artık siyasilerin bile çekinmeden kullandığı küfür etmenin bir başka yolu bence. bedevinin başına geleni biliyoruz nihayetinde. ikisi çölde batak oynuyorlar içiniz fesat canım .
böyle bir şey olursa gerçekten chp başkanı kılıçdaroğlu na, akp başkanı erdoğan ın geçmiş olsun ziyarete gittiğini düşünüyorum da.. kötü bir olay ve dememek daha iyi olurdu diye düşünüyorum..
yani toplumda diyebiliriz arkadaşlara ama onlar pek arkadaş değil. tayyip erdoğan ın demesi, sanki başına gelsin der gibi de ifade ediyor. aman alalh korusun da demesi lazım dı bari.. arada samimiyet az aslında şu an birbirlerine ettikleri laflardan.. bu yüzden bu laf küfür etkisi gibi ve kılıçdaroğlu da sinirlenmişti aten devamlı bu konuya vurgu yaparak sonraki konuşmasında
göbek adım diyebilirim. her önemli olayımdan önce başıma mutlaka olumsuz bi şey gelir.
ağzımda bir haftadır yara var. sağ tarafım resmen felç oldu, yutkunamıyorum, boğazımı ve kulağımı ağrıtıyor. bugün anneme gösterdim beni acil dişçiye yolladı. meğersem benim aft sandığım şey yirmilik dişimin çıkamadığı için yaptığı iltihapmış. diş çıkarmayı 20 sene önce bıraktığım için anlayamadım tabii. asıl olay da ben cumartesi kpss'ye giricem. çok güzel oldu yani bu iltihap.
not: her an kutupayımla karşılaşabilirim, az kaldı hissediyorum.
işte o benim efendiler. ben ki paylaşım sitesinde bir şey indirdiği insana teşekkür edip sonra muhabbet eden. haftalarca hadi şu filmi izleyelim diye konuşup iki ayrı dünyadaki iki ayrı bilgisayarda aynı filmi izleyip yorumlaşan ve sonrasında o kızın eski kız arkadaşı olduğunu farkeden bir insanım * Yani haliyle sinemada izlenmiş o kadar ortak film tesadüf olamazdı.
Gerçi pollyanna bakış açısıyla bakarsak belki de kız bahtsızdı ve ben sadece alet oldum çünkü kızın da haberi yoktu karşısındakinin ben olduğumdan *
kutup ayısının kovalamadığı bedevi'yi dün gece buldum.
dün gece bir adam bizim caddenin önünden geçerken arabası arızalandı.
3 kişi yanına gittik. arabası fiat palio. arabada 2 kişi var ve 23-24 yaşlarındalar.
muhabbete başladık;
ben: iyi akşamlar bilader noldu?
o: iyi akşamlar, arabanın gazı bitti ya.
b: e benzinle gitsenize.
o: benzin de bitmiş. benim burda ne işim var amk!
diyerek sağa sola bakınıyordu. sordum sigarası bitmiş, sigara almaya çıkmış.
arkadaşlarını aradı ve yanına gelmelerini söyledi.
15-20 dakika sonra 2 motor geldiler. ben de de araç var ama ısrar etmeme rağmen bana benzin aldırmadı.
velhasıl yanındaki sivri zekalı arkadaş o'na deponun kapağını açmasını söyledi.
çocuk da "tamam" dedi. ve kapının yanındaki kapağı açmaya çalıştı açamadı. anahtarla denedi yine açılmadı.
depo kapağına anahtar olmadı ya. düşünebiliyor musunuz?
biz artık 3 kişi gülmeye başladık. çocuğu alıp eve götürdüler yedek anahtarı getirdiler.
çocuk arkadaşına dedi, "şu 50 lirayı al da benzin al gel."
arkadaşı da tamam dedi çıktı. rahat 1 saat bekledik, çocuktan haber yok.
sonra çocuk, arabanın sahibini aradı, bir şeyler dedi ve bizimki "hassiktir" falan diyordu.
telefon görüşmesi bitti.
" bi sorun mu var" dedim.
çocuk da "verdiğim 50 lira sahte çıkmış, polis ordaymış, beni çağırıyormuş, yasal işlem başlatmak zorundaymışlar." dedi.
araba yolun ortasında.
çocuk sabah işe gidecek.
gaz yok, benzin yok.
polis çağırıyor.
ve bunların hepsi 1 paket sigara için.
bilseydi çıkar mıydı dışarı?
neyse çocuğa dedim, "biz arabayı itelim sen park et şu köşeye bi yere, sakat buralar"
çocuk da teşekkür etti, park etti ve gitti.
trajikomik diye tam olarak buna deniyor.
çocuktan hala haber yok ve arabası dün gece bıraktığımız yerde duruyor.
daha bugün yaşadığım bir olayla haklılığını bana da ispatlayan "bahtsız bedeviyi çölde kutup ayıları kovalar" sözündeki tamlamadır. Olay da şudur: Cep telefonumun tereyağ-kıl hareketiyle cebimden çıkıp benim en üst basamağında bulunduğum merdivenin altındaki içi su dolu paspas kovasına düşmesi ve benim bunu birkaç saat sonra farketmiş olmam.