bazen yaptığım tüm saçmalıkları, tüm iğrençlikleri, aşağılıkça hayatımı gözümün önüne getiriyorum baba. bütün vücüdumu saran o tarifi imkansız pişmanlıklarla baş başa kalıyorum. ama bir iki saniye bile geçmeden aradan, senin bize yaşattıkların geliyor aklıma. geliyor ve ben sanki seni cezalandırıyormuş gibi yaşadıklarımdan gurur duymaya başlıyorum. hak ettin sen bunları diyorum!
ama etmiyorsun baba. babacığım..
hala sesini duyduğumda sesim titriyor. her ayrılışta kanım donuyor. çok seviyorum seni baba. çok seviyorum. birinin uğruna ölmek ancak bu kadar içten olurdu baba ölmem gerekseydi eğer...
yaptıklarım için bir gün beni affedebilecek misin? her şeye rağmen yavrum diyecek misin?
iki yıldır hazırlıkta okumak,
dersi kırmak,gizlice evlenmek.gay/lesbian olmak,
mirası için onu öldürmeyi planlamak,
geneleve gitme isteği,
uçuk hayaller,
seni seviyorum...
baba aslında sırf sen biraz daha rahat et diye işletmeyi seçtim sırf ben daha kolay iş bulup senin bana verdiklerini sen yaşlandığında sana vermek için seçtim.
biliyorsun ben edebiyat istiyordum sen "sen bilirsin oğlum" dedikçe ben her defasında seçersem ne olur diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
ben sen rahat et istedim oğlum şurda okuyor diyerek göğsünü kabartmanı istedim her seferinde senin için çalıştım eğer bu şehirde borç harç yaşıyorsam bursum ay bitmeden bittiğinde sırf seni sevdiğim içindir. biliyorum senden para istesem gönderirsin sen aç yatarsın ama beni aç bırakmak istemezsin.
bu yüzden her seferinde aç yattığım geceler "olsun be babam bu gece tok yatıyor" diyerek karnımın gurultusunu duymazdan geliyorum.
sen benim her şeyimsin **