Babam 63 yaşında. Temiz yuzlu yeni yeni yaşlanmaya başlayan bi adam. Ozunde iyi biri ama oldum olası sevemedim. Hep bir parça nefret ettim.
Doğdugum günden bugüne ekonomik sıkıntılar çekiyorum. Yoksul bir aileden geliyorum. Babama içimde hep dinmek bilmeyen bir öfke besledim. Bakamayacaksan neden yaptın beni? Ben bu hayatı sefalet içinde yaşamak ister miydim?
Bir de afedersiniz çok bakımsız. Kılık kıyafet leş gibi. Diyorum moruk git üstüne alsana iki parça bir şey. 'yavrum size anca yetebiliyorum,ben böyle idare etmek zorundayım' diyor. He ya gerçekten çok yetiyosun.
Neyse geçen kapı çaldı. Kapıyı Açtım bir adam babamı sordu. Alacaklıymış. Babamı çağırdım içeri geçtim. Biraz konuştuktan sonra adam tekme tokat dovmeye başladı babamı. O an o kadar çaresizdi ki. Yılların verdiği ofke, gordugum bu goruntulerden zevk almama sebep oldu. Engellemedim, durdurmadım. Adam ileri gidince usulca gidip ayırdım. Babam en son ağlıyordu. Konuşmadık. Dışarı çıktım bir sigara yaktım.
- paramı verin oğlum! versenize paramı ibneler!
- bozma lan ağzını!
- ver o zaman sen de paramı! versenize oğlum paramı!
içerden daha iri bir adam çıktı. sanki tartışma mevzusundan hiç haberi yokmuş gibi ama hışımla yanlarına geldi... ''noluyo lan burda! ne bağrıyon lan! ne bağrıyon! hasta etme lan beni'' diyerek koca elleriyle yüzünü kavradı demin bağıran adamın. kavradığı dolu gözlü surata dişlerini sıkarak ''deli mi edeceksin lan sen beni!'' diye iki kere bağırdı ve elindeki suratı bütün gücüyle itti. bağıran adam yere düştü. ceketi toz içinde kaldı. iki adam düşenin suratına bile bakmadan içeri girdiler, demir mavi kapı sertçe kapandı. yerden kalkarken ''paramı verin'' diye kendi kendine tekrar edip üstünü temizledi. biraz kapanın önünde sessizce durdu sonra çekti gitti.
saklandığımız yerde donup kalmıştık. adamı tanıyorduk, arkadaşımızın babasıydı. işin kötüsü arkadaşımız da yanımızdaydı. böyle bir şey gördükten sonra ne konuşulur ki? hiçbir şey olmamış gibi mi davranacağız? görmemiş gibi mi davranacağız. görmüştük işte, basbayağı görmüştük. ne yapacağımızı, ne diyeceğimizi bilmiyorduk. kimse cesaret edip konuyu değiştirecek girişimde bile bulunmadı. sadece susup mahalleye doğru yürüdük. sonra da evlere dağıldık.
akşam oldu muşamba süngerle silindi, tabaklar masaya dizildi. o gün ilk defa abimle kavga etmeden adam gibi susarak yemeğimizi yedik. böyle birşey gördükten sonra ne konuşulurdu ki?
(bkz: umut sarıkaya), keşke mahalleden hiç çıkmasaydık
Öyle bi durumda ölceğimi bilsem atlarım adamın üstüne dediğim başlıktır. Ulan be yavşak yazar baba lan o baba sevmesende, haz etmesende o adam aslan gibi bi oğlum var diyodur kendi kendine ama sen ona ihanet ederek ne kadar gavat bi insan olduğunu yansıtmışsın tebrikler.
bu tam bir şerefsize göre bir iştir. izle ak izle de bir gün de evladın seni döverlerken izlemez inşallah o da bir iki tekme atar da o zaman babanı hatırlarsın.
Günün eksi rekoru deneme çalışması yapmaya çalışan bilahare başarıya koşacak olan yazarımsıtraktır.
Yazar yorumu : Ve birde babası vefat edenler vardır ki senin bu trollemerin yüzünden belkide 3 saniye suratını asacaktır. Sana içimden defalarca sövdüm.
Zorunlu edit : Babam yanımda kavga etse ki sağlığı çok müsait değil birisi el kaldırsa canımdan özgürlüğümden olacağımı bilsem kanını damlatırım o adamın. Babam benim herşeyim.
O dayak yese eminim babası ölümüne kurtarırdı oğlunu. Bunun böyle adi biri olduğunu bilse de kurtarırdı eminim. Çünkü ondaki baba yüreği. Bu yazarın anasına küfretmeyin çünkü annesi de anlattığına göre temiz kalpli biri. Bu hikayeyi yazan reklamı seviyor aykırı yazılarından anlayabilirsiniz. Annesine küfür edip yada bunun yazılarını eksileyip amaca hizmet etmeyin.