Ülkemizde algılanmıştır ama şu şekilde algılanmıştır.
Bir koltuğa oturacaksın, çocukları 5m ötede yan yana karşına dizeceksin. başını oynatmadan gözlerini çevirerek sıranın başını ve sonunu görebiliyorsan bakabileceğin kadar çocuk yapmışsındır.
nüfusuyla gurur duyan toplumumuzun hiç sevmediği şeydir. işsiz, beş parasız, damı akan gecekonduda da yaşansa da askerden gelindi mi evlenilir. evinde buzdolabı bile olmasa da ilk 10 yılda 5 tane çocuk yaparsın. bir de kabahati tanrının üzerine yıkmak vardır ki en öküzcesi de odur. "allah rızkıyla bir verir" mantığı sonucu doğan biri olarak söyleyebilirim ki allah veriyor olabilir ama bu durum sizin, hayatınızın yarısını öküz gibi bir yaşamanıza mani olmuyor. hatta tamamını bile aynı şekilde yaşayabiliyorsunuz.
bir öğretmenin velileri için dilediği en büyük temenni. nasıl mı? örnek verrelim:
problemli öğrenci hakkında görüşmek için veliyi çağırırısın veli bir gelir bir tane karnında, birininde elinden tutmuş. konuştukça anlarsın ki çocuklar çok da umrunda değil kadıncağızın kadın kaymakamlığın vereceği yardımın peşinde. 6 çocuk 7. yolda okuma yazma bilmiyor önerdiğin tüm çözümlere ben bilmem herif bilir diyor. öğretmene de dua etmekten, temennilerde bulunmaktan başka çare kalmıyor.
türkiyede hala algılanamamış önermedir.
çocuk yapımına ezelden karşıyım zaten ben.
yapmayın efendim çocuk mocuk. bir hayatı mahvediyorsun başta. bir mi dedim pardon. ayarı kaçıranlar 11lik takım düzüp ,göğe erdiriyorlar biyerlerini.
bu dünyaya çocuk getirilmez efendim.getireninde yaptığı bencillikten başka bir halt değildir.
başbakana karşı çıkmaktır. adam en az 3 diyor siz ne diyorsunuz ya tey allahım. asgari ücret bile alıyorsan en az 3 tane yapacaksın işte. bi dinlemediler şu adamı.