insanın kendine yakışanı giymesi değilse nedir? Kılıf, libas, makyaj...kötü mü? Olmayabilir.
Gayet insani bir şey bahane.
Bir şeylerden kaçmak, götü sağlama almak, yapmaktan kaçmak için kullanılan bahaneler idareli olmak zorunda olmalı sanki. Yani doğru tüketelim en azından değil mi.
Sunulan sebepler, argümanlar gerçekte sağlam temellere dayanıyor mu? Yoksa biraz çaba, göt ıslanmadan balık tutulmaz minvalinde emekle yani istekle çözülecek bahaneler mi bilinçle karar vermek elzem değil mi?
Elbette bu bilinç bir olgunluk gerektirir. Olgunluk seviyesi önemli bir ayrıntı. Yaşla vs ile ilgisi yok.
Argümanlarınızı kafa yorarak, test ederek, çabalamaya değer görerek yani değer varsa ortada ihmal etmeyerek bir zemine oturtmalısınız.
insan yaradılışı götü sağlama alma ekseninde hareket etmeye programlı.
Bu yüzden kimseyi bir eylem iş hareket oluş öncesi sürdüğü süreceği bahaneler yüzünden gaddarca yargılamamak gerekir sanıyorum. Ancak başa dönersek sebepleriniz ne kadar gerçekçi?
Kırmızı hapı mı mavi hapı mı seçmek kolay?
Bahaneleriniz anlık faydalar sağlayabilir. Götünüzü sağlama aldığınızı ve mutlu mesut yaşamınıza devam edebileceğinizi düşünebilirsiniz, mümkündür.
Ve yine ancak, hoyratça ürettiğiniz, mayalamaya devam ettiğiniz bahaneler hayallerinizin, umut ettiklerinizin varmak istediğiniz yerin yok olmasının mimarı olabilir. Belki hayatta kolaylıkla çözülebilecek şeyleri bir kansere, iletişim kanallarını by-pass edemeyecek kadar tıkamaya, sevdiklerinizi ya da sizi seveni yaralamaya hatta kaybetmeye giden yolun yolcusu da olabilir bahane tüketimi.
Bilinçle mantıkla yaptığınızı sandığınız tercihlerden öte bir şey değil oysa bahane mayalamak, üretmek.
Ezberlerin tekrarı, anlık duygu değişimlerinin etkisi, kendini lafta korumaya güvenceye alma içgüdüsü ve son derece insanca fakat mekanik.
işte ne diyorum, insan bahaneler üzerine kafa yorup buna değer verdiği ölçüde insandır.
Sonrası laf-ı güzaf...
aslinda paradokstur. bi seyi bi sebepten dolayi yapamamanin verdigi yetkiyle bunu aciklama durumudur ama kotu bi intiba birakir. cunku o isi o bahane yuzunden yapamamissindir. dogrudur ama karsinizdaki olaya oyle bakmaz. bunlar bahane yapmak isteseydin yapardin der. be bilmem neyin evladi o bahane yuzunden yapamadim zaten diye ic gecirilir.
insana yaptırmayacağı şey yoktur. keşke bahane diye bir şeyin varlığından haberimiz olmasaydı insanoğlu olarak. belki insanlık bir adım daha ileri gider belki sokaklarda yatan onca insanın sayısı biraz olsun azalır, belki yüzlerce bilimadamı yetişir, ülke üretimi artar, cari açık azalır, belki birçok güzel şeyin olması için, birçok tedbirin alınması için başımıza bir şeyler gelmesini beklemek zorunda kalmazdık.
bahane, öyle bi illettir ki ondan ne kurtulabilirsiniz ne de o olmadan yapabilirsiniz.
Bir bahane bul uğra gönlüme
Ne bileyim
'Birine bakıp çıkacaktım' de,
'Kalbimin anahtarını unuttum, onu alabilirmiyim?' de.
Ya bahane değil mi, gel işte! *