dünyanın gelmiş geçmiş en karmaşık senaryolarından biri olmasına rağmen filmde hiç bir mantık hatası olmamasından dolayıdır ki gelmiş geçmiş en iyi filmlerdendir...
(bkz: her seyredilişinde farklı tadlar veren filmler)
back to the future (geleceğe dönüş) en iyi komedi,bilim kurgu filmidir. 3 bölümü çekilmiştir hatta şu zamanlarda back to the future 4'ün çekilmesi söz konusudur.
ışık hızına yaklaşan bir yolcunun bile atomlarına ayrılabilmesi kaçınılmazdır ve hadi diyelim ki bunu başardık (fakat rüyada bile göremezsiniz) aynı koordinatlara gidilse de dünyanın yerinin farklı bir yerde olacak olmasından, uzayda kaybolunabilir. gelin görün ki bunu en olacak hala getiren, zamanına göre gayet iyi kurgulanmış olması sebebiyle baş tacı edilesi bir filmdir. akım kapasitörüm de açık yolum da...*
Dr. emmet brown'un kafasini lavoboya carparak icat ettigi aki kapasitoru sayesinde yapmis oldugu zaman makinasindaki ilginc yolculuklari anlatan super bir film. ilk izleyen icin "noluyo lan" dedirten ucleme.
Milyon kere izlesemde izlemekten bıkmadığım film. Filmde Martin'in kaykayla yaptığı akrobatik hareketler insanda hayranlık uyandırmaktadır. Ayrıca " Go Johny go " şarkısıyla da meşhurdur. Film hakkında unutamadığım çeviri sırasında yapılmış bazı aksaklıklardır, örneğin; " you are fired " yazısını " yandın sen " olarak çevrilmesi gibi.
sinema tarihin gelmiş geçmiş en iyi üçlemelerinden birisidir. ne zaman gösterilse izlemekten bıkmadığım ve bıkmayacağım kesindir. ayrıca 2015'e sadece 8 sene kaldı. bakalım bttf'ın bize gösterdiği uçan kaykayları,her ayağa uyum sağlayan ayakkabıları görebilecekmiyiz.
daha da önemlisi bttf 4'ü görecekmiyiz? açıkçası yapılırsa isterse dünyanın en kötü filmi olsun,michael j. fox ve christopher llyod'u barındırıyorsa iki elim kanda dahi olsa gideceğim filmdir.
o zamana kadar üçlemeyi izleyip ezberlemeyi devam edeceğiz.
küçüklüğümün vazgeçilmezi olan filmdir. eşşek kadar oldum hala bir geleceğe dönüş makinemin olmasını isterim. çocukluk sevdalarıyla izleyince çocukluğun akıl almaz hayal gücü evresinde kaybolmama neden olan bi faktördür. ne kadar hayaciymişim derim.
4. sünün çekilmesinin gündümde olduğu bir filmdir ayrıca. çekilse bile eski tadı verir mi bilinmez.
Aslında filmde sadece bir kez geleceğe gidilirken iki kez 1950'lere bir kezde 1800'lerin sonuna gidiliyor bundan dolayı filme geleceğe dönüş denilmesi ironik bir duruma sebebiyet veriyor.
mantık hatası var, o var şu var densede, zamanın çekim yöntemleri kullanılarak yapılmış harika film serisidir. tekrar tekrar izlenipte sıkmayacak filmlerdendir
benm favorim 2. yani geleceğe gidilen bölümdür.
Filmi sevenlerin, daha sonra her bölümünü tekrar tekrar en az 10 ar kere izledikleri; benimde en az 40 kere izlediğim; çekilirken kullanılan tekniklerin halen saklandığı, yapımcılığını dahi yönetmen Steven Spielberg, yönetmenliğini ise Robert Zemeckis in yaptığı müthiş ötesi film. 90'lı yıllarda star tv tarafından yapılan dublajı süperdir. daha sonra yapılan dublajlar ise tam bir fiyaskodur.
çocukluk aşkım. bir film düşünün ki binlerce kez izlenmesine rağmen, yine de her seferinde aynı hazzı veren bir başyapıt olsun. doğallık ve anılardaki güzelliğin hiç gitmemesi temennisiyle.
zamanında 20 milyon dolar bir bütçeyle, 300 küsür milyon dolar hasılat yapan kült film. kanımca türkiye de bir dönem çocuk olanların en çok sevdiği, hayranlıklık duyduğu yapım. yekta kopan`ın dublajı martye cuk oturmuştur.
3 seriside güzel olan ender filmlerden biri.
yıllarca Türkce dublajını izlemiş biri olarak ilk kez cnbc e'de orjinal diliyle izlemekte ayrı bir keyif verecek.