babaya seni seviyorum diyememek

    1.
  1. uktecinin notu: ölmeden önce söyleyin, öldükten sonra olmuyor zaten...

    üstünde biraz düşünüp, babama 'seni seviyorum' diyemediğim zamanları hatırlayıp, sonra da 'bi de uktecinin notuna bakıyım' deyip yüzüme yediğim tokattır.

    not: üzgünüm sözlük, uktecinin notunu es geçemedim.
    23 ...
  2. 32.
  3. suç sizde değil, zamanında aranızda o bağın gelişmesini engelleyen babanızdadır. raad olun yani.
    12 ...
  4. 29.
  5. 30.
  6. Onun cevap verip vermemesinden korkmaktır, yuzlerce kez mesajlari yazip yazip silmektir.
    Onun artik sevmedigini dusunup, kendi kendinize bogazinizi dugumlemektir o cumleye.

    " seni canimdan cok seviyorum. "
    9 ...
  7. 28.
  8. söyleyemiyorsan davranışlarınla belli etmen gerekir. aşırı saygıdan çok, saygının yanında samimiyet ve şakalaşabilmenin de kıymetini anladım bir süre önce. sonrası kendiliğinden geldi. allah bozmasın. ehehe. *
    8 ...
  9. 6.
  10. son zamanlarda, yaklaşık 11-12 yaşlarımdan beri yapmadığım farkettiğim durum.

    geçenlerde bir gece babamın öldüğü bir rüya gördüm. hayatımda gördüğüm en gerçek rüyaydı. rüyamdayken bile lütfen bu rüya olsun diye dua ediyordum. gerçi rüya demek yanlış olur resmen kabustu. uyandığımda gözümde yaş vardı. uyurken ağlamışım. 22 yaşındayım, hayatımda ilk kez uykumda ağladım. uyandığımda babamı aradım ve onu çok sevdiğimi söyledim. şakayla karışık "ülkeyi mi terkediyorsun lan hayırdır noluyor?" dedi. içimden geldi dedim. "ben de seni çok seviyorum oğlum." dedi. telefonu kapattığımda o kadar mutlu oldum ki, bu kabusu göreli yaklaşık 1 ay oldu o günden beri her gün babamı arıyorum ve konuşmanın sonunda mutlaka "seni seviyorum baba" diyorum. anneme zaten kendimi bildim bileli her gün söylüyorum bunu ama babama çok uzun zamandır söylemiyordum. şimdi bunu babamada her söylediğimde hayatımda duyduğum en gerçek, en içten "ben de seni seviyorum" cevabını alıyorum. bir annem, bir babam. onun dışında kimsenin seni seviyorum diyişi samimi gelmiyor artık bana. erdim mi ne yaptım o gece bilmiyorum ama ailemi, annemi, babamı, kardeşimi kaybetme korkusu öyle yer ettiki içimde, bugüne kadar olmadığım bir insan oldum bir anda. ve bugüne kadar bunu yapmadığım her gün için pişmanım şuan. bir gün onları kaybettiğimizde bunun için çok geç olacak. herkese tavsiyem şu iki kelimeyi ailelerine ellerinden geldiğince çok söylemeleri. çünkü şu basit 2 kelime, bir sarılma, belki bir öpücük o insanları alabildiğine mutlu ediyor. bize her şeylerini veren yüce ailelerimizden bu mutluluğu çok görmeyelim.
    8 ...
  11. 3.
  12. hayatımıza giren bir yabancıya söyleyebiliyorken hemde defalarca, anne ve babaya söylenmesi nedense zor gelen kelimedir bu. sevmediğimiz için mi söylenmiyor tabikii hayır!.düşünmeden uğurlarında can feda edilir. ama ne zaman söylemeye niyetlensem gözlerim dolar, boğazım düğümlenir. burdan haykırayım fırsat varken : sizleri çok seviyorum anneeemmm,babaaammm.
    8 ...
  13. 2.
  14. gerçekten çok zor bu lafı söyleyebilmek babaya ve benim gibiler için anneyede ya kıllarına zarar gelse insanın içi gider ama dil söylemez sözlük söyleyemez..
    8 ...
  15. 33.
  16. adidir o baba. tüm hayatını sikip atmıştır senin. babam, diyerek sarılmayı hep merakta bırakmıştır. babanın ne olduğunu hiç bir zaman tam anlamıyla öğretememiş adı piçin önde gidenidir.

    (bkz: böyle başlığı sikim ben gidiyorum)
    8 ...
  17. 18.
  18. shibumi'den;

    Nicholai Hel: "Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim, ona kendisini çok sevdiğimi söyleyemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç, onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı."
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük