korkunç bir tecrübe. Allah' a şükür çok güzel bir ailem oldu. onlar olmadan bu dünyaya fırlatılsaydım ne olacağını hayal bile edemiyor, düşünmek istemiyorum. Allah yaşayana yardımcı olsun.
Evet keşke babam olsaydı taştan olsaydı demiyorum ama olsaydı. Belki ben babamı bu kadar kötü hatırlamadığım için olsaydı diyorum bilemem ama kötü de olsa baba babadır. Sen bayram sabahı elini öptürmezdi demişsin ben ise bayramları öpemediğim için üzülüyorum keşke olsaydı dövseydi hatta aç bıraksaydı ama başımda dursaydı gölgesi bile yeterdi. Babanızın yokluğu sadece bayram sabahında da hissedilmez ama arkadaşların daha çok bahsettiği için o an yokluğunu daha fazla hissedersin belki geceleri annenden habersiz ağlarsın çogu zaman uykunun kaçmasının sebebi bu olur. Keşke kötü olsaydı ama başımızda dursaydı.
Bugün babasız girdiğim ilk doğum günüm. Her doğum günümde yanımda olmasa da sürekli, yinede o buluşmalarda bana aldığı küçük hediyeler öyle bir aranıyor ki. Marketten Aldığı parfüm seti bile özlem ediyor içimi. Ne buruk bir acıdır bu. Tarifi var mıdır derseniz evet var ama tanımı ve anlatımı çok zor
Çok küçük yaşta kaybettiysen eğer sadece eski fotoğraflardan bilirsin yüzünü. Sesi nasıldı, kokusu nasıldı diye hep merak edersin. Herkese babam yokta diyemezsin, sahipsiz gibi görmelerinden korkarsın. ilkokulda öğretmen "baban ne iş yapıyor?" diye sorduğunda önce yutkunursun ve sınıf arkadaşların acımasın diye "babam vefat etti" diyemezsin, aklına gelen ilk mesleği söylersin. Akrabalardan hayır yoksa tüm yük annededir. Yaşadığın şehirde okumak istediğin bölümün fakültesi yoksa ve annen gelmek istemezse şehir dışında üniversite de okuyamazsın çünkü onu tek başına bırakmaya yüreğin elvermez. Hayallerinden vazgeçmek zorunda kalırsın böylece. Babandan göremediğin sevgiyi, sıcaklığı başka erkeklerde bulabileceğini sanarsın ama yanılırsın. Çünkü aile dışında kimse kimseyi öyle yürekten kolay kolay sevmez...
Başkaların babalarını izlemektir. Ama en kötüsü, yaşarken yabancı olmaktır. Öldüğü zaman bitti diyorsun. Başka yolu yok. Ama yaşarken babasız olursanız, aklınızda binbir ihtimal dolaşır. Şöyle olabilirdi, böyle olabilirdi, neden olmadı.. hep o umut. " belki yarın olur " beklentisi.
''Babasızlık mecburi bir kabul ediş, kaderine boyun eğiştir... Kızımı üzersen, seni üzerim." diyebilecek olan ADAM, gitmiştir çünkü..'' Allah benimkine uzun ömürler versin.
telefon rehberinde babam diye kayitli bir insan olmayinca basin derde girdiginde aricak kimsen yokmus gibi olmaktir kisacasi babanizi kaybettiginizde anlicaginiz durumdur.
çünkü sınıfta çoğunluğun babası taksicidir. ve taksici olanların arabası vardır. senin baban yoktur, ve normal olarak arabanızda yoktur. olsun, seninde baban taksicidir. söylersin açık alınla, " babam taksici " dersin. ama öğretmen toydur, daha yenidir. çıkartır seni istiklal marşı töreninde okulun önüne sorar sana " sen bana neden yalan söyledin? neden babam taksici dedin ? babam yok deseydin ben sana kızacakmıydım oğlum ? "
o daha toydur, bilmez babasızlığı. nerden bilsin babayla balık tutmayı. hoş bende bilmem ama o daha da bilmezmiş. önünde 500, bilemedin 550 öğrenci. sınıf arkadaşların, öğretmenlerin. sen daha 7 yaşındasın. susarsın, ne yapacaksın başka.
insanın hayatında bir baba figürü ihtiyacı hissettiği her andır. öyle ki, sizi ne kadar severse sevsinler, düşünürse düşünsünler anneniz kardeşiniz yakın arkadaşlarınız aile büyükleri, sizi en iyi tanıyanlar bir babanın yapacağı şeyleri yapamaz. ya sizi öyle benimseyemez, ya da size yeterli gelmez yaptıkları. her ne kadar "ben istediğimi yaparım" kafasında gibi görünseniz de aslında içten içe babanızın yanınızda olup son sözü söylemesini, sizi yönlendirmesini istersiniz. hayattaki kararsızlığınızı babanızın yanınızda olmayışına bağlarsınız. aileniz aslında iyi durumda olsa da, ilişkiler iyi gibi olsa da aslında herkes içten içe o'nu düşünüyor, o olsaydı böyle olurdu, bunu yapardık diye düşüncelere dalıyordur. adı üstünde baba, sahip, koruyan, kollayan, sizin için orada olan, güven veren.. o sahipsizlik hissi ne yaparsanız yapın gitmez. ve her çaresiz hissettiğiniz an işte içinizin ezildiği andır. bunun yanında bi de karşınızda baba ile oğul/kızı ve ilişkilerini görüp imrendiğiniz, önce içinizi ısıtan sonra yakan andır.
Ailenize acı çektiren düşüncesiz bir babaya sahip olmaktan iyidir. Ki bu türk toplumu babalarının çoğunda var içer karı kıza sarkar eve para getirmez bu da yetmez eşini döver sonra bunun çocuğunda psikoloji kalmaz. Babasız olmak bunları tatmamaktır bazen.
babasız olmak;
milenyum çağından önce doğduğu halde sobalı ev görmemiş çocuk olmaktır.
sıcaklığı hep parça parça görendir babasız olan..
hiç tenini yakarcasına bi sıcaklıkla sevilmemiştir..
bir omzunu annesine yaslarken diğer omzunda bir eksiklik hissetmiştir..
dostu babasının yaptığı yemeğin lezzetini anlatırken o babam olsaydı diye düşünendir.
babasız olan yarım kalandır.
sahipsiz olmak falan değil de. insan küçükken anlamıyor ne yalan söyliyim ben pek anlamıyordum mesela.
akıl alma yaşına geldiğinde (hani artık senden çok daha zeki ve tecrübeli insanların var olduğunu fark edersin ya hah işte o zaman) cidden eksikliğini hissetmeye başlıyorsun.
Yaşanmışlıklara göre iyi ya da kötü olabilen durum.
Kişinin babası gerçekten kötü şeyler yaşatmışsa keşke olmasa dediği ama eğer dünya tatlısı bir babanız var ve kaybetmişsenizde sizi yaralayan olay. Hep iyilerin çabuk kötülerim var olduğu..