öyküsünün, antik mezopotamyada suriye bölgesinde geçtiği bilinir. üzerlerinde tanrının evlerini bulundurduğuna inanılan zigguratlar ile aynı dönemde yapıldığı kabul edilir. onlarda olduğu gibi babil kulesinde de, güneşte pişmiş kil tuğlalar kullanılmıştır. bu teknolojinin kullanımı, yaradılış kitabının onbirinci bölümünün üçüncü kelamında geçer.
bir tuğla, 800 santigrat derecede, 24 saat pişmeye bırakıldı. bunu, inşaada kullanılacak kil tanelerinin birbirlerine tutunmaları için yaptılar. böylece malzeme bayağı kaliteli oluyordu. hesaplamalara göre, cennete kadar uzanan bu yapının, 3 km'den uzun olma ihtimali hayli zor. bu bile onu, modern dünyamızın en uzun yapılarından bile 5 kat daha uzun kılıyor. yani, mezopotamyalıların en alpinist kısmına vardıklarında, kendilerini cennette sanmalarına sebep olabilecek rakım düzeyinde bulunan yapıda baş dönmesi yaşamaları olasıydı.
ilhan irem saykosu. hansu irem şiiri okuyor. seni seviyorum albümünden
Babil'in asma bahçelerinde
iki kız yürüyordu
Biri yeşile çehrelenmiş
Diğeri yok
Orman senfonilerinde geceleyip
Olmayana aşık oldu
Diğeri ben o'yum diyordu
Sessizliği dinledim
Mutluluk ağaçları çizdiler
Kökleri meyvaları görünmeyen
"onların sözlerini karıştırın
Birbirlerini anlamasınlar diye..."
Öteki beni bilemediler bendeki
Babil kulesi yükselirken sırların ardında
Yabanıl uğultular gökler yarıldı çatırtılarla
Sabaha karşı salıncaklarında kutsal atlılar
Ve aynalarda tanıştığım başkaları
Beni sonsuzluğa karıştıran en eski ezgiyi söylüyorlar
Soyun üzerindekilerden tenine yapışmış
Islak boğucu giysiden uyan!
"aynı şeylerden sözediyoruz" diyor biri
Küflü gülümsemeli kuşgagalı
Söküp atabildiğim
Tek tek koparırcasına haykırışlarla
Bulanık mırıltılar
Ne arıyorum burada?
Boşluğu arar gibi?
Bir soru:
Sonun başlangıcında mıyım?
Babil'in asma bahçelerinde
iki kız yürüyordu
Biri yeşile cehrelenmiş
Diğeri yok
Eski çağların yedi harikasından biri sayılan Babil'in Asma Bahçeleri içinde bulunan Babil Kulesi, Tanrı Marduk adına yapılmıştır. Tevrat'a göre babil kulesini hz. nuh'un torunları gökyüzüne ulaşmak, tanrı'nın ulaştığı yere varmak için yapmışlardır. insanlar toplanmış ve bulutlara kadar yükselen bir kule inşa etmişlerdi.
Tanrı kullarının bunu yaptığını görünce çok üzülmüştü. Zira tanrı katına insanlar ulaşamazdı. Tanrı katının bir kutsallığı vardı.
o zamanda kadar bütün insanlık aynı dili konuşuyordu ve bir arada yaşıyorlardı. insanlar birbirlerini anladıklarından dolayı bu kuleyi inşa ettilerse tanrı babil halkını dünyanın dört bi köşesine dağıtmak ve dillerini ayırmak zorunda kalacaktı. ve Tanrı insanların dillerini ayırdı ve onları dünyanın dört bir köşesine dağıttı.
sümerler , nippur'da başlıca tanrıları enlil onuruna tuğladan büyük bir kule kurmuşlardı. tarihte babil kulesi hikayesinin kökeninin bu kule olduğu kabul edilir.
pazar günleri saat 14.00 de ntv radyo'da yayınlanan, ahmet yeşiltepe'nin hazırlayıp sunduğu, tadından yenmez belgeselvari program. nikola tesla'nın anlatıldığı bölüm kaydedilip tekrar tekrar dinlenesidir.