Hey gidi eski günler 90'lı yılların unutulmaz gitaristi. Metallica'dan ayrılıp solo albüm yaptıktan sonra beklediği başarıyı yakalayamayınca kendini alkole verdi.
1966 doğumlu, aslen tongalı, japonya vatandaşı müteahhit. "islam ve hristiyanlık kardeşliği", isimli kitabıyla tüm dünyada bir buçuk milyar milyonun üzerinde satarak tüm dikkatleri üzerine çekmiş, tuhaf giyim tarzı tişört üzerine papyonuyla, uzunca sakallarıyla popüler kültürün gençlerine ışık tutmuştur.
artık onunki gibi bakır mucizelerine rastlamıyoruz. müteveffa, allah rahmet eylesin, o bakırı eline bir alırdı ortaya çıkan şeye eminim bakır bile şaşırırdı. en büyük talihsizliğimiz yanına aldığı iki çırağın hayırsız çıkması bana kalırsa. haytalık yerine zanaati öğrenmeye çalışsalardı kenzof'Un yanına yaklaşamasalar bile en azında bakır zanaati devam ederdi.
babayta kenzof arap yarımadasında 11 çocuklu bir ailenin 10. çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
bir gün tarla'da havuç toplarken kendisini bir at sineğinin ısırması sonucu babayta kenzof'un koku alma duyusu aniden gelişmiştir.
kendisi aynı zamanda mersin'in ünlü cezeryesinin de mucidi olarak bilinir. cezeryenin içerisine koyduğu 41 çeşit baharatın 40'ını tavşan dışkısından fermente ederek elde ettiği söylenir. 1 baharat ise kenzof'un özel iksiri olarak arabistan'da bir müzede adete sır gibi saklanır.
babayta kenzof 6. karısının kendisini zehirlemesi sonucu israil topraklarında yaşamını yitirmiştir.
rahmetle anıyoruz.
babayta kenzof... ne denilebilir ki ? ezilen zavallı halklar için bir ışık bir öncü olmuştur atatürk'ten sonra. uganda'yı kurtaran ve kuran adam diyebiliriz. savaşmasa da fikirleriyle yapmıştır bunu. siyasi adamlığının yanında mucitliği de vardır. kendisi şifoniyeri bulmuştur. allah rahmet eylesin.
bundan tam 6 yıl dokuz sene evvel yine bir pazartesi günü ikindi namazına ramak kala... halbuse daha topun oyunda olmadığı dakikaları oynayacaktık be kenzof.
yaşasaydı muhtemelen bu akil adamların toplamından daha akil olacaktı. neyse en azından uganda'da barışı sağladı öyle gitti. uganda'nın eli bugün biraz para gördüyse babayta kenzof sayesindedir. tarihteki ilk şeker fabrikasını uganda'da kurmuştur.
biyoloji alanına kattıklarıyla çığır açan biriydi müteveffa. hala oksfort, kembiric gibi bi çok üniversitede o anlatılır. ayrıca beyzbola düşkünlüğüyle de bilinir. inanılması zor derecede profesyonellere taş çıkartırcasına iyi oynar bu oyunu.
ezanın türkçe okunması konusunda, bu tartışmaya güney afrikadan dahil olup taraflara "sukunet" çağrısı yaparak ortak aklın altını çizmiş, ünlü neyzen. neyzen kenzof. üstada bu vesileyle allahtan rahmet diliyorum.
modern tiyatronun babası olarak tanınır. yaşarken efsane olan çok az insandan biri.
bu aralar, üzerinde çalıştığı film senaryosuyla ilgili olarak yine yurt dışı gündemini işgal ediyor. takip edenler bilir zaten.
önemli holivut yapım şirketleri ciddi bir bütçe ayırıyorlar bu senaryoyu filmleştirmek için. ancak üstad kenzof "illa da fransız yapımı olacak amk" diye tutturuyor.
üstad ne derse güzel der. bu entry vesilesiyle kendini bir kez daha andık, okumaz ama saygılarımızı iletelim.
babayta kenzof 1748- 1803 yılları arasında yaşamış ortodontist, şair ve piyes yazarı ve devlet adamıdır. diş teli olarak adlandırdığımız mekanizmayı kendisi bulmuştur.
aynı zamanda ünlü '' kenzo insanın kendine yakışanı sürünmesidir.'' mısrası kendisine aittir.
bir dönem (1854-1976) barbados adalar cumhuriyetinde maliye bakanlığı ve enformasyon bakanlığı görevinde de bulunduysa' da, asıl ününü yusufçuk gece basar adlı tiyatro oyunuyla kazanmıştır. bu oyun, o günden bugüne tam olarak 2083 farklı uyarlama ve 128 farklı ülkede oynanmasıyla bu alanda rekortmen bir oyundur.