Erken göçüp gittiyse ciğerinizi yakarak, o kadar çoktur ki sayılamaz.
Oturup karşılıklı kahve içemedik meselâ, uzuun uzuun dertleşerek.
Birlikte yurtdışına çıkamadık, her gittiğimde yüreğime çöreklenir.Seyahat etmeyi çook severdi çook...
Kendi kazandığım parayla, tatil programları yapamadım o şahane adam için. çanta sırtımızda dağ bayır gezmeyi, birlikte yorulmayı, keşfetmeyi, şaşırmayı, heyecanlanmayı yapamadık.
Hep çalıştı, çook çalıştı ve emekli olduğu yıl lanet olası hastalığa yenik düştü öğretmen babacığım...
içimizde ukde kalan o kadar çok şey kaldı ki...
Zalımsın hayat!
bana verdiği hiçbir sözünü tutmadığı, daha ben ilkokuldayken temel güven duygumu yerle bir ettiği için hiçbir şeyi onunla birlikte yapamadım. annemden boşanıp evi terk ettiğinde o artık kalbimde yeri olmayan ölü biriydi.
aradan geçen 17 yılda ne yaptıysam hep kendi başıma yaptım. onun bana yapamadığı babalığı ben kendi kendime yapmaya çalışarak bugünlere geldim. kendisinin bedenen varlığı artık benim için hiçbir anlam ifade etmiyor. o nedenle artık kendisinden hiçbir beklentim yoktur.
inşallah gelecekteki çocuklarıma onun bana yaşattıklarını yaşatmayacağım.
Çok sey kaldı içimde babamla ilgili, hiçbir şey yapamadık biz, yetisemedik, sığdıramadık 15 seneye
Daha da kötüsü ne biliyomusunuz, yaptıklarımızı da unutmaya başladım, sesini unuttum "babam olsa ne yapar" dediklerini unuttum
Çok korkuyorum yüzünü de unutcam diye.
köyünde 1+1 ev yapmak.
kardeşim ve beni o yokluk yıllarında okuttu. ikimizi ev sahibi yaptı. işlerimizde iyi. ama kendi çocuklarımızın derdine düşmekten ona bir ev yapamadık. her buluşmamızda köyünü anlatır. yalın ayak ya da kara lastikle gittiği okul yollarını. çobanlık yaptığı yaylaları, çemen kokusunu. ah baba ah.
Bir babayla oğulun birlikte yapabileceği hemen hemen her şeyi istemişimdir zamanında. Tabii ki de hiçbir şey yapmadık, yapamadık. Belki zamanında o da istemiştir bilemiyorum ama bildiğim tek şey artık ikimizin de istemediği.
