yılların eskitemediği bir ekol olan, arka cepte, tutulan takımın renkleriyle süslü, bir kısmı kalın, bir kısmı ince tarayan tarağın cüzdana sıkıştırılmasıdır.
öyle bişeydir ki saçı suyla hafif nemlendirip, dalgalı deniz misali, bir eli tararken diğer eli tarağın üstünde paralel bir hareketle baskı işi görerek yapıştırma görevini üstlenir.
bu hareketi her yaptıklarında eski sinema jönü tribine girmeleri de ayrı bir güzellik katar.
birde gaza gelip seni aşağılaması yok mu aman diyim yat yere öl ;
- olum o saç ne yapsana delikanlı gibi bak babanın saçlarına...
aradan anne çıkar o da kıl olur evladın saçlara başlara;
- he ya herif doğru dedin o saç ne olum baban gençken ne delikanlıydı bir saçları vardı. diye maziye yolculuk başlar.
yalnız bu bahsettiğim tabii ki ergenlik dönemlerindeki muhabbettir. demin öyle gözüm gitti tarağa da biraz hüzünlendim ergenlik yıllarım gözümde tüttü de. derken baba iyice gaza gelir;
- şu tipe bak bir de polis çocuğu olacak, memur çocuğu olacak *, sen eğitmen bir ailenin çocuğusun deden 32 yıl müdürlük yaptı zzzz... *
- ya baba beni kızdırma allah aşkına gel senin eski resimlere bakalım, nedir o uzun saçlar, dar gömlek, uzun favoriler, ispanyol paçarlar... **
- eee bizim zamanımız da o modaydı bak nasıl delikanlı çıkmışım fotoğrafta...
- şimdi de bu moda beğenirsen...*
- siktir lan puşt yıkıl karşımdan hippi... . . .