hayatta yaşayabileceğin en kötü olaylarda ilk 3te yer alır. hele birde bu ilk 3 içindeki olaylardan ilk yaşadığın olaysa hiç alışamazsın. her galatasaray maçından sonra arayıp maç kritiği yapmak için elin telefona gidince aklına gelir. canın sıkkın iken aramak için telefona sarılırsın tam arayacak iken aklına gelir. başın sıkışır aklına gelir. bazen aklından hiç çıkmaz oturur saatlerce ağlarsın elden başka birşey gelmez. mezarına gitmek istersin ama bir yandan da gitmek istemezsin. gidince saatlerce ayrılamazsın yanından. hayat devam eder ama anlamsız devam eder. onun yaşlanıp tonton bir dede olduğunu göremediğine yanarsın. hep keşkelerle yaşarsın. yıllar geçtikçe daha da artan acılarla yaşamaya çalışırsın. her gece yatarken rüyama gelse diye düşünürsün. anlatılmaz yaşanır sözü tam da böyle bir olay için söylenmiş dersin. allah düşmanımın başına vermesin.
Böyle başlıkları uplayıp, yarası kabuk bağlamış diğer insanların da yaralarını kanatmayalım lütfen. Acısı tarif edilmez bunun, çoook derin çoookkk. Herkesin bu konudaki acısını çok iyi anlarım, yalnız bencil olamayız sayın yazarlar. Anne ve baba başlıkları çok hassas, lütfen.
Edit: bu konuda acısı içine sığmayan, illa içini dökmek isteyen varsa dinlerim. Ama lütfen başkalarının yarasını da kanatmayın.
Okuması bile burun direği sızlatan iki kelimeyken, yaşaması nasıl bir şeydir tahmin dahi edemezsiniz. Yolda arabasının aynısından görseniz araba evinizin önünde duracakmış da o da içinden inecekmiş gibi gelir. Ne zaman bir arabanın arka koltuğuna otursanız şoför koltuğundan dikiz aynasını indirip size gülümseyecekmiş gibi gelir. Babanın ölmesi bir çocuk için öyle bir şeydir ki babası "şaka yaptım! nasıl da kandırdım." diyip de bir anda ortaya çıkacakmış gibi gelir.
ama insan üzerindeki etkisini etkileyen faktörler çok fazla.
kaç yaşındaydı? sen kaç yaşındaydın?
hastalık mı? kaza mı? intihar mı?
annen hayatta mıydı? değil miydi?
babanla aran iyi miydi? kötü müydü?
başta dediğim gibi ölüm en keskin gerçek canlılar için. bunu bilip kabullenme aşamasına çabuk geçmek lazım. çünkü hayat bir maraton ve arkana yani geçmişine sürekli bakıp durmanın çokta anlamı yok.
1-2 ay önce başıma gelendir. Ölmesine üzülmedim benim için bir kayıp degildi. Çünkü bir şeyi kaybetmek için önce sahip olmak gerek. Sadece buna üzüldüm.
Allah bir günümde varsa ona versin.Şeker hastalığıyla boğuşuyor.Abisi tedavi olmadığı için diyalize bağlandı.Onun için her şeyim feda olsun.Her zaman şefkatiyle kucaklamıştır bizi.Sağlıklı,mutlu olsun.Çok küçük yaşlarda gurbete çıkmış ve ömrünü bizim okumamız için feda etti.Yetmedi emekli oldu çalıştı.Okuyamadığı için hep okumamızı istedi.Canım babam seni çok seviyorum.Hep sağlıklı ol.Nefes aldığım müddetçe her zaman yanında olacağım.Seni öyle böyle değil kelimelerle ifade edemeyeceğim kadar çok seviyorum.Allah sağlıklı ömür versin.
Bir espri uğruna çok fazla uplanan başlık.
Her gördüğümde tadım kaçıyor ama hiç tepki göstermemiştim. Üstte yazan arkadaşı görünce hem üzüldüm hem sinirlendim. Yani acısı taze olan bazı arkadaşlar var bakın. Şu anda var, her zaman olabilir. Biraz daha anlayışlı olmaya davet ediyorum sizi.