bir elinde içki şişesi, diğerinde bıçak annemi öldürmeye çalışması..
daha 10 yaşındayım, kardeşim çok küçük. annem ben ve kardeşim düğünden eve dönüyorduk, baktık kapı açık. ilerledikçe ortalığın dağıldığını ve onun bizi beklediğini gördük. önce annemin üzerine yürüdü, panikten annem kapıdan çıkıp kaçtı.
baba yapma diyen kardeşime tokat attı pis herif, yerinde taş kesilmiş ayaklarım kardeşime atılan tokatla hareketlendi. kardeşimi alıp koşmaya başladım, annemi aramak için önüme gelen herkesin kapısını çaldım. annem yoktu, daha uzağa gittik. kadının biri "kızım neden ayakkabı giymedin" diye bağırdı. evden öyle bir korku ile çıkıp kaçmışım ki, ayakkabı umrumda bile olmamış. ayaklarım kesikler içinde kalsa da, babamın yaptıkları kadar hiçbir acı canımı öldüresiye yakmamıştı..
iki çocuk hiç tanımadığı yerde annesini arıyor, gözyaşları içinde yoldan geçenlere "annemi gördünüz mü" diye çaresizce sorup yanıtsız kalıyor. insanların kaybolan çocuklara bakışı, annemizi kaybetme korkusu, bir daha eve dönememek.. küçücük çocuktuk biz! ne annem ne de biz bunları haketmemiştik, ama babam olacak şerefsiz bizi evde böyle karşıladı.
her şeyi unutabilirim, adımı bile ama asla o korkunç anıyı unutmam. çünkü orda o an öldüm ben, hiç büyümedim hiç yeşermedim ..
Babam arabayı hep yavaş sürer. Ne kadar hızlanmasını istesem de beni dinlemez.
2-3 sene önceki yaz tatiline bir komşumuz ile beraber gidiyoruz. Yolda haberleşiyoruz, ben buradayım siz neredesiniz diye.
Bir ara birbirimize çok yakındaydık ve baba hadi şunları geçelim dedim. Babam ilk defa hızlı sürmeye başladı. Hız ibresinin 120yi geçtiğini ilk defa o zaman gördüm.
Sonra ne mi oldu dersiniz, tam tahmin ettiğiniz gibi. Paat diye polis durdurdu bizi. Bakın 10-15 yıldır bir ilkten bahsediyorum. Cezayı yedik, faturayı hatırlamıyorum ama hızımız 127 imiş hiç unutmam.
işin ilginç yanı, önümüzde sandığımız komşumuz da 3 dk sonra yanımıza geldi. Boşuna hız yaptırıp ceza getirdim babama anlayacağınız.
Gece saat 1 suları izmir' de yazın tam sıcaklarının bastırdığı o malum aylardayız. Bende gececi tayfa olarak üniversiteden izine gelmişim odada salak salak lol oynuyorum. Mutfaktan tıkırtılar geliyor aynı zamanda gittim baktım babam yumurta yapmaya niyetlenmiş hazırlık yapıyor dedim baba bu saatte yumurta mı yenir falan dedim adam da ya ne yiyeydik iskender mi yiyeydik gece gece dedi. ikimizde birbirimize baktık sırıttık çabuk annenle kardeşini uyandır hazırlansınlar gidiyoruz dedi anlamadım ilk başta ev ahalisi kalkınca hadi bursaya gidiyoruz deyip arabayı bana kullandırıp yan koltukta bursaya gidene kadar uyuması bursada iskender yiyip geri izmire dönmemiz ne manyaklıktı şimdi düşününce.
Annemin mezarı başında bekliyoruz. Naaşı mezara indireceğiz. Babam mezarın içine atlıyor ve bana bakıyor yasak salatalik gel aşağı diyor. Tereddüt etmeden inmeye yelteniyorum yaşım 16-17. Etraftakiler babama sesleniyorlar, çoçuğun psikolojisini mi bozacaksın filan diye. inmeme izin vermiyorlar o sırada biri atlıyor hemen mezara. Daha önce babaannemin naaşını da 1 sene önce beraber indirmiştik mezara. Her neyse sonrasında uzun süre babamın neden böyle bir acıyı omuzlarıma yüklemek istemesini anlamadım. Üzerinden yıllar geçti şimdi anlıyorum. Babam duygularını dile getiren bir insan değildi ve hiçbir zaman olmadı da ama o gün bunu çok değişik dile getirmişti. Tıpkı bir sene önce babaannemin naaşı mezara indirdiğimiz zamanki gibi.
