düzenli bir leman okuyucusu olmadığım için çizerliği hakkında pek bir fikrim yoktu, fakat okan bayülgen'e facebook'tan laf atması ve disko kralı'ndaki antipatik tavırları bu bilgisizliğime pişman olmamamı sağladı.
ne bu kasıntı hocam? sen kimsin birader daha dünkü bok sinemayı eleştirmeye falan kalkıyorsun. bu ülkede ne filmler yamuldular gişede, sen daha ağzın süt kokarken hangi hakla sinema eleştirmeni kesildin.
''türbanlı oyuncu bulamadık, bulsaydık onu oynatacaktık. olmalı bence'' gibi, çok talihsiz bir açıklama yapmış, hiç komik olmayan, ama kendisine mizahçı denen fırsatçı adam. büşra filmiyle bomba etkisi yaratacağını, paraya para demeyeceğini sandı. ama ne türbanı hoşgören aydın kesimce, ne de türban takan, taktıran kesimce önemsendi. oraya oynadı olmadı, buraya oynadı olmadı. bugün de disco kralında ''tarafsız olan bertaraf olurmuş, fazla tarafsız kaldık'' dedi. e başından beri taraftın bahadır?
''cemaatlere göz kırpan mizahçı da olur mu?'' sorusunun taş gibi cevabıdır kendisi.
disko kralı programının başında ortamı gerip okan bayülgen in keyfini kaçırmıştır. son derece antipatik ve gideceğimiz varsa bile artık filme gitmeyeceğimin resmidir. zaten filmin gerçekten güzelse kulaktan kulağa yayılır. sonuçta gözünü hasılat hırsı basması ve başarısız olmayı hazmedememe durumu oluşmuş. filmin başrolü oyuncusu ile sanki anlaşmışlar. ağız birliği etmişler.
üfleyip püfleyip takılan bir adamdır şu an için diskoda. feci şekilde gıcık kapılmıştır kendisine. birşey başarmadan çok şey başarmış gibi davranan adam hissiyatı bu zatta.
okan bayülgen'e verip veriştirmiş ama pek bi yüzsüzlük yapıp an itibariyle antipatik suratını okan bayülgen'in porgramında göstermektedir. ha bu arada atilla taş kendisine fena ayar vermiştir programda.
o değilde, adam gibi bi film yapsaymışsın o zaman. tamam bazen bizim seyircimizin çoğu filmlerden anlamayabilir ama en kısa yoldan seyirciye bok atmak en sığ olaydır. tamam fazla seyirci çekmez bazı filmler ama bi çok ödül alır ya da entel programların ilgisini çekip bi çok sanatçının takdirini kazanır ama anlaşılan bahadır bey'in derdi, böyle bi konu üzerinden prim yapmakmış. pek işleri yolunda gitmeyincede, surat asması doğal, pardon zaten suratı ezelden beri öyle asıkmış.
kendisini dünyanın en önemli adamlarından biri falan sanıyor heralde bu arkadaş. sonu gelmez bir ego var kendisinde. kendisi iticiliğin vücut bulmuş halidir. leman'da ve l-manyak'ta yılladır aynı hikayeleri döndürüp döndürüp anlatıyor. hiçbir yaratıcılık yok ortada. attila taş'tan ayar yemeside oldukça güzel oldu. ayar yenebilecek son adamdan yemiştir bu ayarı.
l-manyak dergisindeki köşesinde, sürekli boğaza nazır evinden, siyam kedisinden, eski sevgililerinin garip huylarından bahsetmektedir. ve ayrıca çizmektedir kendisi.
an itibariyle facebook iletisi şu şekilde olup, hayrete düşürmüştür.
" nice zaman sonra okan bayülgeni izliyorum...yahu ne kadar malmış..hiç bişey vermiyoki genç insana..hala köylüleri falan aşağılıyo..sktir git artık,madrit mi roma mı hangi rönesansta oturucaksan otur."
osmanli iskenceleri isminde bir kitabi vardir. akillara zarardir. okurken bile kan tutar adami. tipi de pek normal degil abinin. boyle hafif psikopat bi tipi var.
çizdikleri sadece tuvalette okunabilen çizer. çizgisi gayet iyidir lakin konu sıkıntısı çektiği için fıkrayı bile çizen kişidir. intirnet evvelinde sahaflar çarşısı'nda dolanıp kitaplardan konu çıkardığını tahmin ettiğim, internet yaygınlaştıktan sonra google'den çıkmadığını düşündüğüm çizer.
gereksiz insan. yamulmuyorsam 2001 yılında rastladığım, yabancı birileri tarafından açılmış tarkan fan club kılıklı sitenin ziyaretçi defterine en ağır küfürleri saydırmış yaratık. sevmiyorsan sevmiyorsun, hayvanlığını ispatlamadığın bir portekiz mi kaldıydı?
teoride ve pratikte kendisi olmaya çalışan adanalı.
nedense kendisini çizimi ve abartılı kavramlarından dolayı karşı cinsle sorunlar yaşadığını düşünmüşümdür.