bu kadar cok baba başlığı görünce "babalar günü mü yaklaşıyor ne?" dedirten başlıktır.
Keşke dövse de konuşmamazlık yapmasa denilen tek kişi olan "baba" ile küskünlük yaşamak.
genellikle sonu 'siktir git lan bu evden'dir. 2-3 gün uğranmaz eve. sonra bir bakmıssın herkesin götü tutuşmuş fellik fellik seni arıyorlar. geri dönersin istemeye istemeye. hem nerede kalabilirsin ki amına koyayım ? gerisi bir iki hafta kadar olan barışma sürecidir. bu süreçte ise üzülmeyi haketmeyen tek kişi olan anne kalır arada. sonrasında ise iki tarafta pişman olur, üzülür. en iyisi olayları hiç büyütmeden görmezden gelmektir.
1-2 saat bile dayanamayıp barışmak için iki tarafın da kıvrandığı gelip geçici kavgalardır. o kadardır işte. zaten babayla kavga etme. git kardeşle et, arkadaşlarla et filan ama ona dokunma.
o bağırır siz dinlersiniz, o bağırır siz dinlersiniz.. sonunda dayanamayıp cevap verirsiniz. bu sefer ölçü kaçar. pişman olursunuz. 3 - 5 gün sonra eski hale dönersiniz. bazen ise o bağırır siz dinlersiniz, o bağırır siz dinlersiniz.. ve susarsınız. bu seferki ağır gelmiştir.
genelde hep haksız çıkılan durumdur. seslerin yükselmesine bağlı olarak alınan ceza doğru orantılıdır. annenin olaya mühahale etmesiyle ortamın yumuşadığı ama babayla çocuk arasında ki bakışmanın günlerce devam ettiği sıkıntılı bir evredir.
ataerkil toplumlarda görülmeyen kavga türü. ebeveynler çocuk değil itaatkar köle yetiştirmeye çalıştıkları sürece kuşaktan kuşağa ezik nesiller yetişmeye devam edecektir. (bkz: obey your master)
birçok farklı nedenden dolayı çıkabilen ailelerde çok sık rastlanan bir durumdur.genelde baba bağırır çağırır ama sonunda annenin de yardımıyla olay tatlıya bağlanır.baba da üzgün olduğunu her zaman çocuğunun iyiliğini düşündüğünü söyler ama çocuğun kalbi kırılmıştır bir kere.
Bu gün olmuş daha tek bir kere kavga etmedim babamla, evet bazı düşünceleri bana ters gelse de yinede hiç kırmadım onu.. O, benim çınar ağacım. Gölgesini bile Allah başımdan eksik etmesin... Bazı değerlerimizi lütfen koruyalım. Ne olursa olsun.
öyle böyle değil bu sefer ki sözlük pişmanım sözlerim ağır oldu ancak yılların birikmesiydi bazı mevzular. bana göre tabi ki ben haklıyım
ama ağır oldu yapmamalıydım pişmanım. öyle özür diliyorum ay babacım halleri de yok biz de. özür falan görülmemiştir aramızda. düzeltemediğim onca
mevzudan sonra dayanamadım patladım. birazda bilerek abartarak ki anlasın diye lakin ölçüyü hem kaçırdım hem de anlatmak istediğimin çok dışında anlaşıldım .
ağlama duvarı gibi oldu burası da bak şimdi. özetle pişmanım bugün sözlük.
anne kavgası gibi iki saat sonra öpüşme koklaşma ile bitmeyen kavgalar.
üzerinden sakinleşecek kadar zaman geçtiğinde "ne yaptım ben?" dedirten durumdur.
babanızı tanıyorsanız sesinizi yükselttiğinizde bunun zoruna gittiğini bilirsiniz. istediği tek şey alttan alınmaktır ve haklı olduğunuzu düşündüğünüz için bunu yapmazsınız. evdeyse yanına gidilir espriler yapılınır değilse de telefon açılır, gönlü alınır. hemen yumuşar.
odanın kapısı kilitlenmelidir. öfkenin geçmesi beklenmeli yatıştığından emin olduktan sonra yanına gidip özür dilenmelidir. çünkü genelde baba haklıdır.
15 -16 yaşlarından sonra sıkça görülen genelde saçma nedenlerden çıkan ve sonuçları katlanılmaz olan olaydır. 2 şekilde gerçekleşir fiili şiddet ve bakışmalar la doğan atışmalar... 1. kısım 2. kısımdan daha kötü gözükse de 2. olaydan sonra hep ulan keşke vursaydı daha iyiydi denilir.
En az 2 haftada bir yaşarım bu durumu. Önce babanız size bazı sorular sormaya başlar nereye gidiyorsun? bu kadar parayı yiyormusun? cinsinden sorulardır bunlar. sonra siz bu sorulara mantıklı cevaplar vermeye çalışırken babanızın soruları daha da artmaya başlar. kavga başlamıştır artık art arda gelen bağrışmalar pusulanızın odanızı göstermesiyle son bulur.