak. demiyim diyorum ama;*
Haziran 2011'de seçim oldu. Arkadaşlar yemin ettiler haziran sonuna doğru. sonra hooop, 3 aylık tatile çıktılar. ama maaşlar çatır çatır, peşin peşin ödendi 1 gram iş yapmadan. hem de ayda kişi başına 3000'er lira fazla olmak üzere. *
kritik dönemler ve oylamalar haricinde, mecliste birbirlerinin yerine imza attıkları da ayyuka çıkmış durumda.
ondan sonra, "yok efendim, vatandaş rahat çok alışmış. haketmediği bir refaha ulaşmış 70'lerde".