En iyi bilimkurgu, en iyi komedi, en iyi aile filmi, en iyi şu, en iyi bu...
ilk izlediğimde (bkz: parliament sinema kulübünün sunduğu pazar gecesi sineması)ilkokul çağlarında olduğum, daha sonra ortaokulda, lisede, üniversitede, üniversiteyi bitirip eşşek kadar olunduğunda aynı tadı alarak izleyebildiğim yegane filmdir tartışmasız.
Filmin şöyle de bir yan etkisi var: Şimdiye kadar onlarca kez dublajlı izlendiğinden, Michael J.Fox'u ingilizce konuşurken hevesim biraz kaçıyor. ille de Yekta Kopan, ille de Yekta Kopan...
çok önemli not: Yazarlardan recam, serinin orjinal dublajlı ilk dvd'sini bulabilceğim, edinebeleceğim bir yer biliyorlarsa ve bu konuda acil beni bilgilendirirlerse feci sevinirim, çok duacı olurum.
3 bölümünü birden izleyince yeniden emin oldum ki back to the future gelmiş geçmiş en müthiş, müthişin ötesine geçebilmiş seridir. takıp takıp yeniden izlenesidir, her ayrıntısını yakalamaktan keyif alınasıdır. yaklaşık 25 sene geç olsa da marty'ye aşık olanlardanım, evet. niye 80'lerde doğmadım lan ?
oturup üçlemesini peş peşe tamamladığım filmdir ve evet geçirdiğim vakite zerre kadar acımadım. mükemmel bir pazar günü aktivitesi olmuştur. çağımızın gişe yapmak için çıkartılan, milyon dolarlar harcanarak yapılan filmleri biraz feyz alsınlar dediğimdir. 1985 te çekimlerine başlanan muhteşem bir bilim kurgu filmi. arka arkaya izleyince bütün detayları net görebiliyorsunuz. şimdiki zaman yapılan seri filmler gibi ilki tutunca devam ettirmek olayı zerre kadar yok. her detay düşünülmüş. bitirdikten sonra akılda kalan tek soru işareti doktorun trenle nereye gittiği oluyor ki bu da harika bir son. varsın sonunuda sen yaz sayın izleyici.
sinemalarda nostalji filmleri tekrar yayınlansa, insanlar uzun kuyruklar oluşturur, bilet bulunamayacak filmlerden biri olur.
hatta mümkünse 3 boyutlu izlenecek hale çevirseler daha da süper olur.
3 boyutlu yapılabilir mi bilemem ama (çünkü eski çekim), sinemalarda "nostalji seansları" adı altında gösterilmelidir. bu filmin asıl keyfi sinemada çıkar.
Bu tahmin ettiğimden daha ciddi bir durum, annen babanın yerine sana aşık oldu. (Dr. Emmett)
...
Yol mu? gittiğimiz yerde yola ihtiyacımız yok. (Dr. Emmett)
sol frame'de görülünce insanı sevindiren başlığın konusu dizi. izleyeli onca yıl oldu sonrasında hiçbir fantastik yapım onun önüne geçemedi. güzel bir film yaratmak gerçekten zor olmalı.
ilk filmin son 15 dakikasında izleyicisini de strese sokan film.
sanki biz de fotoğraftan siliniyoruz.
corc'a, "öp artık kızı" diye bağırıyor, kıvranıyoruz.
allah'tan doktor çıkıyor da bizi geleceğe gönderiyor. *
80'lerin sonu 90'ların başı jenerasyonunca "çocukluğumuzun en baba filmleri" kategorisinde yer alan bilim kurgu. karman çorman saçlarıyla profesör, gelecekten gelen uçan kaykay ve tabiki delorean marka zaman makinesi filmin unutulmayanlarındandır...
- motorlu taşıtlar vergisinin son günü geçmiş profesör.
- ne ?! atla marty ! geçmişe gidiyoruz !!!
profesör -gelecekten geldiğini iddia ediyorsun,peki söyle bakalım 1986'da amerikan başkanı kim?
marty -ronald reegan
profesör -ronald reegan mı? hahaahaa peki yardımcısı kim jerry lewis mi?
80'li yıllarda doğmuş olup bu seriye aşık olmamak elde değildir. çocuk aklınızla hayran hayran izlersiniz hatta geceleri rüyalar görmenize sebep olur harika bir filmdir. akla geldiğinde "olsa da izlesek" dedirtir. işte öyle muhteşem bir film serisidir. sıkılmaz, bıkmaz "ya burası da çok saçma olmuş be" demezsiniz. ufkunuz genişler birden bire ve hayal edersiniz kaç yaşında olduğunuz fark etmez.
bana geleceği düşündürten film. öyle bir şey gerçekleşirse zamanın insanları ne tepki verirler merak ediyorum. ayrıca küçüklüğümden beri bıkmadan izlediğim filmlerden biridir ki her izleyişimde hayran olur kalırım.