babasının arzuladığı erkekle evlenmeyen gayet normal olan kızdır. bu nasıl bir söz yahu. babasının arzu ettiği. yok babasının rüyalarına giren erkekle evlenmedi diye kıza zulmedin.
karakterli insandır. anne baba sesi, ya da mantığının sesini dinleyip saçma ve duygusuz evlilik yapmaktansa; sevdiği ya da ileride seveceği biriyle evlenmeyi uygun gören kızdır. elbet anne baba evladı için kötüyü istemez, ancak anne babanın huyunu beğendiği kişiye; çocukları da aşık olup sevecek diye bir kural yok, olmamalıdır da. gönül işleri kurala, zorlamaya gelmez.
Kızım seni Aliye vereyim mi
istemem babacığım istemem
Onun adı Ali eder beni deli
istemem babacığım istemem
Kızım seni Ömere vereyim mi?
istemem babacığım istemem
Onun adı Ömer alır beni döver
istemem babacığım istemem
Kızım seni Yaşara vereyim mi?
istemem babacığım istemem
Onun adı Yaşar alır beni boşar
istemem babacığım istemem
Kızım seni Engine vereyim mi?
E isterim tabi isterim babacığım
Onun adı Engin babası da zengin
isterim babacığım isterim
Onun adı Engin babası da zengin
isterim babacığım isterim
Kız, gündüz prometheus filmini izleyip arkadaşları ile bilim kurgu filiminin ne olması ve ne olmaması gerektiğini tartışır.
sonra 79 yapımı stalker'i izlemediğini öğrenir. oysa ki 2001 a space odyssey filmini yeni izlemiş ve 60 ların sonunda insanların ne kafa olduğunu biraz olsun anlamıştır... içinde yaşadığı dönemin varoş olduğunu yeni yeni farkediyordur.
ardından arkadaşının evine geçer ve orada arkadaşının sahip olduğu natianol geographic ve populer scenic dergilerini karıştırır...
geçen cern deneyi ile okuduğu makaleyi arkadaşına anlatır. higgs bozonu kilit olarak alındığını. ve belki de ileride hayal bile edilemeyecek imkanların olabileceğini. enerji de yer çekiminde ve daha nelerde değişikliklere gideceğini öğrendiğini heyecanla diğer kıza anlatır.
diğer kız da ona iskenderiye kütüphanesinin ilk bağnaz hristiyanlar tarafından yakıldığını ve şu anda sahip olduğumuz geometri ve matematiğin (klasik) %80 nini bu yanan kütüphaneden kurtulan %20 kitaptan öğrenildiğini anlatır.
Kim bilir belki de geri kalan %80 kitap yanmasa ne gibi bilgilere mevcut olacaktık derler. Sonra bizim kız aynı dönemde efeslilerin buhar makinasını yaptığını ama bunun gücünü hareket enerjisine vermediklerini ve henüz ne büyük bir buluş yaptıklarını bilmediklerini öğrendiğini anlatır.
Hristiyanlık insanlığı ortaçağın karanlığına gömmüştür. Carl sagan a göre insanlık binlerce yıl geriye gitmiştir bağnaz hristiyanların iskenderiye kütüphanesini yakmasıyla der 3. kız.
ardından bizim kızın kitaplıkta bir kitap gözüne çarpar... mehmet siyahkalem.
alır bakar ve harika minyatürler ile karşılaşır. dumur olarak arkadaşına sorar ben bu adamı daha önce neden bilmiyorum diye.
arkadaşı da zevke ona şöyle der.
12 yüzyılda. (1100 ler) türk sanatının, lale devri ya da osmanlı sanatından ne kadar da ileri olduğunu söyler.. üstüne bir saat bunu tartışırlar osmanlı döneminin 600 yılı kapsadığı bazı dönemlerin iyi bazılarının kötü olduğunu tek bir tanıma sığdırmanın yanlış olduğunu tartışır dururlar..
bizim kız evin yolunu tutar. yolda iran filmi olan "a girls walks home alone at night" adlı filmin müziklerini dinleyerek gider.
kapıdan girince. evde koltuklarına sıralanmış yabancı insanları görür...
toprak renklerinde en üst yakasına kadar iliklenmiş bir gömlek dizlerinden paçalara kadar bol pantolon giymiş, gözlüklerinin altında kalın kaşlar ve beyaz bir tenini terlemiş bıyıklarıyla taçlanrıdan bir yaratık karşısında oturuyordur.