babasız büyümek

    24.
  1. darüşşafaka lisesinde okuduysanız belki bir nebze daha kolaydır. en azından çocuklugunuz biraz daha kolay geçebilir.

    (bkz: darüşşafaka)

    kısaca özetlemek gerekirse darüşşafaka babası hayatta olmayan, maddi durumu yetersiz ve zeki çocukları sınavla alan bi okuldur. okula ilkokul 4. sınıfta girilir. liseyi bitirene kadar okursunuz.

    ben babamı 17agustos 99depreminde kaybettim. yani herhangi bi hastalıgı filan yoktu. birden gelen bir dogal afet aldı babamızı bizden.
    evimiz yıkılınca eski mahallemize döndük. normalde ordaki okula devam edecektim. ilk derste (boyum da kısa oldugundan yine en önde oturuyorum) hoca babamın meslegini sordu. ne alaka ise bu soruyu sorma geregi duymuş. ben babamı 3ay önce kaybetmişim. öldü dedim. sınıfta bi sessizlik tabi. dersin büyük çogunlugu bu konuşulmuştu. sınıftaki çocukların bakışlarını üstümde hissedebiliyordum. ikinci ders boştu. yine bir deprem oldu ve tüm sınıf boşaltıldı. okul 15 gün tatil olacak dediler.

    o sırada darüşşafaka dan haberimiz oldu. yatılı okul diye pek istemedim. ama ordaki çocukların babasının olmadıgını duyunca da inanamadım. hepsi normal görünüyordu. babasını kaybetmiş bir çocugun gülebilecegine ihtimal veremiyodum ki çocuktum. yatılı olması başlarda zorlasa da bu okulda kendimi normal hissetmiştim. herkesten biriydim. burda kimse "baban ne iş yapıyor?" gibi gereksiz bi soru sormayacaktı.

    neyse.. lise bitti. darüşşafaka sayesinde üniversteye de girebildik. normal şartlarda ailem okutamazdı çünkü biliyorum. kayıt zamanındayız. öğrenci işlerinin bizi içeri davet etmesini bekliyoruz yakınlarımızla. bi görevli çıkıp "sadece öğrenciler gelsin, veliler beklesin." dedi. arkamda bi kız "iyi de ben bişi bilmiyorum ki tüm belgeleri babam hazırladı" dedi. o an kendimi daha güçlü hissetmiştim. hepsinin peşinden kendim koşmuş halletmiştim çünkü. ama yanılıyormuşum.

    okul başladı. tipler devamlı babalarıyla konuşuyo, onları anlatıyo filan. o zaman anladım ki babasızlık durumunu da aslında aşamamışım. sadece ertelenmiş bi duyguymuş. ha aşar mıyım? hiç sanmıyorum. arkadaşlarım ne zaman babalarından bahsetse ben içimde bir yerde kendiminkini düşünüyorum. şuan yaşasa nasıl görünürdü filan. ya da ben böyle hayatıma giren her erkege hemen inanıp güvenir miydim o zaman da. hemen bağlanır mıydım. işte bir de kız evladıysanız sevdiğiniz erkek sizin için daha farklı bi anlam kazanıyor o zaman. sizi uyaracak koruyup gözetecek bir erkek gözü olmadığından mıdır onun hayatınızdaki eksikliginin verdigi bi psikolojiden midir bazen gereksiz anlam yüklüyosunuz sevdiginiz erkege. istiyosunuz ki sizi de koruyan, gözeten, düşünen bir erkek olsun hayatınızda. bu da genelde üzülmenize sebep oluyor.
    19 ...
  2. 1.
  3. gereğinden fazla büyümek.

    topal ve çolak olmaktır aynı zamanda. her şeyle iki kat mücadele etmek zorunda olmak. hayata 5-0 geriden başlamak. dişi ve tırnaklarıyla mücadele etmeden hiçbir kazanım elde edememek.

