Bu filmle aramda anlam veremediğim bir bağ var. Karakterlerin sıcakkanlı oluşundan mıdır, konunun ilgi çekiciliğinden midir , küçükken tüplü televizyonumuzda yıldırım düşmesi sahnesini izlediğim akşamı hayal meyal hatırlamamdan mıdır bilemiyorum. Ama ne zaman açıp izlesem ekrana anlamsızca gülümsüyorum. Kendimi hikayeye kaptırıyorum. Sanki Doktor' u , Marty' i ,Biff' i bir yerlerden tanıyorum gibi. Öyle sıcak bir film. Ayrıca Marty ile Doktor arasındaki ilişki bir Gılgamış-Enkidu misali. Birbirini tamamlayan iki kadim dost. Birbirlerini her şeyleriyle kabul eden.. Birbirlerinden daima bir şey öğrenen. Mükemmel!
Seneler sonra izlediğimde bile hala izlenebilecek şahane bir film. Defalarca kez izledim zamanında ama gerçekten adam akıllı izleyeyim dedim, film boyunca zamanın nasıl geçtiğini anlamadım ya. Bu kadar güzel bir tempo gerçekten günümüzde çoğu işte tutturulamıyor. Film bu şahane temposu sayesinde de gerçekten zamanın çizgilerinden kurtulup zamansız bir eser olmaya doğru adım adım koşarken ayağına tek bir taş takılıyor. O da filmdeki karakterlerin, karakter olmaktan çok birer karikatür olmalarından kaynaklı. Dönemi için bu çok normal, ancak bugün ciddi sırıtmakta.
Fırsat olursa diğer iki filmi de akıllıca tekrardan izlemek istiyorum. Gerçekten diğer ikisi de hatırladığım kadar iyi filmler mi, bu konuda mini spoilerlara açığım.
Geleceğe Dönüş filminde Marty McFly'in okulda ki grup seçmelerinde çaldığı şarkı Huey Lewis şarkısıdır. Şarkıyı fazla gürültülü bulup Marty'i eleyen jüri başkanı ise şarkının sahibi Huey Lewis'tir.
valla ben 90'larda çocuk olmanın getirisiyle 80-90 kez izlemişimdir. evde oyunlar oynardım ayağımın altına ne bulsam koyar hava kaykayı yapardım oyunlarımda, legolardan zaman makinesi yapıp trenle parçalardım hatta. küçükken delorean sahibi olma hayalleri kurdurmuştur. çok severim benim için efsane üçlemedir.
eşim bunu hiç baştan sona izlememiş, birlikte izleyelim izlerim ben deyip izlettim ona üçlemeyi. sürükleyici, sıkıcı olmayan ve ailecek izlenebilecek çok güzel bir film olduğu yorumunda bulundu. işte böyle bir üçlemedir. konusuyla, karakterleriyle, yönetimiyle, oyuncularıyla ve müzikleriyle efsanedir.
umarım hata yapıp devam filmini çekmezler. ama daha önce jules ve verne'in maceralarının anlattığı zaman makinesi olarak tren ve delorean'ın yer aldığı çizgi dizi benzeri bir dizi yapılabilir.
filmin ilginç detaylarından biri de jaws filmine gönderme yapılan bu sahnedir. steven spielberg'in jaws filminin 2015 yılında 19.sunu görürüz. ve marty korktuktan sonra "hala yapmacık olduğu belli oluyor" der. ilginçtir ki steven spielberg back to the future'nin yapımcısıdır aynı zamanda. adamlar kendileriyle bile rahatça eğlenebiliyor.
Aynı zamanda filmin yönetmen kısmına max spielberg yazılmış. Max, steven'in o zamanlar 4 yaşında olan oğludur.
geçen sene araba fuarında delorean türkiye' ye getirildi diye duymuştum. hala aynı gazla izlerim bütün sahnelerini bilsemde. benim için favori 1. ve 2. filmlerdir.
çok söylendiği üzere kendi içinde spoiler doludur. 1. filmin başında saatin yelkovanına asılı doktor figürü bulunan çalar saat gibi.
Dedemle az kavga etmiyorduk tv'de yayınlandığı günlerde. O, kemal sunal filmi izlemek istiyordu. Bense müthiş bir mücadele veriyordum.
Hele 2015 yılında geçen o 2. Film! Vay be diyordun 20 yıl sonra hemen gidip o "uçuç" kaykaydan alıcam bir tane. Gel gör ki ne uçan Kaykay çıktı ne de kendi kendine kuruyan elbise.
2015 çok uzak gelirken şimdi 2 sene geçmiş üzerinden. Çocukken gelecek hayalleri kurarak izlediğim filmi şimdi nostalji yapmak için izliyorum.
Ama olsun lan 3-5 kuruş biriktirebilirsem delorean alabilirim belki.
