para karşılığı garsondan ve kurumundan hizmet alan müşterileri zora sokan tavırlardır.
adam yemeğini yemiş,sohbet etmiş çayını içmiş. kısa bir zaman için sanki kendini bişey zannetme modunda. (bkz: yemek sonrası mutluluk) "amma yakışıklıyım" , "ne kadar da espiriliyim arkadaş" nevinden kendini övmekteyken hesabı ister. öder. sonra da garsonun bakışları. getirdiği o kalın kapaklı hesap defterine bakar bakar. şak diye kapatıp "çok teşekkürler efendim1der. la adam.herkesin hizmet alanı var,sorumluluğu var. meslek küçümseniyoruz ama senin de yapman gerekn bu. zaten maaşını alıyon bi de ne bekliyon gelen müşteriden? hiç gördünüz mü döner satan dayının döner sattığı için fazladan para beklediğini, ya da tezgahtar kardeşimin size bir malı sattıktan sonra para üstüne göz koyduğunu,ne biliyim berberin saçınızı kestikten sonra "üç beş kuruş daha koparır mıyım" dediğine şahit oldunuz mu? *
hiç bahşiş verdim mi:hayır!
bekler adettir. yeni araç alırsın oo kapı açılmaz derler, ilk benzini koyan pompacı hayırlı olsun pompa çıkmaz der verirsin bahşiş yemek yersin küsüratı bırakır veya bahşiş atarsın, tezgahtardan bir şey alır küsüratı almazsın, bakkaldan bi kısa parliament alır 1.75 i almazsın.