Mezopotamya'da, adını aldığı Babil kenti etrafında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan eski bir imparatorluk.Babilliler için, eski halkların çoğu gibi birden fazla tanrıya tapan, tanrıları üzerine kuşaklar boyu anlatılan abuk subuk düşsel öykülere inanan saf bir toplum oldukları söylenebilir.
MÖ 2100 civarında,fırat ve diclenin birbirine en yakın olduğu noktada,sami asıllı general nimrod tarafından kurulduğu sanılan şehirdir.Zaman geçtikçe "günahlar kenti","kötülüklerin anası" olarak anılmıştır.
Babil şehri kurulduktan sonra çevredeki ur,uruk,lagash,asur,kish,ninova gibi sehirler babilin himayesi altına girmiştir ve tarihin bilinen ilk imparatorluğu oluşmuştur.
ilerleyen yüzyıllarda hitit ve mısır ile beraber dünyanın süper güçlerinden birisi olmuştur.Fakat şehir daha sonra gutiler,hurriler,hititler ve son olarak persler tarafından yağmalanmıştır.
Daniel zamanında,surlarının genişliğine ve askerlerinin gücüne çok güvenen babil şehri,
perslerin şehre nehrin içinden girmeleriyle perişan edilmiştir.
Son olarak büyük iskender şehri canlandırmak istese de,erken ölümü yüzünden bu asla gerçekleşmemiştir.
Asur kraliçesi semiramis zamanında yapılan büyük su kanalları ve dikilen çeşitli ağaçlar,dünyanın 7 harikasından biri olan asma bahçeleri yaratmıştır.Bugün eski babil,ırak müzesinde bulunan ünlü iştar kapısı ve birkaç yapı dışında tamamen toprak altındadır...