istanbul'da bir itt şoförü otobüsüyle normal hattında yolcu taşımaktadır. birden şoförün sırtına birisi dürter, şoför geri dönünce yaşlı bir teyzenin kendisine bir avuç badem uzattığını görür. yol boyunca yaşlı teyze şoförün sırtına dürter, şofor eliyle bademleri alır ağzına atar ve afiyetle yer. yarım saat kadar sonra şoför teyzeye dönerek,
+ teyze, hep bana yedirdiniz, biraz da kendiniz yesenize.
- çiğniyemiyorum evladım. demiş yaşlı kadın,
- dişlerim yok.
+ niye satın alıyorsunuz o zaman?
- evladım ben sadece üzerindeki çikolata kaplamasını emmesini seviyorum.
en hakikisi, en güzeli elazığ'da yapılanıdır efendim. gürbüzler kuruyemiş böyle ufak ufak paketlere koyup satıyor. elazığ il sınırları haricinde asla ve kat'a bulamazsınız kendisini. sattığını iddia eden de yalancıdır, şerefsizdir, fetöcüdür, bölücüdür. çünkü elazığ'da yapılanda en ufak bir katkı maddesi, renklendirici, bok püsür bulunmaz.