Neyin nereden bulunduğunu iyi bildiğin gide gele enseye şaplak olunan esnafı yağmurlu yolda yürürken basınca su fışkırtan bozuk kaldırım taşını bildiğin.
ilk aşkını arkadaşlarını okulunu şehirin kokusunu insanını selam verdiğin bakkal amcayı aksi komşuyu bile gözlerin dolarak bırakırsın ardında ilk işyerini oradaki iş arkadaşlarını doğduğun her hasta oluşunda gittiğin kardeşinin doğduğu ameliyet olup 1 hafta yattığın hastaneyi bile özlersin baba ile araba sürdüğünüz boş araziyi görünce gözlerin dolar ve gitme vakti yaklaşınca okuluna gidersin dolaşırsın en çok anıları yaşadığın liseye bakarsın soğukça hepsi geride kalmıştır artık o sıcak deniz o ferah iyot kokusu öyle bir çarpar ki buz gibi soğutur oraya ait değilsindir bundan sonra arabaya bakarsın arkasını tıklım tıklım doldurup tatile gittiğin günleri kardeşinin tekmesi ile yamulan çamurluğa bakarsın kapıdaki çiziğe bakarsın bisiklet binmeyi öğrenirken yaptığın çiziğe arabayı satarken adam der burası neden göçük burası neden çizik değerini düşürür aslında tam tersine onlar anıdır.
Ve ogün gelir eşyalar toplanır özenle,3 yıl öncebilgisayarın kasasına tekme atıp kapağı kıran kardeşe atılan tokat gelir akla bilgisayarı toplarken normalde önem vermediğin eşyaları toplarsın tek tek özenle.
Eşyalar kamyona yüklenir ve hiç bilmediğin bir şehirde 4 kişilik aile 3 kişilik olmuştur baba yoktur sevdiği arabası yoktur.
Şehir yabancıdır mahalle adlarını bile bilmezsin geldiğin şehirden 10 kat küçükte olsa kaybolursun.
Harry potter serisinde horcrux oluşturmak gibidir ruhu böler bölünen ruhun eşyalara tutunur orada kalır tekrar oraya dönersen ruhun birleşir ama bir kere bölünmüştür asla eskisi gibi olamaz kaybedilen yıllar pause yapılmış şehir affedilmez.