2 gün önce ilk gerçek aşkıma duygularımı açtıktan sonra defalarca dinlediğim ve beni paramparça eden, bana resmen kan kusturan parçadır. böyle bir anısı olmuştur bende. hep de bana bu olayı hatırlatacaktır. aşıksanız ya da aşk acısı çekiyorsanız dinlemeyin efendim. robert plant "babe" diye bağırdıkça içinizden bir şeylerin söküldüğünü hissedersiniz.
efsane led zeppelin parçalarından biridir.
benimle de bi anısı vardır meretin. zamanında deli gibi aşık olmuştum bu şarkıya hani dersiniz ya sonsuza kadar dinleyebilirim bu şarkıyı diye. aynen öyleydi. neyse bu şarkıyı bi gün kız arkadaşıma önerdim. dinledi. gelecek tepkiyi bekliyordum. senden ayrılacağım demek ha dedi kız. ben de ne alakası var şarkının adı öyle ama şarkı çok güzel değil mi dedim. inatla şarkı adına sözlerine takmıştı. benim şarkı sözlerini ima etmeye çalıştığımı sanmış. ben baya ısrar ettim alakası yok falan diye. 1 hafta sonra ayrıldık. şöyle düşününce iyi de olmuş ha.
ölüm olayları haricinde, insanı yaşanmışlıkları doğrultusunda en çok siken şarkı budur sanırım. yok böyle bir şey. bildiğin o kalp parçalanıyor şarkıyı dinlerken. bir sıcaklık yayılıyor vücuda. come what may..
gideceğim.
gitmem lazım.
seni tert etmek zorundayım.
bu şarkı bir lanettir. sakın ola aşıkken falan dinlemeyin vallahi billahi intihar edersiniz. led zeppelin'den hele hiç dinlemeyin. gidin kafanıza direk sıkın daha iyi. aşık bir bünye bu şarkıya dayanıyosa dahi çok uzun süre dayanamaz.
bir şarkıya aşık olunur mu sorusunun cevabıdır bu şaheser. black*'den sonra insanı sabaha kadar ağlatma potansiyeli en yüksek olan şarkıdır. dinlendiği zaman insanın ağzına sıçmasına rağmen, yine de sabaha kadar dinletebilme yetisi olan kaç şarkı vardır ki? robert abimize burdan teşekkür mü yoksa en yaratıcı küfürlerimi mi etsem bilemedim.
--spoiler--
i know, i know
i know i never never never never never gonna leave your babe
but i got to go away from this place
i've got to quit you, yeah
ooh, baby, baby, baby, baby, baby, baby, baby, ooooh
oh, don't you hear it callin' me
--spoiler--
müzik tarihinin en overrated grubunun en güzel ve vurucu şarkılarından biridir. şarkıyı baştan sona ören akustik gitar arpejlerinin peşi sıra gelen gümbürtülü orkestranın ve robert plant'in haykırışlarıyla süslenmiş, mutlaka dinlenilmesi gereken bir klasiktir. tutku doludur.
kalma mücadelesi veren adamın şarkısı, ancak bilir ki daha fazla kalamayacaktır.
ilk olarak 1950lilerin sonlarında Anne (Bredon) Johannson tarafından yazılmış bir folk şarkısıdır. John Baez 1962'de seslendirmiş, 1963'de de Joan Baez in Concert, Part 1 albümünde yer vermiştir. Ardından hepimiz için en bilindik versiyonu 1969'da Led Zeppelin tarafından kayda alınmış olanıdır. bundan sonra da çeşitli coverları yapılmıştır.
Jimmy Page ve Rovert Plant birer John Baez hayranı olarak bu şarkıyı kendisinden duyduklarında cover yapmaya karar veriyorlar, çünkü düşünüyorlar ki bu geleneksel bir folk şarkısı. fakat Anne Bredon'ın 1980lerin sonuna doğru bu coverdan haberdar oluyor, yasal meseleler ancak 1990'da tamamlanıyor.
Sonuç olarak kulaklarımızı ve ruhumuzu mest eden 6 dakika 41 saniyelik bir Anne Bredon ve Jimmy Page parçası olarak geçiyor kayıtlara, biz Led Zeppelin'den dinleyip kendimizden geçiyoruz.
kiev tren istasyonu.
bir daha görüp göremeyeceğin sorunsalı içinde.
onsuz gececek 5 gecelik tanımışlikla kievdesin.
seni dolandırmasınlar diye , tren garindan ki duraktan taksi cağirıp
elindeki kağıtdan adresi gösterirsin.
sonra kı günü taksi söförü otele giderken mp3 calarını takar ve dinlersin.
yastıkda kokusunu içine çekerken oyle bir hal alırsinki.
bunun adını koyamassın.
odur işde seni bu sarkıyı şarkıdan çok yaşanmış bir hikayeninin anısı yapan.
aslında ilk teklifte siktir yemiş bir insanın bile amına koyuyor bu anlamadım ben de. şöyle ki: zamanında eski okulumda bi kızla aram çok iyiydi, baya iyiydi. ondan sonra kendisine onu sevdiğimi söyledim ve okul bitene kadar benle konuşmadı. okulumu değiştirdim şimdi ama yine de bu şarkı sanki onla müthiş bir aşk yaşarken ayrılmışız hissi veriyor. suçlu benmişim gibi.
ulan zaten bütün led zeppelin şarkılarında bi mistik hava yok mu? ordan burdan am-a koyar işte.