cem garipoğlu sayesinde bir garip kalan yer. yeni kullanıma giren yol ve gişeleriyle, mesanurol ve civarı rahat ederken, esenkentlilerin yolu uzamıştır.
Neresinden bakılırsa bakılsın estetik ve mimari hayranlık uyandıran uydukent. Hiçbir rakibi onu geçememiştir. Taklitleri onu daha da değerli kılmıştır. Orda ev sahibi olmak emekli olmaktan daha değerlidir. Ulaşımı berbattır. istanbul'un dışında kalan istanbul'dur.
belediyesinin kaldırılıp, başakşehire bağlanması durumuyla mahkemelik olan yer. sevemedim bir türlü insanlarını, ayrıca express seferlerle 1 saatte taksime, 45 dk. da mecidiyeköye gidilebiliyor.
gidilebilen en kısa mesafenin 100 dakika olduğu yerleşim yeri. * ki bunlar ekspres otobüsler. normalleri söylemiyorum bile. karlı bir günde 76d ile taksime 4 saatte gittiğimi biliyorum. edirne' ye taşınacam yakında. en azından şehir kardeşim.
nerdeyse kuruluşundan beri bulunduğum uydukent.eskiden biz mayoyla kızlar bikiniyle evinden havuzuna gidip gelebilecek haldeyken şimdilerde etrafa dolan garip inşaatlar ve şehrin bu yakaya doğru kayması doğrultusunda izole olma özelliğini kaybetmiştir.eskiden ekmeği migrostan alıp buzluğa atardık,göletteki otoparkta bira içerdik,ufacık dürümcüsünde dürüm yerdik,şimdi ise açılan home store a domaldığı parayla övünen,northshield i bi bok sanan gençlerin oturduğu semt haline gelmiş.yakında şehrin içerisindeki keşmekeş semtlerden farkı kalmayacağa benziyor ya hadi neyse..
dışarıya ne zaman çıksam etrafta tık yok insan görünce bi şaşırıyorsun önce, ardından da ahan da burada hayat varmış diye seviniyorsun yupppi diyor havaya şıçrıyor fakat gönlünce şımaramıyorsun.sokakta yüksek sesle konuşmaya utanıyorsun.iyi yönleri de var mesela dışarıda kendine dikkat etmen gerekmiyor.zira in cin adama sadece çarpabiliyor onunda önüne geçilmez zaten.
.arka tamponu havada duran çok şahsiyet yoksunu şahsiyet var.ama yine de nezih yine de güzel.seviyorum.(göleti çevirdiler esenyurtlular gelip piknik yapmasın mangal yakmasın ağaçların arasından karı kız mıncıklamasın diye.bi bilseler ben gölette yüzmek ördek avlamak istiyorum)
istanbul' da yaşanılası en güzel yapıların bulunduğu, elitliğe son zamanlarda ciksliğin de eklendiği, biraz ötedeki esenkentlilerin bile "bahçeşehir' de oturuyorum" demesine neden olan güzel mekan.
eskiden bahçeşehir dendiğinde tek tip yapı stili, her yerde aynı bahçeşehir dokusu hissedilirdi. mahalleleri birbirinden kopuk değil bilakis birbirine çok iyi entegre olmuş parçalardan oluşurdu. oysa emlak bankasının ziraat bankasıyla birleştirilmesi ve bahçeşehir projesinin toki ye geçmesinden sonra bahçeşehirin inşaa tarzı değiştirilmiştir. eski bahçeşehirin tamamının yapan mesa nurol yerine artık bahçeşehirin çevresindeki boş araziler küçük küçük parseller halinde firmalara veriliyor. bunun sonucunda adım başı birbirinden kopuk, site inşaatları türemiştir (bkz: uphill court), (bkz: mesa-nurol bahçeşehir evleri), (bkz: eston). artık bahçeşehirliyim değil uphill court luyum estonluyun gibi saçma cümleler duyacağız bu muhitte. eston haricinde bütün siteler 5-10 arası apartmanı olan sitelerden başka bir şey değiller. artık adım başı site duvarı, adım başı güvenliklerin beklediği site kapıları !!!! bahçeşehiri mahvettiler.
10 sene öncesine kadar emekli olanların yerleştiği, gayet huzurlu bir ortamken; şimdilerde tiki mekanı olarak anılan, inşaatlar ve yeni yapılan alışveriş merkezleri yüzünden huzuru kaçan yerleşim yeri.