ızdırap çekme sebebidir.günlerdir uykusuz,halsiz ve sürekli kaşıntı,öksürme haliyle gezmeme sebeptir.hayattan bıktırır. bir süre sonra ilaçlarda fayda etmemeye başlar.en kötüsüde gece başlayan ve sabaha kadar devam eden astım krizlerine sebep olmasıdır.
en büyük kozu polenler olup, herhangi bir tozda etkileyebilir. aşısı yoktur. yaş ilerledikçe azalan bir rahatsızlıktır. kalıcı çözümü olmayıp, damla ile yatıştırılır.
sabahları işe gitmek için, güzelim polenli ağaçların arasından , dolmuş durağına yürürkene 10 kez hapşurmama neden olan, çin işkencesi yapılası hastalık.
tıpta çaresi yoktur.
Şu an bana hüzünlü, ağlamaklı, gözleri dolu dolu, tarifsiz acılar çekiyormuşum gibi görüntü veren lanet hededir. Gözlerimden damlalar yağmur gibi, burnum şelaleler gibi akıyor. AKMA BURUN AKMA.
edit: gel gelelim bahar bitmek üzere ama alerji yeni yeni azıyor.
genelde bayanların (bayan kelimesine hastayım daha fazla sinir bozan bir şey olamaz) yakalandığı alerji tipidir. erkek adamın alerjiyle ne işi olur lan?
hamilelğin bahar dönemine rastlıyorsa yandın demektir. ilaç kullanamadığın için boğazını dilinle, burnunu elinle hart hurt kaşımak ve kızarmış gözlerinle burnundan akan muhteşem sıvıları tuvalet kağıtlarının pürüzsüz taraflarıyla durmadan silmek zorunda kalırsın. genlerine küfredesin gelir.
Artık ameliyatı olsada yaptırsam dediğim, ilaçların dahi biçare kaldığı, hapşururken fırlamasın diye gözlerime bastırmak zorunda kaldığım, çok yaşa diyenlere cevap vericem derken ikinci dalga ile salya sümük fışkırttığım hadise.
bu yıl çok kötü felaket.Otobüste milyon kez hapşurup insanların sizi grip sanan bakışlarına, konuşmadan 'yok bu grip değil bahar alerjisi o da bulaşıcı değil' i mimiklerle anlatmanız gerek. Bazen gözüm o kadar kaşınıyo ki kaşıyım kaşıyım kaşıyım istiyorum taa ki şişip kapanana kadar!!
ard arda 17 kez hapşurtan hastalık. 3 ay kanlı gözlerle gezersin, çevrendeki insanlar esrar bağımlısı olduğunu düşünür. gözlerin nasıl kaşındıgı anlatacak kelimelerler bulamıyorum. burun paso soyulmuş gezersin. kulağımın içine demir çubuk sokup öle kaşımak geliyor bazen içimden. çok sıkıntılı bir dönem bu.
senin sayende hem gönül kaslarım gevşedi hem de burun kaslarım.
lan sümüklerimi tutamaz oldum, ilkokula giden bebeler gibiyim.
bugün sabah gelirken otobüste iki dakika arayla sayısız defa hapşırdım. rezillik diz boyu, burunluk takıp gezicem yemin ederim ya.hayır bir de kendimi yorgun, bitkin ve bezgin hissediyorum .çalışma masama da bir rulo tuvalet kağıdı aldım, burnumu acıtıyor ama olsun en ekonomik yol bu.
allahım geçsin şu bahar, kış gelsin şikayet etmiycem yareppim ya.
bahar alerjileri, ağaç ve bitkilerden yayılan polenlere bağlı olarak meydana gelir. vücuttaki vitamin yetersizliği, vücudun bağışıklık sistemininin zayıflamasına ve alerjik hastalığın çarçabuk yerleşmesine sebep olur.akan göz ve burunu silmeye, peçete yetişmez.
gece boyunca ve sabaha doğru yarım saatte bir uyanırsın çünkü geceleri ve sabahları havada uçuşan polen ve çeşitli uçan tozumsu maddeler çok olduğundan burun mukozası şişmiştir, burundan nefes alamadığın için sürekli ağzın kurur lep lep yaparak uyanırsın bilgisayar masasının üzerindeki şişedeki biraz suyla ağzını ıslatırsın ve uyumaya devam etmeye çalışırsın. fakat nafile. uyuyamayıp Dgs kitabını açıp biraz ders çalışayım dersin ama burun çeşme gibi akar peçete dayanmaz. bir türlü derse konsantre olamazsın. saat sabah 9-10 gibi uyku bastırır saat 11-12'ye kadar biraz rahat uyursun.
elini yüzünü yıkamaya gidersin ve boğazında, damağında, kulağının içinde bir kaşıntı hissedersin ama kaşıyamazsın. tam yüzünü yıkarken ortalamanın üzerinde sayıda hapşurursun (4-5 kadar). kahvaltını doğru dürüst yapamazsın çünkü burun tıkalıyken çay bile içmek zor olur. hele ağzındaki lokmayı ağzın açık koyun gibi çiğnersin.
berbere gideyim bi traş olayım dersin ama cesaret edemezsin çünkü dışarı çıkınca alerji azar diye insanlara sümüklü sümüklü görünmekten ve sürekli elinde mendille peçeteyle dolaşmaktan çekinirsin. sosyal hayatın bu bahar aylarında bitmiştir; arkadaşlar çağırır "gel parka oturalım dondurma yiyelim çimenlere uzanalım ders çalışalım, meyve suyumuzu da alıp içeriz, gel keyfim gel yaparız" der ama gidemezsin tüm bunlardan mahrum kalırsın. arkadaşlarından uzaklaşırsın, onlara sümüklü bir burunla yaşarmış gözlerle görünmek istemezsin. haftalarca nezle gibi dolaşmaktan bıkarsın ve hatta ucundan ucundan intaharı bile düşünürsün.yılın şu en güzel ayları senin için işkence günleri olur. yaşamaktan nefret edersin. burun çoğu zaman iki taraflı olarak tıkandığı için ağzın açık dolaşırsın. burnundan nefret edersin aynı zamanda burnunun kıymetini de anlarsın.
yaklaşık iki hafta sonra senin için çok önemli olan dikey geçiş sınavına gireceksindir ve içinde şu endişe vardır: "ya sınavda da alerjim tutarsa burnumu silmekten sınav zamanımı boşa geçirirsem, alerji yüzünden sınava konsantre olamazsam, o kadar hazırlanmışken kazanamayıp askere gitmek zorunda kalırsam ne olacak.."