kızını istemek canını istemektir babanın. etrafında pervane, şirin mi şirin, babacım babacım diyen o küçük kız göçüp gidecektir şimdi bilmem nerelere?
damat da durumun farkındadır ama sevmiştir bir kere... belki bir hafta belki bir ay belki bir yıl 'nasıl söyleyeceğiz' stresiyle geçer.
anne kızından ayrılacağına mı üzülsün, yoksa nadiren ağladığını gördüğü eşinin yaşayacağı şoka mı?
çoğu zaman hissederler ama hemen kabullenmezler durumu. o gün suskundur. biraz uzakta oturur. nezaketinden bir şey kaybetmez. kızının sevincine içten bir hüzün-sevinç karışımı duyguyla ortak olur.
döverim lan ben damadımı diye düşündüm. evet evet kesin döverim ya da gıcıklık üstüne gıcıklık, la çocuk yapmasak mı ne yapsak harbiden kız evlat olayı zor olur galiba düşününce.
