Nereye şimdi Bandini? Kısa bir süre önce, kırk beş dakika önce, Tanrı şahidi, bir daha asla dönmemek üzere hızla inmişti o yolu. Kırk beş dakika -bir saat bile değil, ama çok kötü şeyler olmuştu ve sonsuza dek unutmayı umduğu o yolu geri yürüyordu şimdi. Maria, ne yaptın? Svevo Bandini, yüzünü kanlı bir mendille gizlemiş; kar taneleriyle konuşarak Dul Hildegarde'nin evine giden yokuşu tırmanırken Kış'ın öfkesi de onu gizliyor. Kar tanelerine anlat öyleyse, Bandini; soğuktan donmuş ellerini sallayarak anlat onlara. Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu Bandini -olgun bir adam, kırk iki yaşında, ağlıyordu, çünkü Noel Gecesi'ydi ve günahına dönüyordu, çünkü çocuklarıyla birlikte olamayacaktı. Ne yaptın, Maria? *
john fante'nin mükemmel eserlerinden biridir. ergen arturo bandini ve babası üzerine döner hikaye daha çok. yine fante romanlarında olduğu gibi boktan giden bir hayat, ama her şeye rağmen varolan umut vardır içinde. ismini de bu umuttan alır.
o da üşütmüştü -ruhunu üşütmüştü. oğlu frederico burnunu çekmeye görsün, maria hemen göğsünü viksle ovar, bütün gece uyumaz, sürekli federico'nun hastalığından söz ederdi; ama svevo bandini tek başına acı çekerdi -bedenen değil; daha da kötü, ruhen. insanın ruhunda çektiği acıdan daha büyük acı var mıydı dünyada? maria ona yardımcı oluyor muydu? bir kez olsun içinde bulundukları zor durumdan nasıl etkilendiğini sormuş muydu? bir kez olsun, svevo, canım benim, ruhun nasıl bu günlerde, diye sormuş muydu? mutlu musun, svevo?
rahmetle andığım buko babanın toza sor övgüsünden sonra fante nin alıp okuduğum üçüncü kitabı...
on üzerinden dört buçuktan beş o buçukta rahmetlinin hatırına...
herkese renkli günler