    erkenden yorulmak, erkenden onun yanına gideceğini bilmek.
    15 ...
  4. 2.
  5. hayatı yaşıtlarından biraz daha erken farketmek ,biraz daha kambur olmak.
    13 ...
  6. 56.
  7. babasız büyümek korkarak büyümektir. ilkokulda öğretmenin herkese babasının işini sorduğunda sıra bana gelmesin die içten dua edip sıra geldiğinde ise benim babam öldü diyip sınıftaki sessizliktir. ilk etek traşını annenden utanarak öğrenmektir. araba kullanmayı ehliyet kursunda öğrenmektir. gençken arkadaşlarının gece geç saatlere kadar dışarda eğlenmesine rağmen senin evde ki anneni düşünüp her seferinde bi yalan atarak eve erken gelmektir. babasız büyümek kendi futbol takımını kendin seçmektir, terimleri kendin öğrenmektir. babasız büyümek ana kuzusu olmaktır birazda, öle olunmasada sırf babasızlığı sana hissetirmemeye çalışan annene vefandan dolayı böle gözükür dışardan. babasız büyümek sigara içerken yakalanınca dayak yiyememektir. babasız büyümek kendini çalışmak zorunda hissetmektir tamda kız arkadaşına hediye almak için babandan para istiyeceğin zamanda. kısacası babasız büyümek birey olarak büyümektir, yaşın ne olursa olsun sen koca adamsın sözünü duymaktır.
    13 ...
  8. 66.
  9. Yaşamadım yalnız ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum.
    Bir gece sadece bir gece babam il dışına çıktı. O akşam kardeşimle evin ne kadar sessiz olduğunu konuştuk. Oturduğu köşeye bakıp
    " şurada otururdu" dedik.
    Ertesi gün geldiğinde boynuna sarıldım ve özlediğimi söyledim. Bir gecede bu kadar özlüyorsam...
    10 ...
  10. 3.
  11. baban olduğu halde babasız yaşamaktır,efendi büyümektir yanı sıra ''babam seni döver olm'' gibi laf etme şansınız yoktur ve pısırık büyürsünüz haliyle.
    9 ...
  12. 52.
  13. "Insan oturduğu odanın duvarlarından biri yok oluvermiş gibi bir noksanlık,bir çıplaklık duyuyor,bir gün evveline kadar kolumuz,bacağımız gibi pek tabii surette mevcut olan bir şeyin birdenbire hiç olmasına inanmak istemiyor."
    8 ...
  14. 61.
  15. 8 yaşına kadar büyüdüm.

    Hiç görmedim diyebilirim.

    Kuzenlerim baba baba diye babalarına sarılırken ben bi kenarda onlara bakarmışım.

    Hatırlamıyorum tabii dayım söylüyor.

    Kötü bir durum.

    Ölüm değil de hayatta olduğu halde yanınızda olmayışı daha kötü.
    7 ...
  16. 5.
  17. her zaman bir yanınızın eksik kalmasıdır.
    6 ...
  18. 9.
  19. hayatın bi insana atıp atabileceği en büyük kazıktır. hele ki yaşayan bir babanın yokluğunu kabullenmek zorunda kalmışsa insan. öyle yoktur ki o baba, öyle can yakmıştır ki ölmüş olmasını dilersin her şeye rağmen vicdanının isyan eden sesine rağmen.. oysa dersin kelimeler düğüm düğüm olur.. baba ne demek anlayamaz anlatamazsın... baba...hayat boyu içinde gebe kalırsın bu kelimeye, her duyduğunda doğum sancısı çeker, doğuramazsın. öfke dolarsın hırslanırsın hayata..öyle bi zaman gelir ki taşlaşırsın artık hayatta hiçbir şey yıkamaz beni der, güçlenirsin..ne fayda.. acılı,sancılı, hoyrat bi güçtür bu sadece çevreni kandırırsın.. bazen kötü şeyler yaşarsın babam olsaydı dersin, babamm.. ama olmaz, yoktur.. kendi mutluluğu, kendi zevkleri için hiç düşünmeden silmiştir baba seni.. sonrası kaybedişlere kısılıp kalmış bir hayattır..hep eksiktir, hep yarım... gözlerinde bi hüzünle tebessüm edersin herkese, her şeye ama kimse görmez, görmelerini de istemezsin..sonrası yok...yangınlar söner ama buruk bi kül tadı olmuştur artık hayat...
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük