(bkz: günümüz hastalıkları)
(bkz: çağımız zırvaları) nedir yani ona bağlanma buna bağlanma ne olacak? şunu kabul edelim ki , insan canlısı ki kendisi omurgalıdır hatta memelidir ve tek eşlidir..bakteriler gibi plazmid köprüyle çoğalamaz, topluma,ait olmaya ihtiyacı vardır zaten kendi kendine bi bok da yapamaz şimdi bağlanmaktan korkar, bağlanmayınca da yalnızlıktan depresif olur duvarlarla konuşur..günümüz insanı herşeye (sekse bi tıkla, kızlara bi mail adresiyle,çocuklara bi dar kotla) aşırı kolay ulaşır olduğundan götü tavan yapmış, ters orantılı olarak değerleri ahlaki yapısı yerin dibine girmiştir..bu bulanım buhranlar derken "ulan o herif her kızı götürüyo ben niye alıcam bizim ayşe'yi de huzurlu bi ev yaşantım olucak ben de s.kicem herkesi anasını satıyım bak kenan'a", "ben osman'la 3 sene flört ettim herif daha çiçek böcekle oyalıyo beni bak cem'e çocuk kızı arabayla aldı evinin önünden bi de gerdanlık oh biz sürünelim iett'lerde" gibi düşünceler kafasını karışıtırır olmuş..bi de biraz kendini üstün zekalı sanıp depresyona girmeyi bi halt sanınca bu gibi cümlelerde hayatını geçirir olmuş..bağlanmayanlara nacizane karaköy'ü öneririm ordakilere bağlanmadan da,kitlenebilinirmişama ilerde parklara gidip çoluk çocuk özlemiyle yanıp tutuşurlarsa o kadınla gelip çocuk yapmıyomuş..tey tey ..
-bağlanmaktan korkuyorum eröl
-yapma kuzum pembe pancurlu evimiz, aşkımızın meyveleri çocuklarımız.. işte bunlar olmadığı için amerikan turtası kıvamlı filmler yerine tüm gün senede bi gün'ü izliyorum..
aşk fark etmeden dalmışsa arka pencereden, ne gelir ki elden. acıyı batırıp batırır iğneler dolusu, kalbin duvarlarına, büyü misali... sonra bakar yaşlar aktı mı her tarafından; gelir koynuna, öpücükler kondurur, deliklerin yanına.. şeytan tüylü habis melek, el ayak tutulur karşısında, naçar kalırsın beklemekten ziyade. kıvrılıp, olanları gözlediğin köşende korkular başına üşüşürse, anlarsın bağlanmaktan korkmak nafile. evinin baş köşesine kurulmuş bile, çoktaaan göz göre göre...
elini yıkamak isteyip kaynar suyun içine parmaklarına sokup tekrar çıkaran insana benzeyen insanın düşüncesidir. ellerini yıkaması gerekir ama daha önce eli yanmıştır ve yine yanacaktır. en iyisi suyun biraz soğumasını beklemek galiba.
aşk acısını tatmış birinin yapacağı iştir bu.tekrar aynı şeyleri yaşamak istemez,muhtemelen aynı şeyleri de yaşamayacaktır,ama sonuç aynı olacağından mütevellit,birşeyleri göze alamaz işte,başlayamaz yeniden.