küçükken yapılan ve tadından yenmeyen aktivitedir.
önce baba kişisinin işten dönüşü beklenir dört gözle. gidilecek yer alt tarafı kahvehane olsa da çocuk merakıdır işte. sonra baba elden tutar, kahveye gidilir. kahvehanenin hemen yanındaki bakkaldanda birkaç abur cubur aldımıydı tamamdır.
al sana bir çocuğun gözünden mutluluğun resmi!
sonra o pis kokan ama merak edilen yere girilir. baba kaldırır bir sandalyeye oturtur seni, bir de oralet söyler. kendiside masadakilerle sohbet eder çayını yudumlarken. meraklı gözlerle bakınılır sağa sola.
hey gidi zaman, ne de güzel akardın o dumanlı ve oraletli günlerde...
aman polis gelmesin diye gözler her daim kapıdadır.
yanında baban bile olsa kahveden alıp götürürler diye korkutulan çocuk, caddeden her geçen reno12 ya da ford minibüs araçlara dikkat kesilir, hep dua eder.
çay yerine oralet içirilir çocuğa. babanın kahveye götürmesinin altındaki nedenin çocuğunu ezmek olduğunu düşündüğüm olay. madem götürüyorsun kahveye sigara dumanının içine(tabii geçmiş zamanlar için söylüyorum bunu), o çayı içeceğim arkadaş. engel olamazsın buna.