Çocukluktan çıkıp ergenliğe geçiş merhalesinde tecrübe ettiğim ve geçmişime dair dimağımda hoş bir Seda bırakan, hala tebessümle yâd ettiğim anılardan biridir.
Evet, artık sesimin tizleşmesi ve boyumun uzaması ile akabinde vücudumdan Neşet eden tuyler de ayva kıvamından çıkıyor ve enikonu erkeksi bir görünüm kazanmaya başlıyordum. bittabi malum bölgemden de tuyler fışkırmaya başlamıştı; ancak bunlarla nasıl basa çıkacağım hususunda bir takım dilemmalarım mevcut idi. Bir gün Aristo mantığımi kullandım ve aldım elime babamın jiletini; traş etmeye başladım avret bölgemi. Ancak acemilikten ve elim alışmadığından olsa gerek, bayai bi kanatmıştım oramı. Banyo sonrasında jileti hızlı bir şekilde çöpe götürüp imha etmeye çalışırken bu durum farkedildi tabi.
Bu esnada her ne kadar durumu geçiştirmeye çalışsam da bir takım tuhaflıklar olduğunu sezinleyen annemin direktifleriyle babam Da epeyce geldi üstüme. ve bundan kısa Bir süre sonra bir gün yine banyoya girdiğimde babam da geldi banyoya. Çıplaktım tabii ve babam eline jileti alıp nasıl traş etmem gerektiğini gösterdi. Bunun için kendi üzerinde aktarabilmek için soyundu ve o da bir jilet aldı eline, kendi tassaklarını traş etmeye başladı. Babaminkini görünce biraz tırsmıstım tabii; ancak o bu korkuyu aşabilmem adına kendininkini de traş ettirdi bana. Sonra o yeniden benimkini traş etti.
iste böylelikle bu mevzuyu ergenliğe mahsus bir sorunu daha birlikte intibak etmiş olduk. Canım babacım benim. Ona ne kadar müteşekkir olsam azdır.