yanındanızda yokken rahat tavırlarla yaptığınız hava amaçlı pati çekmeleri, korna çalmaları, arabayı bağırtırmaları ve ayrıca yüksek sesle dıptıs dıptıs gezdiğiniz o güzel günleri hatırlar ve derin bir ah çekersiniz. unutun bunları..sanki ilk defa direksiyon tutmuş muamelesi yapar size, engin trafik bilgilerini aktarır, sizde bu bütün olumsuzluklarla bir an önce gidilecek yere varmak istersiniz, böyle endişeli dakikalar yaşamamıza neden olan zaman dilimidir.
siz sağ şeritten 40 km ile gitmekteyken, 3 şeritli yolun en solundaki kaldırımda kendi halinde beklemekte olan insanları ezmekten kılpayı kurtardığınızı iddia eder.
daha önce sayısız kere arabayla girilip çıkılmış alışveriş merkezinin otoparkında geri giderken, yaklaşık 35 metre mesafen sakin sakin gelmekte olan arabayı görünce çarpıyorsun diye bağırır, el ayak dolanır.
park etmenizi asla beğenmediği için normalde 10 saniye süren parketme seansı dakikalar sürer. ya çok açıkta bıraktın der ya da çok girdin oradaki ağacın yaprakları boyayı çizecek der.
bu arada trafikte oluşacak aksaklıkların tamamından siz sorumlusunuzdur. trafik sıkışsa bile bunun sebebinin yanlış şeritte gidip trafiği takip edememek olduğunu söyler.
baba için iyi araba kullanan evlat, evin etrafındaki 50 metrelik alandan ötesine gitmeyen ve hızı 20 km/saat'i geçmeyen evlattır.
özellikle arabayı sürekli çapraz parkeden boş yolda şerit değiştiren, ani frenler yapıp geç vites değiştiren ve üstüne üstlük 'sizde şöförmüsünüz be' diyerek kimseyi beğenmeyen bir babanız varsa ve yanında araba kullanıyorsanız vay haline denilecek durumdur. zira ben denedim.. insanın kaza yapıp ölesi geliyor..
olayın baş kahramanı timsah kişisinin yaklaşık 3 senedir araba kullanmayı biliyor olmasına, ehliyeti olmasına ve layığıyla araba kullanabilmesine karşın, baba bir türlü güvenip de arabayı timsah'a vermemekte, esasoğlanımızın yanında herhangi bir velisi ** bulunmaksızın arabayı almasına yanaşmamaktadır.
zaman: güzel bir pazar günü mekan: boş bir ana yol
baba: ...arabayı hissedeceksin zaten bir süre sonra, arabayla bütünleşmiş gibi olacaksın. motorun ne zaman vites istediğini, arabanın hangi hızda neler yaptığını vs. bunları çok rahat hissedeceksin. koltuğun rahat değilse, uykusuzsan, kafan dalgınsa, dikkatin dağınıksa asla yola çıkma. bunlar hep tehlike... vs vs
timsah: (iç ses - yeter baba bea, ben dinlemekten bıktım sen anlatmaktan bıkmadın, rahat huzur vermedin insana.) evet baba.
timsah, talimatı yerine getirmek üzere, sinyal verip dönüş yapmaya hazırlanmaktayken; bir yandan direksiyonu çevirmekte, diğer yandan babanın tuluatını dinlemekte, ayrıca ona cevap vermeye çalışmakta, aynı zamanda da sağ taraftan araba geliyor mu diye kontrol etmektedir.
baba: evet. içerden al. karşıdan araba geliyor mu bak baka...
(cümlenin kesildiği anda, arabanın sol tarafından *taaaak* diye bir ses gelir, araba sallanır, yalpalar şöyle bi..)
baba: lan? napıyosun!! bomboş yolda araba vurulur mu lan?
çek sağa şuraya bir yere. hay allahım ya.. olm nasıl bi adamsın sen ya? th-hey allahım, gitti sol lastik.
4 işi birden aynı anda yürütmeye çalışan timsah, sol dönüşü içerden alma olayını abartmış ve arabanın sol lastiğini yolun ortasındaki göbeğin kenarına vurmak suretiyle, lastiğin ve rot balans ayarlarının ebesi ile yakın ilişkiler kurmuştur. ufak kazanın ardından arabanın rot balans ayarları yaptırılır ve yeni bir sol lastik alınır.
babanın ağzına sakız olunması da işin ayrı bir boyutu tabi.
kısaca: siz araba kullanırken bir adet çok konuşan bir baba, rahatça dikkatinizin dağılmasına sebep olabilmekte olup, bomboş yolda kaza yaptırabilmektedir.
vicdan azabı çektiğiniz anlardır. bir anda insanın frenlere asılıp tokadı yapıştırası gelir yan koltuktaki insana ama yandaki şahıs baba olunca sinir olduğunuzla kalırsınız çünkü baba babadır nihayetinde.
-laaaaayn yavaş hayvan yavaaaaş, bakta çık baaak, yola bi bak araba var mı yok mu, öküz gibi giriyon yola
-ya baba baktım ya ne bagırıyosun ya, yol boş işte
-he bakmış eşşoğlu eşşek,
-( iç ses: allahım sabır ver )
-yavaş, dur kırmızı yanacak, yavaş,
-peki babacım ( ya sabır )
....
-bagırttırma arabayı a.q, taksana 3e, daha yeni çıkarttık sanayiden
-babacım 3te zaten, bagırmıyor araba
-4 e al o zaman, hayvan herif, eşşek gibi osurtturma arabayı, sktin anasını
-allah allah, allah allaaaaaaaaaaaah
-duur, yavaş, bırak geçsin şu şerefsiz
-geçsin babacım ( allahım al canımı )
-a.q sinyalini boşuna mı koymuşlar, sinyal versene, gelip vuracak biri, başımıza iş alacaz
-baba daha kavşaga 10 km var ya ne sinyali, bi dur allah aşkına yaaaaaa
-bırak lan bırak senin sürdüğün arabanın taa a.q, bide şu koltuu taaa geriye çekme, başka arabaya bindim sanıyorum binince, sigarada içmişsin, şuna bak leş gibi araba, tüüüh sana, şerefsiz
-( hay a.koyaydım arabasınında, tekerininde, sinyalininde )
şeklinde strese ve günaha girmenize sebep olacak olaydır, başına gelmiş veya gelecek olanlara, allahtan sabır dileriz.
kendini diken üstünde hissetmene sebep olan durumdur. bir yandan acemilik bir yandan korku diğer yandan yan taraftan gelen o gür ses ki hiç bitmek bilmez . derken bu işkencenin en kısa sürede bitmesi için arabayı öğrenirsiniz. üstelik çok gariptir ki daha önce arabayı onsuz hiç kullanmadığınız halde yalnız araba kullanmayı çok özlemişsinizdir. bu arada bu işkenceyi çeken medcezir bey kardeşime sabır diliyorum.
baba:ulan cukura gore gore girdin a.q
x:baba gormedim ki
baba: bok gormedin daha ne olacaktı yanardag agzımı?
x:gormedim diyorum baba
baba:sağa cek
x:burada duramam
baba:ulan dur
x:tamam
baba:daha seni direksiyona geçirteni ...