ingiliz yönetmen ve yazar Edgar Wright'ın yakında vizyona girecek son filmi.
Simon Pegg ve Nick Frost ile çalıştığı filmleri çok sağlam. Filmlerindeki eleştirel mizah anlayışına hep hayran kalmışımdır. Kendine has, 'hey bakın ben Wright'ın filmiyim' diye bağıran tuhaf baharatlı filmlerini kaçırmamak gerek diye düşünüyorum.
Shaun of the Dead, Hut Fuz, Scott Pilgrim vs The World ve The Worlds End gibi filmleri izlenme listesine eklenebilir.
Hollywood'un işin içine girmediği filmleri daha samimi bu arada.
Fragmandan da anlaşıldığı üzere baby driver filminde Hollywood etkisini (kovalamacalı, çarpışmalı ve patlamalı görsel efektler) bolca hissedeceğiz. Filmin beni heyecanlandıran tarafı ise yazıp yönetenin Edgar Wright olması ve Jon Hamm, Kevin Spacey, Jamie Foxx ve Ansel Elgort gibi çıtayı epey yükseklere çıkaracak olan oyuncu kadrosu.
Hollywood dopinginin, tarzı olan bazı yönetmenlere yaramadığını düşünüyorum. Bununla ilgili çokça örnek verilebilir. Aynı yönetmenin The Worlds End filminin kalitesi epey düşmüştü. Diyaloglar azalmış, tıka basa görsel efektler ve cinsiyetçi esprilerle doldurulmuştu film.
her şeyiyle tam bir blockbuster olan film. aksiyon var, suç var, yıldız isimler var. en güzel ise müzikleri muhteşemdi. filmin tek olumsuz yanı jon bernthal'a yeterince yer verilmemesi. baby rolündeki ansel elgort rolüne çok yakışmış. ama filmin asıl yıldızları doc rolündeki kevin spacey ve buddy rolündeki jon hamm tabi ki de. güzel filmdi valla. ben çok eğlenerek izledim. bu arada darling rolündeki eiza gonzalez denen hatun cidden çok güzelmiş. bu hatunun yıldızı baya parlar bu filmden sonra.
Adamı sevgilisiyle tehdit eden spacey'in, mutlulukları için kendini feda etmesi filmi açıklıyordu. Absürd bir yapım bence. Çok kötü denemez eğlenceliydi. Ama 8.1 çok fazla.
Yine de pazar akşama eğlenceli bir yapım arıyorsanız, izleyin derim.
Edgar Wright'ın görsel ve işitsel ziyafet yaşattığı 2017 yapımı film. Ansel Elgort başrolün hakkını vermiş. pazar günü izlenecek en güzel filmlerden birisi. izlerken Edgar Wright'ın işlerine yeniden hayran kalacaksınız. ayrıca Jon Hamm karizması, Eiza González çekiciliği ve Kevin Spacey artistliği ekrandan bir saniye bile gözlerinizi alamamanıza neden olacak. bir de Lily James'in sesinin ve gülüşünün çekiciliği var ki değmeyin keyfimize.
izleyin izlettirin. filmin soundtrackleri de aşağıda.
1.Jon Spencer Blues Explosion – ‘Bellbottoms’
2.Bob & Earl – ‘Harlem Shuffle’
3.Jonathan Richman & The Modern Lovers – ‘Egyptian Reggae’
4.Googie Rene – ‘Smokey Joe’s La La’
5.The Beach Boys – ‘Let’s Go Away For Awhile’
6.Carla Thomas – ‘B-A-B-Y’
7.Kashmere Stage Band – ‘Kashmere’
8.Dave Brubeck – ‘Unsquare Dance’
9.The Damned – ‘Neat Neat Neat’
10.The Commodores – ‘Easy (Single Version)’
11.T. Rex – ‘Debora’
12.Beck – ‘Debra’
13.Incredible Bongo Band – ‘Bongolia’
14.The Detroit Emeralds – ‘Baby Let Me Take You (in My Arms)’
15.Alexis Korner – ‘Early In The Morning’
16.David McCallum – ‘The Edge’
17.Martha and the Vandellas – ‘Nowhere To Run’
18.The Button Down Brass – ‘Tequila’
19.Sam & Dave – ‘When Something Is Wrong With My Baby’
20.Brenda Holloway – ‘Every Little Bit Hurts’
21.Blur – ‘Intermission’
22.Focus – ‘Hocus Pocus (Original Single Version)’
23.Golden Earring – ‘Radar Love (1973 Single Edit)’
24.Barry White – ‘Never, Never Gone Give Ya Up’
25.Young MC – ‘Know How’
26.Queen – ‘Brighton Rock’
27.Sky Ferreira – ‘Easy’
28.Simon & Garfunkel – ‘Baby Driver’
29.Kid Koala – ‘Was He Slow (Credit Roll Version)’
30.Danger Mouse (featuring Run The Jewels and Big Boi) – ‘Chase Me’
yorumları okudum öyle izledim filmi ve beklediğimden-söylenenlerden çok daha güzel çıktığını söyleyebilirim. net. kadro hem tanıdık hem tanımadık. güzel bir karışım olmuş. senaryo ne kadar klasik olsa da sonu hiçte beklediğiniz gibi bitmiyor. çocuğun ruh hali yeter zaten. ayrıca o müziklerde ayrıca yeter. yılların birikimi arşivime blues gireceğini sanmazdım. arşivim genişlemiş oldu. çokta iyi oldu çokta güzel oldu.
Edgar Wright sinemasını severim, kendine has mizahı, güzel müzik seçimleri, hızlı kurgusu, derken izlemekten keyif alırım filmlerini. Bu film olmamış, sevemedim ama. Bu kadar iyi eleştiriler nasıl aldı, sevildi, çok ilginç amk. Drive, natural born killers, parodisi gibi film. Yönetmenin tüm filmlerini izledim hepsi de çok eğlenceli, iyi filmlerdi baby driver hariç. Baya, baya çok kötü bir film.
Baby'nin her hareketini şarkılara göre seçmesi, ilk yarıdaki sokak sahnesinde şarkının sözleriyle beraber sürekli bir akış olması güzel ayrıntılardı. Ama filmin sonu beni tatmin etmedi.
--spoiler--
Tabii ki baby'nin tüm bunlardan yırtmasını beklemiyordum ama ilk yarıda yaşanıp bitmesi gereken olaylar ikinci yarıya sarkınca filmin sonu aceleye gelmiş gibi oldu. 5 senelik ceza 5 ay gibi hatta 5 hafta gibi gelip geçiverdi. Belli ki parayı kız aldı o arabayı alabildiğine göre ama ikisi de zerre değişmemişlerdi. Belki de filmin sonu bir hayaldi?
--spoiler--
