Uçkuruna sahip çıkamamış eşini (bu durumda eşlerini oluyor tabii) doğurttukça doğurtmuş baba davranışıdır.
Ülkemizin doğusunda yaşayan 5 eşli, 35 çocuklu, bilmem kaç torunlu; Cumhuriyet döneminde Abdülhâmit devrini yaşayan bir adamla röportaj yapılmıştı. O'nun da bahtına malûm soru çıkmıştı tabii.
'Çocuklarınızın isimlerini biliyor musunuz? Hiç şaşırdığınız oldu mu?'
Adam çocuklarının adlarını bile daha düzgün bilmiyordu.
'Adını çıkaramadıklarıma : Kırmızı kazaklı, kıvırcık çocuk, yeşil esvaplı kız' diye sesleniyorum diyordu. Utanmadan aklında bile tutamayacağı isimler koymuştu onlara.
Keşke kendini daha fazla yormayıp 'Zeynep Kâmil Hastanesi' geleneğinde olduğu gibi kızlara sadece 'Zeynep', erkeklere de 'Kâmil' adını koysaydı. Bi çağırırdı 10 gelirdi, kendini iyice bir bok sanırdı...