aşk acısını tatmış birinin yapacağı iştir bu.tekrar aynı şeyleri yaşamak istemez,muhtemelen aynı şeyleri de yaşamayacaktır,ama sonuç aynı olacağından mütevellit,birşeyleri göze alamaz işte,başlayamaz yeniden.
elini yıkamak isteyip kaynar suyun içine parmaklarına sokup tekrar çıkaran insana benzeyen insanın düşüncesidir. ellerini yıkaması gerekir ama daha önce eli yanmıştır ve yine yanacaktır. en iyisi suyun biraz soğumasını beklemek galiba.
aşk fark etmeden dalmışsa arka pencereden, ne gelir ki elden. acıyı batırıp batırır iğneler dolusu, kalbin duvarlarına, büyü misali... sonra bakar yaşlar aktı mı her tarafından; gelir koynuna, öpücükler kondurur, deliklerin yanına.. şeytan tüylü habis melek, el ayak tutulur karşısında, naçar kalırsın beklemekten ziyade. kıvrılıp, olanları gözlediğin köşende korkular başına üşüşürse, anlarsın bağlanmaktan korkmak nafile. evinin baş köşesine kurulmuş bile, çoktaaan göz göre göre...
(bkz: günümüz hastalıkları)
(bkz: çağımız zırvaları) nedir yani ona bağlanma buna bağlanma ne olacak? şunu kabul edelim ki , insan canlısı ki kendisi omurgalıdır hatta memelidir ve tek eşlidir..bakteriler gibi plazmid köprüyle çoğalamaz, topluma,ait olmaya ihtiyacı vardır zaten kendi kendine bi bok da yapamaz şimdi bağlanmaktan korkar, bağlanmayınca da yalnızlıktan depresif olur duvarlarla konuşur..günümüz insanı herşeye (sekse bi tıkla, kızlara bi mail adresiyle,çocuklara bi dar kotla) aşırı kolay ulaşır olduğundan götü tavan yapmış, ters orantılı olarak değerleri ahlaki yapısı yerin dibine girmiştir..bu bulanım buhranlar derken "ulan o herif her kızı götürüyo ben niye alıcam bizim ayşe'yi de huzurlu bi ev yaşantım olucak ben de s.kicem herkesi anasını satıyım bak kenan'a", "ben osman'la 3 sene flört ettim herif daha çiçek böcekle oyalıyo beni bak cem'e çocuk kızı arabayla aldı evinin önünden bi de gerdanlık oh biz sürünelim iett'lerde" gibi düşünceler kafasını karışıtırır olmuş..bi de biraz kendini üstün zekalı sanıp depresyona girmeyi bi halt sanınca bu gibi cümlelerde hayatını geçirir olmuş..bağlanmayanlara nacizane karaköy'ü öneririm ordakilere bağlanmadan da,kitlenebilinirmişama ilerde parklara gidip çoluk çocuk özlemiyle yanıp tutuşurlarsa o kadınla gelip çocuk yapmıyomuş..tey tey ..
-bağlanmaktan korkuyorum eröl
-yapma kuzum pembe pancurlu evimiz, aşkımızın meyveleri çocuklarımız.. işte bunlar olmadığı için amerikan turtası kıvamlı filmler yerine tüm gün senede bi gün'ü izliyorum..
birine hayır demek için kullanılan en büyük yalandır.
- necmiye ben seni çok seviyorum ve ciddi bir beraberlik istiyorum.
+ fahrettin ben kendimi buna hazır hissetmiyorum henüz.
- neden necmiye, niçin niçin...
+ sana bağlanmaktan korkuyorum fahrettin!
- hadi ya! tüh... peki necmiye canın sağolsun...
kurban bayramı öncesi koyun, kuzu, inek, öküz korkusudur...
+ abi ben bağlanmaktan çok korkuyorum.
- korkma koçum ölümee gitmiyorsun ya sonunda..unutursun sonra.
+ nasıl ölüm yok ya..demee öyle...
- kasap geliyor sanki, ne o elindeki bıçak mı. gelmee
+ mee
yüzmekten korkmak, kıyıda dolaşmaktır. partneriyle bağları zayıftır ve kalbi 'sev' diye bağırır, mantığı çelme takar. bağrı yanıktır.ancak bu durum partneri dışında kimseyi bağlamaz.
günümüz insanının en büyük problemi.
inanılmaz bir korku var bu konuda, herkesin kendine göre haklı bi sebebi...
geçmişin geleceğe etkisi.
ya yine aynı şeyler olursa düşüncesi...
"ben böyle iyiyim ya, rahatım. hesap verdiğim kimse yok. iyi ya işte."
herkesin dilinde bu cümle. aşk, paylaşım gibi kavramlardan uzak kalmak pahasına tercihler bu şekilde artık.
sonrası yalnızlık.
bağlanmanın dozu ayarlanabilse, daha az anlam yüklenebilse. belki...
bağlanma eyleminin beraberinde kaybetme korkusunu da getirmesinden dolayı,insanı pek bir aciz duruma düşürmesi ve bu yüzden de geceleri uyutmayıp damarlarda dolaşması durumu.
favori korkudur. korkulan şey bağlanmak değildir aslında. egonun ayaklar altına alınmasından korkarsın. öyle çok korkarsın ki gururunun ayaklar altta kalmasından, öyle tereddütler yaşarsın ki bir kişiye sevildiğini hissettirme konusunda egon boyunu aşar. korkarsın bağlanmaktan çünkü herkes eşittir senin için. bir tek sen üstünsündür. bu yüzden bu korku, korkuların en şerefsizidir.