gariban anamdır benim. hani küçücük bir çocuğun elinden oyuncağını alırsın da, ağlamadan önce buruşuk garip bir surat ifadesine bürünür ya, aynı hüznü sevdiği diziyi izleyemediğinde annenin yüzünde görmek oldukça mümkündür.
haberleri izleyen baba, sırada ne izleyeceğini düşünmektedir. bütün kanalların o anda reklam vermesi anne için büyük avantajdır. anne, boşluktan yararlanıp 'açsana kanal d yi' dedikten sonra baba, özünde romantik bir erkek olduğu için eşinin isteğini yerine getirir.
15 dakika sonra baba, yavaş yavaş daralmaya başlar. dizinin tam en romantik kısmında kanalı değiştirir. annenin isyanı başlar;
a- yaa niye değiştirdin?
b- daraldım anasını satim izlenir mi bu.
a- sanki başka bir şey izliyoruz. ne olur haftada 2 saat benim istediğim diziyi izlesek.
b- yaprak dökümü?
a- bir de o var işte.
b- aşk-ı memnu?
a- başka da yok.
b- asi?
a- ......
üzülüyorum tabi kadıncağıza. hassas bir çocuğum en nihayetinde. benim odadaki küçük televizyonda izletiyorum. kah gülüp kah ağlıyor ben bilgisayarımda takılırken. bazen de hakaretler ediyor karakterlere. 'anne sakin ol, gerçek değil senaryo' deyince dalga geçtiğimi düşünüp sinirleniyor. neyse ki yeni dizisi başladığında her şeyi unutup temiz bir başlangıç yapıyoruz. haftada 5-6 dizi izleniyor yani odamda.
eğer evlat bu duruma çok üzülüyorsa ve de evinde bilgisayar ve sınırsız internet ikilisi mevcutsa hedehödö.com dan istenilen dizi indirilip anneye, "sürpriz hemde reklamsız annem" diyerek süpriz yapılabilir.
istediği diziyi izleyemediği için babaya tavır yapacaktır. bu tavrı görmek istemeyen baba, annenin istediği dizi açmaya razı gelecektir ama reklam başlar başlamaz başka kanalları ve muhtemelen spor kanallarını açacaktır. reklam arasında çay koymaya, meyve soymaya bürünen anne sonrasında diziyi unutacaktır. aklına geldiğinde babadan dizinin olduğu kanalı açmasını isteyecektir, 5 dk izleyip tekrar reklama girecektir... dizinin başı, ortası, sonu kaçtığından izleyememiş olacaktır anne.
bir başka gün istediğim kanalı izleyemiyorum diyen anne, babanın ciddi isyanlarıyla karşılacaktır. hep senin istediğin kanalları izliyoruz diye tartışma başlayacaktır. ama bu ayrı bir başlık konusu.
böyle durumların önüne geçmek için mutfağa alınacak bir ufak televizyon hem hanımlarımızı daha verimli yapacak hemde onların dizi keyfini ve akşama kadar çalışıp biraz ayağımı uzatıp keyif yapayım diyen erkeklerinde TV keyfini kaçırmayacaktır.
istediği program bitesiye kadar kenarda köşede sessizce miyavlayan, umudunu kaybetmeyen annedir.
ve eğer izleyememişse anne yüzünden internete giremeyen çocuk diye başka bir başlık konusu siz olursunuz.
isyankar annedir. sanki daha öncesinde hiç ağzına geleni söylememişcesine başlar;
ben sizin hizmetçinizim zaten bu evde, yemek yap, temizlik yap, ütü yap, saçını süpürge et, kaynanaya bak ama istediğin diziyi izleyeme değil mi?
babam: al ya al saniye allah aşkına ne istiyosan izle, ben mutfakta bakarım kurtlar vadisine...
eve 2.televizyonu alıp annenin mağduriyeti giderilebilir.
zira fatmagül, aşk-ı memnu, yaprak dökümü, küçük kadınlar vs. gibi diziler babalar tarafından şiddetle zaplanmakta.*