nerde o eski halılar. kenarları çerçeveli olurdu da elimizdeki oyuncak arabaya otoban yapardık o halı çerçevelerinden.. şimdiki çocuklar şanssız vallahi, koca koca tüylü simli halılardan insan zevkte almaz azar işitirken. bir sonraki aşama olarak babanın arkasındaki tablodaki adama takılmak..
babasının yüzüne bakmaktan, gözlerindeki o öfkeyle karşı karşıya kalınca ne yapacağını bilemeyen o keskin ve ağır sözcükleri duymamak için halıdaki şekillere ayrı bir yorum getirmeye çalışan çocuktur.
-sana demedim mi oğlum, oku adam ol, derslerine çalış, sen ne yaptın?
+...
-gece dışarılarda gezip, leş gibi alkol kokuyorsun oğlum, değer mi?
+...
-halıyı yurt dışından getirdik.
+valla iyi yapmışsınız hala çözemedim bu desenleri.
-vay hayvan beni dinlemiyor muydun? allahım nasıl bir göt herifi dünyaya getirdim?
+baba ağır olmuyor mu?
-senin yaptığın tüy kadar hafif mi lan it?
+özür dilerim baba ama halı da çoh güzelmiş, o kadar senedir ilk defa görebildim.
-git odana, gözüm görmesin seni.
odaya gelir.
-oğlum aşırı tepki verdim kusura bakma ama sende çalış şu derslerine artık
+özür dilerim baba haklısın yaptığım eşeklik idi.
-gel hadi gel.(sarılınır ve olay biter)
+halıyı hala çözemedim?
-bu çocuk okur mu lan yazık valla yazık.