4 5 yaşında falandım, işe gidecekti arabasıyla bende çocuk aklı yanında gitmek istedim ağladım durdum. Sonra tamam gel dedi işte güzelce hazırlandı annem pantolon gömlek giydim tam kapıdan çıkarken gördüm ki koşarak arabaya gidiyor . Bindi çalıştırdı arabayı gitti. Tabi ben yine ağla ağla... Ama orda unutamadığım annemin bile şaşkın şekilde bakmasıydı o bile inanamadı yaptığına. Zaten 1 seneye kalmadı ayrıldılar daha da aramadı kendileri. Canım anam nasıl üzülmüştü kim bilir.
Annemin doğum günüydü. Akşam dokuz da işten çıkmıştım, kışın bide hava baya soğuk. Neyse o gün önden avans aldım anneme pasta almak için, yolda giderken de erkek bi arkadaşımla karşılaştım akşam olduğu için bana eşlik etti. Neyse pastayı aldık tam kapıdan çıkıcaz babam karşımda belirdi ve yanlış anladı. kutlama yapacağımızı düşünmüş. yolda gidene kadar ağır laflar etti, anlatmaya çalıştım dinlemedi. Anneme de yanlış anlattı elimde pastayla kalakaldım.
Ne yedi ne yedim.
Öylece oturdu içime çok ağlamıştım.
Babamın küçüklüğünden beri süre gelen duyma problemi vardı bir kulağı çok az bir kulağı hiç duymazdı bu yüzden babam bir yere giderken ben hep yanında gitmek zorundaydım çünkü diğer insanlar babamın duyma sorunu olduğunu bilmiyorlardı ve babam duyamadığı için sorulan bir şeye saçma cevaplar veriyordu bende babamın yanında olduğum için utanç içerisinde babama sorulanı anlatıp gözlerimi yerden ayıramazdım bir gün öğle arası yemek yemek için eve geldim mutfak giriş kapımızın karşısında babam zili duyamadığı için hep anahtarımla girerdim eve yine girdim eve babam mutfağın köşesinde internetin iyi çektiği bir yerde açmış porno izliyordu ben daha küçücüktüm ya 5 ya 6 sınıf ilk ne olduğunu anlamadım fakat biraz daha yaklaşınca anladım ne olduğunu benim bugüne kadar yanından ayrılmayıp sürekli başı eğik gezdiğim babam o gün küçücük olan güvenimi de alıp götürdü sonrasında kaç kere yakaladım aynı şekilde hatırlamıyorum kimisinde sohbet siteleri kimisinde escort siteleri diyorum işte keşke farklı olsaydı ama bize düşen kaderimize razı gelmek evet bu yüzden içime kapanmış olabilirim ya da kendimi ifade edemeyip ses çıkaramıyor olabilirim ama bunlar benim yüce Allah a sımsıkı sarılmamı sağladı belki daha kötü olabilirdim içki ya da uyuşturucu bağımlısı olabilirdim bu yüzden şükür etmeyi bırakmıyorum bunu da burada uzun uzadıya anlatmak yazmak istemezdim fakat utandığım için hiç kimseyle konuşamıyorum burası en azından birazda olsa rahatlamamı sağladı eğer okuduysanız uzunluğundan dolayı hakkınızı helal ediniz.
Küçükken bisikletle gezdiriyordu beni, nasıl olduğunu anlamadan kendimizi yerde bulduk, gözlerimi açtığımda kafam babamın elleri arasındaydı. Babamın kafasından kanlar dökülüyordu ama bende bir çizik bile yoktu. En son 12 dikiş attılar. Hiç unutmam.
Ne kadar az vakit geçirmiş olsakta hiçbir anımızı unutamayacağım.Lakin gelecekte yüzüne bile bakmayacağım açık nettir.
(Hiçbir şey bilmeden hayırsız evlat demeyin arkadaşlar gülünç oluyorsunuz)
Babam bizle yaşla yaşlılıkka ilgili konuşmaz. Bigün akşam sohbet uzadı telefonda. Anlatıyor kızım işte yaşlanıyoruz artık vücut yaşlılık belirtileri göstermeye başladı diye. Bayağı bi anlattı sonra da dönüp bundan diğerlerine bahsetme dedi. Babam telefonu kapatınca benim gözlerden aktı. Hala unıtöuyorum o sözünü.
Elleri nasır tutardı babamın, Kazma kürek tutmaktan... okuttu büyüttü evlatlarını yemedi yedirdi,giymedi giydirdi. Sonra
Bir gün yüzü görmeden çekip gitti sonsuzluğa. Ve
onunla geçirdiğim bütün zaman dilimi unutulmaz oldu benim için.nurlar içinde yatsın...
17 yaşımdayken beni pavyona götürüp öyle alemlerde bir şanının olduğunu göstermesi yetmiyormuş gibi, pavyonda ayarladığı karıyı bana becerttikten sonra gözümün önünde becermesi.