Yargılama değil Bu bir betimleme (tanımlama) olsun. Bu durum şahsın kimlik kişilik, toplumun günlük şekli şemaili ve yaşayışı ile alakalı. ilaveten eğitimi bilgisi kültürü ve maddi manevi olgunluğu ile alakalı. Dindarlıktan kastınız ne? Bunun pek çok donesi (emare, belirti) var. Fakat burada aslolan ahlak. Evet belki açık giyiniyordur. Tamam kabul. Bu bir eksiklik. Fakat öz değil. Öz ne peki? Ahlak. Şekle takılmayın. O kızın mayası sağlamsa, başında bir aile, yediği içtiği helalse, zaman geçtikçe olgunlaşacak aslına rücu edecek. Ona zaman tanıyın. Dışlamayın. Hatta bu potansiyel tüm açık olan bayan kardeşlerde de var. Unutmayın ki kapalı olmak tek başına dindarlık ölçüsü değildir. Ayrıca 200 sene önce de tüm kızlar kapalıydı. O mesele değil. Mesele iman nüvesinin (tohum) kalpte bulunması. O elverişli bir ortamda yeşerip kök salacak bir çınar olabilir. Bunu Kim bilebilir ki? Medeniyet dayatmalarıyla, toplum yozlaştırmalarıyla, medya moda v.s. özendirmeleriyle buna engel olamazlar. Öz sağlamsa. Özü neyse eninde sonunda ona döner. Tabiki burada yetiştirilme tarzı da çok önemli. Fakat günümüz şartlarında bu etki zayıflatılmakta. Öyle şuurlu edepli ahlaklı temiz yetişenler nadir. Dindarlık örtünmek yada salt namaz değildir. Dindarlık ahlaktır edeptir. Halbuki pek çok açık gezinen kız çocuğu dış etmenlerin onca baskısına rağmen oldukça edepli ve ahlaklı olduğu görülmektedir. Zaten günümüzde en çok ahlakımızı bozmaya uğraşıyorlar. Binbir türlü şeytanlıkla.
"Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza değil, siretlerinize (kalp ahlak niyet) ve amellerinize bakar" hadisi şerifi bu manaya işaret eder. Allah hepsini iyi etsin.
babası dindardır, kendisi olmak zorunda değildir. herkes kendi hesabını verecek. mesela ne babası, ne kızı ne de bu ikisinin amcasının çocukları kimseyi zerrece ilgilendirmiyor. bize ne lan.
Arkadaşım galiba çok küfür ettiği için çevreden tepki olarak “imamın oğlusun” uyarıları geliyordu. Arkadaşım da “babam imam, ben değilim” cevabı veriyordu. Tam hatırlamıyorum ama buna benzer bir şey idi.